Geçtiğimiz haftalarda Amerikan Uzay Kuvvetleri, Elon Musk'ın uzay şirketi SpaceX ile milyarlarca dolarlık anlaşmalara imza atarak şirketi ordunun ana fırlatma sağlayıcısı konumuna getirdi. Yapılan son görevlendirmelerle birlikte, yılın en kazançlı askeri fırlatma ihalelerinin büyük çoğunluğu da yine SpaceX'e verildi.
Bu adımların yanı sıra, ABD Uzay Kuvvetleri kritik bir GPS uydu fırlatma görevini, rakip şirket United Launch Alliance'ın (ULA) gecikmeler yaşayan Vulcan roketinden alarak SpaceX'in kendini kanıtlamış Falcon 9 roketine devretti. Boeing ve Lockheed Martin ortak girişimi olan ULA, askeri uydu fırlatma pazarında SpaceX'in en önemli rakibi olarak biliniyor.
SpaceX'in bu kadar sık başarı elde etmesi, şirketin kurucusu Elon Musk'ın yönetimle olan yakın ilişkileri nedeniyle bazı soru işaretlerini de beraberinde getiriyor. Geçmişte SpaceX ile ilgili gündeme gelen bazı planlar, çıkar çatışması endişelerini dile getiren yorumlara yol açmıştı.
Ancak ULA'nın üst düzey yöneticileri, kamuoyuna yaptıkları açıklamalarda şimdilik bu durumdan endişe duymadıklarını belirtiyorlar. Bir yönetici, rakip şirketin konumu ne olursa olsun devlet kurumlarının kurallara ve yasalara uygun, adil bir şekilde hareket etmesini beklediklerini ifade etti.
Askeri yetkililerin uzaya erişimde tek bir sağlayıcıya, ister SpaceX gibi bir teknoloji devine isterse ULA gibi henüz yeni roketinin zamanında hazır olacağını kanıtlayamamış bir şirkete, aşırı bağımlı olup olmaması gerektiği ise ayrı bir tartışma konusu. Yetkililerin bu konudaki görüşü net: "Hayır." Bu nedenle ABD Uzay Kuvvetleri, fırlatma sağlayıcıları arasına yeni isimler katmaya özen gösteriyor. Son bir yıl içinde Blue Origin, Rocket Lab ve Stoke Space gibi şirketler de ulusal güvenlik fırlatmaları için SpaceX ve ULA'nın yanına eklenmiş durumda.
Sonuçlar Önemli
Peki SpaceX'in bu başarısının ardındaki asıl nedenler neler? Cevap aslında oldukça basit: Maliyet ve güvenilirlik. SpaceX, Amerikan ordusunun uydularını fırlatmak için hem daha uygun maliyetli çözümler sunuyor hem de Falcon 9 ve Falcon Heavy roketleri sayesinde göreve hazır, kanıtlanmış bir teknolojiye sahip. Rakibi ULA'nın Vulcan roketi ise, askeri görevler için gerekli sertifikayı almasına rağmen, bu önemli kilometre taşına yıllarca süren gecikmelerin ardından ulaşabildi.
