Bilim insanları, nihayet zehirli yılanların avlarına nasıl zehirlerini enjekte ettiklerini yüksek hızlı kamera kayıtları sayesinde gözler önüne serdi. Yapılan yeni bir araştırma, bu yırtıcıların avlanma yöntemlerindeki detayları daha önce hiç olmadığı kadar net bir şekilde ortaya koydu.
Perşembe günü yayınlanan ve deneysel biyoloji alanında önemli bir çalışma olarak öne çıkan araştırmada, bilim insanları çeşitli yılan türlerinin sahte avlara saldırı anlarını çoklu açılardan ve yüksek çözünürlüklü olarak kaydetti. Bu görüntüler, yılanların avlarını etkisiz hale getirmeleri için kullandıkları üç farklı yöntemi gözler önüne serdi.
Yılanların avlarına saldırma anları aslında 1950'li yılların başlarından beri fotoğraf ve videolarla belgeleniyordu. Ancak bu saldırılar o kadar hızlı gerçekleşiyor ki, bazen sadece 0.1 saniye gibi kısa bir sürede tamamlanıyor. Bu nedenle eski kameralar, tüm detayları yakalamak için yeterince hızlı değildi. Ayrıca, daha yakın zamanda yapılan saha kayıtları da genellikle düşük çözünürlük ve yetersiz aydınlatma nedeniyle sınırlı kalabiliyordu.
Farklı yılan türlerinin avlanma tekniklerini daha iyi anlamak amacıyla araştırmacılar, Paris'te bulunan bir hayvan tesisine gitti. Burada, tıbbi ve farmasötik çalışmalar için yılan ve akrep zehri çıkaran uzmanlar, kas benzeri medikal jelden sahte avlar hazırladı. Ardından bu sahte avları 36 farklı zehirli yılan türünün önüne sallayarak, çoklu yüksek hızlı kameralarla kayıt altına aldı.
Araştırmacılar, sahte avlara saldırmaları için yılanları teşvik ederken, bazen kendilerinin de irkildiğini belirtti. 36 farklı yılan türünün sahte avlara saldırısına ait 100'den fazla yüksek hızlı video kaydı incelendikten sonra, bilim insanları bu sürüngenlerin saldırı biçimlerinde belirli kalıplar tespit etti. Görüntüler, engereklerin (viperid) çoğunun, avlarına doğru hamle yaptıktan sonraki 0.1 saniye içinde ısırdığını gösterdi. Bu hız, çoğu memelinin refleks tepkisinden daha hızlı olduğu için, avlarının kaçması pek mümkün olmuyordu. Bazı elapid familyasına ait türler, tıpkı engerekler kadar hızlı hareket ederken, diğerleri avlarına ulaşmak için 0.3 saniyeden fazla zaman alabiliyordu.
Yılan aileleri zehirlerini farklı şekillerde enjekte ediyordu. Engerekler sarmal bir pozisyondan hızla saldırıyorlardı ancak bazen ısırık için yeterince iyi bir açı yakalayamıyorlardı. Böyle bir durumda engerek, avından bir dişini çıkarıp zehri daha avantajlı bir pozisyonda enjekte etmek için yeniden takabiliyordu.
Elapidler ise daha sinsi bir yaklaşım benimsiyordu. Avlarına yaklaşmak için sürünerek aradaki mesafeyi azaltıyorlar, ardından çenelerini hafifçe gevşeterek birkaç kez daha ısırıyorlardı. Araştırmacılara göre bu durumun, zehrin avın içine daha uzun süre akmasını sağlamak amacıyla yapıldığı düşünülüyor.
Araştırma ekibi ayrıca kolubrid familyasından iki yılan türünü de inceledi. Bu yılanlar, üst çenelerinin arkasındaki dişlerle zehir enjekte ediyor. Bu türlerden biri sahte avı ısırdığında, zehirli dişlerini jel üzerinde ileri geri sürükleyerek hilal şeklinde yaralar oluşturuyordu. Bu hareketin, mümkün olduğunca çok zehir iletimini sağlamaya yardımcı olduğu düşünülüyor.
Araştırmacılar, gelecekteki çalışmaların avın boyutunun yılanların saldırı yöntemlerini etkileyip etkilemediğini belirleyebileceğini ifade etti.