Efsanevi Tyrannosaurus rex'in (T. rex) evrimleştiği yer, yeni araştırmalarla yeniden tartışılıyor. Bu devasa dinozorun kökeni hakkında yeni bulgular var.
Daha önceki araştırmalar, T. rex'in atalarının Asya'da ortaya çıktığını ve deniz seviyelerinin düşmesiyle oluşan kara köprülerini kullanarak Kuzey Amerika'ya göç ettiğini öne sürmüştü. Bu yeni araştırma, bu göç teorisini destekliyor ve T. rex'in kendisinin Kuzey Amerika'da evrimleştiğine dair daha fazla kanıt sunuyor.
Geç Kretase döneminde, yaklaşık 67 ila 66 milyon yıl önce yaşayan T. rex, kalça hizasında 3.8 metreye ve boyda 12 metreye kadar ulaşabilen devasa boyutlardaydı. T. rex fosillerinin çoğu, şimdiki Alaska'dan Meksika'ya kadar uzanan ve bir zamanlar Laramidia olarak bilinen bir ada kıtası olan Kuzey Amerika'nın batı bölgelerinde (ABD'nin Montana ve Güney Dakota eyaletleri ile Kanada'nın Alberta bölgesi gibi) keşfedilmiştir.
T. rex, tyrannosaurid soyunun daha küçük üyelerinden evrimleşmiştir ve türün tam olarak nerede ortaya çıktığı uzun süredir hararetli bir tartışma konusudur. T. rex'in anatomik olarak Kuzey Amerikalı tyrannosaurid akrabalarından ziyade Asyalı tyrannosaurid dinozorlarla daha yakın ilişkisi olduğu için, atalarının Asya'dan gelip Kuzey Amerika'ya göç ettiği yönündeki önceki çalışmalar yeni araştırma ile de destekleniyor. Yeni çalışma, göçün ardından T. rex'in Kuzey Amerika'da evrimleştiğini ortaya koyuyor.
Araştırmacılar, çeşitli tyrannosaurid türlerinin ne zaman ve nerede keşfedildiğini, evrimsel ağaçlarını ve yerel iklimi temel alan bir model kullandılar. T. rex fosillerinin Laramidia'da yaygın olarak dağıldığını ve T. rex'in atalarının hem Asya'da hem de Laramidia'da bulunduğunu tespit ettiler. Bu durum, T. rex'in atasının yaklaşık 72 milyon yıl önce, Geç Kampaniyen ve Erken Maastrichtiyen çağları arasında Asya'dan Kuzey Amerika'ya göç ettiğini gösteriyor.
Bu bulgu, T. rex'in Daspletosaurus gibi Kuzey Amerikalı akrabalarından ziyade Tarbosaurus gibi Asyalı kuzenleriyle daha yakın ilişkili olduğu yönündeki önceki araştırmalarla uyumlu. Kuzey Amerika'da düzinelerce T. rex fosili bulunmuş olsa da, çalışmanın bulguları, T. rex'in doğrudan atasının fosillerinin Asya'da hala keşfedilmemiş olabileceğini düşündürüyor.
Yeni çalışma ayrıca, T. rex'in ait olduğu tyrannosauridler ve tyrannosauridlerin akrabası olan megaraptorlar gibi dinozorların nasıl bu denli devasa boyutlara ulaştığını da modelledi. Araştırmacılar, yaklaşık 10 metre uzunluğa ulaşabilen megaraptorların, tyrannosauridler ile yaklaşık aynı zamanda büyük boyutlara evrimleştiğini buldular.
Araştırmacılar, her iki grubun da, volkanik ve tektonik faaliyetler sonucunda atmosferdeki karbondioksit ve metan artışının neden olduğu, 92 milyon yıl önceki küresel sıcaklık zirvesi olan Kretase Termal Maksimum (CTM) olarak bilinen bir ısınma olayının ardından atalarından çok daha büyük vücut boyutlarına hızla evrimleştiğini öne sürüyor.
CTM'nin ardından atmosferdeki sera gazı seviyeleri ve küresel sıcaklıklar düştü. Araştırmacılar, tyrannosauridler ve megaraptorların diğer dinozor gruplarından daha iyi hayatta kalıp gelişebildiğini düşünüyorlar. Bunun nedeni, diğer büyük dinozor türlerinin düşen sıcaklıklar nedeniyle yok olması ve tyrannosauridler ile megaraptorların doldurabileceği ve çok daha büyük boyutlara ulaşabileceği boş bir ekolojik niş bırakmasıydı.
Çalışmanın yazarları, bu bulguların Kretase döneminin sonunda Kuzey ve Güney Amerika'da en büyük tyrannosauridlerin nasıl ortaya çıktığını ve neden bu kadar büyüdüğünü anlamamıza yardımcı olduğunu belirtiyor. Yaklaşık 90 milyon yıl önce soyu tükenen eşit derecede devasa carcharodontosaurid theropodların yerini almak için bu kadar devasa boyutlara ulaştıkları düşünülüyor. Bu yok oluşun, tyrannosauridlerin bu boyutlara ulaşmasını engelleyen ekolojik bariyeri kaldırdığına inanılıyor.
Uzmanlara göre yeni çalışma, iklimin en büyük ve en baskın dinozorları bile nasıl etkilediğini gösteriyor. Tyrannosauridlerin, daha serin iklimlerin boyut artışını teşvik ettiği dönemlerde, birden fazla kez bağımsız olarak büyüyebildiği görülüyor. Sıcaklıklar düşük olduğunda büyük olmak daha kolaydı. Dinozorların krallarının hükmetmesi önceden belirlenmiş değildi, ancak iklim tarafından desteklendiler.
