Dijital yayın platformları ve canlı etkinliklerin izlenmesi için popüler cihazlardan biri olan Amazon Fire Stick'lerin, milyarlarca dolar değerinde korsan yayını mümkün kıldığı iddia edildi.
Medya ve telekomünikasyon sektörüne odaklanan bir araştırma firması tarafından hazırlanan bir rapor, özellikle Avrupa pazarını mercek altına alsa da, korsan yayıncılığın küresel ölçekte nasıl büyüdüğüne dikkat çekiyor. Rapor, büyük teknoloji şirketlerinin (Google, Microsoft, Meta gibi) teknolojilerinin de bu 'endüstriyel ölçekteki hırsızlığı' kolaylaştırdığını öne sürüyor.
Rapora göre, büyük etkinlikler, özellikle de spor müsabakaları sırasında on binlerce korsan izleyici çeken birden fazla yasa dışı yayın akışının aynı anda mevcut olması durumu, sorunun ciddiyetini gösteriyor.
Araştırma, Meta'yı (Facebook) yasa dışı yayınlara erişim sağlayan reklamları göstermesi nedeniyle, Google ve Microsoft'u ise dijital hak yönetimi (DRM) sistemleri Widevine ve PlayReady'deki eksiklikler ve güncellemeleri aksatmaları nedeniyle eleştiriyor.
Sektördeki yaygın şikayetleri yansıtan rapor, spor yayıncılığı alanında faaliyet gösteren büyük şirketlerin yöneticilerinin de endişelerini dile getirdiğini aktarıyor. Bir şirket yöneticisi, korsanlığın sadece kendi şirketlerine yüz milyonlarca dolar kaybettirdiğini belirtirken, bir başka sektör uzmanı da çoğu pazarda korsanlığın yaklaşık yüzde 50'sinin spor etkinliklerinden kaynaklandığını ifade ediyor.
Modlanmış Fire Stick'lerin Rolü
Söz konusu rapor, Amazon Fire Stick'leri 'korsanlığı mümkün kılan' önemli donanımlar olarak tanımlıyor. Raporda, özellikle yasa dışı yazılımlar yüklenerek modlanmış Fire Stick'lerin bu soruna önemli katkı sağladığı vurgulanıyor. Bazı pazar verilerine göre, korsan yayıncılığın önemli bir kısmının bu cihazlar üzerinden gerçekleştiği belirtiliyor.
Korsan yayın izleyicilerinin karşılaştığı güvenlik risklerine de değinen rapor, bilinmeyen kişi veya kuruluşlara kredi kartı bilgileri ve e-posta adresleri vermenin, kimlik avı (phishing) ve zararlı yazılım (malware) risklerine yol açabileceğini hatırlatıyor. Bununla birlikte, korsan yayıncılığın sadece Fire Stick'ler üzerinden değil, farklı yöntemlerle de yapıldığı ve bu yöntemlerden kaynaklanan siber güvenlik olaylarının raporlanmasının sınırlı olduğu da ekleniyor.
Sektördeki bir yetkili, kullanıcıların Fire Stick gibi bilindik bir marka olduğu için cihazın yasa dışı kullanımlarının da 'tamam' olduğunu düşündüğünü, ancak aslında kredi kartı bilgilerini suç şebekelerine verdiklerini belirtiyor. Bu yetkili, Amazon'un bu konudaki işbirliğinin istedikleri düzeyde olmadığını da ifade ediyor.
Bazı ülkelerde yasa dışı kullanımla mücadele kapsamında adımlar atıldığı görülüyor. Örneğin, modlanmış Fire Stick satışı veya yasa dışı yazılım yükleme gibi eylemler nedeniyle mahkumiyet kararları çıkabiliyor.
Amazon, kendi yayın hizmeti Prime Video'ya sahip olduğu için korsanlıkla mücadele etmek konusunda teşvikinin olduğunu belirtiyor. Şirket, donanım satışı yapsa da asıl iş modelinin hizmetlere abone çekmek, veri toplama ve reklam satışı üzerine kurulu olduğunu vurguluyor.
Konuyla ilgili görüşü alınan bir Amazon sözcüsü, şirketin korsanlıkla mücadele etmeye kararlı olduğunu ve yetkililerle işbirliği içinde çalıştığını ifade etti.
DRM Sistemlerinin Sınırlılıkları
Rapor, özellikle Google ve Microsoft'un DRM sistemlerindeki (Widevine ve PlayReady) eksik güncellemelerin ve zayıflıkların da korsanlığa katkıda bulunduğunu iddia ediyor. Bu sistemlerin çeşitli güvenlik seviyelerinde 'aşıldığı' ve bakım eksikliği olduğu belirtiliyor.
Raporda ayrıca, DRM sistemlerinin içerik korumasında yetersiz kalmasının ve lisanslı yayın platformlarının bu sistemlere güvenmek zorunda olmasının, korsan yayıncıların işini kolaylaştırdığı dile getiriliyor.
Bu büyük teknoloji devlerinin dışında, bazı ülkelerde de yasa dışı yayın sitelerine erişimi engellemeye yönelik yasal adımlar atılıyor. Örneğin, bazı ülkelerde internet servis sağlayıcılarına veya VPN firmalarına belirli siteleri engelleme zorunluluğu getirilebiliyor.
Büyüyen Bir Sorun
İnternetin dizi, film ve canlı etkinlik izlemede birincil yöntem haline gelmesiyle birlikte, içerik dağıtıcıları ve sahipleri için çevrimiçi korsanlıkla mücadele yeni zorluklar ortaya çıkarıyor.
Özellikle spor yayınlarında, hakların farklı platformlara dağılması, bir takımın tüm sezon maçlarını izlemek için birden fazla servise abone olmayı gerektirebiliyor. Bu durum, bazı izleyiciler için maliyetli veya lojistik olarak zorlayıcı olabiliyor. Korsanlıkla mücadele edenler ise, korsanlığın artmasının meşru yayın hizmetlerinin abonelik ücretlerinin yükselmesine neden olabileceğini savunuyor.
Korsanlıkla ilgili yasal düzenlemeler ve hak sahiplerinin baskısı arttıkça, teknoloji sağlayıcılarından ve kolluk kuvvetlerinden korsanlığı engellemek için daha fazla çaba görmemiz beklenirken, korsan yayıncılar da yasa dışı akışları mümkün kılmak için sürekli yeni yollar arayacaktır.