Biz insanlar gibi, pek çok hayvan da hayatta kalmak ve gelişmek için sosyal etkileşimlere güvenir. Bunun sonucunda, bireyler arasındaki etkili iletişim büyük önem taşır.
Son derece sosyal hayvanlar genellikle daha karmaşık iletişim sistemlerine sahiptir. Şempanzelerin birbirlerine jestler yaparak ve sesler çıkararak iletişim kurmasını ya da fillerin dokunarak veya düşük frekanslı seslerle anlaşmasını düşünebilirsiniz.
Şişe burunlu yunuslar, her bireyin küçük bir sayıda yakın bağlantılı kişiye ve daha büyük bir sayıda daha gevşek ilişkilere sahip olduğu karmaşık toplumlarda yaşarlar (tıpkı kendi sosyal ağlarımıza benzer şekilde). Sağlıklı bir sosyal dengeyi korumak için kişilerarası etkileşimlere büyük ölçüde güvenirler.
Bilim insanları, yunusların kendilerini diğerlerine tanıtmak için "isim düdükleri" kullandığını uzun zamandır biliyorlardı. Son araştırmamızda, bu düdüklerin yalnızca kimlikten daha fazla bilgi içerebileceğine dair kanıtlar sunuyoruz.
Benzersiz ama Değişken Bir Ses
Yunuslar, iletişim kurmak için çeşitli sesler kullanır; bunlar arasında patlama benzeri sesler ve düdükler bulunur. Düdüklerin iki ana kategorisi vardır: isim düdükleri (her bireye özgü belirgin düdük türleri) ve isim olmayan diğer düdükler.
Yunuslar, kimliklerini duyurmak için isim düdüklerinin benzersiz frekans kalıplarını kullanırlar. Bu sinyalleri genç yaşta geliştirirler ve yaşamları boyunca sürdürürler.
Diğerleriyle etkileşimde bulunurken, bir yunusun düdüklerinin %30'a kadarı kendi isim düdüğünden oluşabilir. Bireysel hayvanların ürettiği düdük versiyonlarında genellikle bir miktar farklılık bulunur. Bu durum, isim düdüklerinin istikrarı ve değişkenliği arasındaki dengeyi analiz etmemize ve yalnızca düdük çalanın kimliğinden daha fazla bilgi içerip içermediğini test etmemize yol açtı.
Düdükleri Dinlemek
2017 ve 2018 yıllarında, araştırma ekibimiz, Avustralya açıklarında bir grup Hint-Pasifik şişe burunlu yunusun ses kayıtlarını defalarca aldı.
Aynı hayvanlar tarafından üretilen isim düdüklerinin birçok örneğini topladık. Ayrıca, aynı gruptan 15 yıl önce toplanmış geçmiş verileri de kullandık.
Düdüklerin frekans kalıplarında olağanüstü derecede kararlı olduklarını, ancak belli bir miktar değişiklik gösterdiklerini bulduk (bu değişkenlik yıllar içinde de benzer kaldı). Bu, isim düdüklerinin frekans kalıplarının kimliği kodlamasına rağmen, muhtemelen duygusal veya bağlamsal ipuçları gibi daha fazla bilgi ilettiğini düşündürüyor.
Çalışma grubumuzdaki hayvan sayısı kesin sonuçlar çıkarmak için yetersizdi, ancak bulgularımız erkeklerin isim düdüklerinde dişilerden daha fazla değişkenlik sergilediğini gösterdi. Bu durum, onların sosyal rollerindeki ve diğerleriyle etkileşimlerinin doğasındaki farklılıklarla bağlantılı olabilir.
Ayrıca, bir isim düdüğüne çok benzeyen, ancak birkaç birey tarafından paylaşılan bir düdük de tespit ettik. Bu bulgu, yunus gruplarının bireysel düdüklerinin yanı sıra paylaşılan belirgin düdüklere sahip olabileceğine dair son araştırmaları desteklemektedir.
Duyduğunuz Yüzler
Peki tüm bunlar ne anlama geliyor?
Birincisi, isim düdüklerinin daha önce düşünülenden daha çok yönlü olması muhtemeldir. Frekans kalıpları içinde ve muhtemelen diğer yapısal unsurlarda ek bilgi taşıyabilirler.
İkinci ders ise, isim düdükleri bireysel olarak öğrenilen ve birçok yönden insan isimleri gibi "etiketler" olsa da, ilettikleri bilgi açısından faydalı bir benzetmenin insan yüzleri olabileceğidir.
İnsanlar sabit yüz özelliklerinde kimlik bilgisi taşır. Aynı zamanda, daha geçici yüz ifadeleri aracılığıyla duygusal ve bağlamsal ipuçları dahil olmak üzere birçok ek bilgi iletiriz. İsim düdükleri gibi, yüzlerimiz de "bilgi paketi"nde istikrar ve değişkenliği birleştirir.
Tüm Dünyayı Bulanık Hale Getirmek
Yunus iletişimini anlamak, bu hayvanların giderek insan etkisindeki bir dünyada karşılaştığı zorlukları daha iyi anlamamıza yardımcı olur.
Okyanuslardaki gürültü kirliliğini ele alalım. Deniz biyoakustiği araştırmacıları arasında sıcak bir konu olsa da, genellikle halkın aklında pek yer almaz.
Eğer bunu düşünürsek, muhtemelen insan terimleriyle düşünürüz. Gürültülü bir ortamda yaşamak bizim için rahatsız edici ve stresli olabilir, ancak yine de yapmamız gereken çoğu şeyi yapabiliriz.
Ancak yunuslar için, sağır edici gemi gürültüsü, bizim için tüm dünyanın bulanıklaşmasına eşdeğer olacaktır. Hayat boyunca yol almayı, arkadaş edinmeyi, kötü bağlantılardan uzak durmayı ve sosyal olarak etkili olmayı (ki bu hayatta kalmak için gereklidir), eğer kimsenin yüzünü tanıyamazsanız veya ifadelerini göremezseniz nasıl olacağını hayal edin.
Yunusların kilit sinyali olan isim düdüğünü, yüzlerimizin bilgi eşdeğeri olarak düşünmek, dünyayı bir yunusun perspektifinden görmemize (ve duymamıza) yardımcı olabilir.