Teknoloji devi Alphabet'in bünyesinde yer alan video platformu YouTube, geçmişte COVID-19 ve seçimlerle ilgili yanlış bilgiler yaydığı gerekçesiyle yasakladığı kanalları yeniden aktif edeceğini duyurdu. Şirket, bu kararıyla ifade özgürlüğünü ve siyasi tartışmaları önemsediğini belirtirken, önceki moderasyon kararlarının sorumluluğunu ise dönemin yönetimine yükledi.
Alphabet'in bu açıklaması, Temsilci Jim Jordan'a gönderilen uzun bir mektupla yapıldı. Temsilciler Meclisi Yargı Komitesi'nden gelen celplere yanıt olarak hazırlanan mektupta, şirketin YouTube'daki siyasi içerik moderasyonu konusunda daha esnek bir yaklaşım benimsediği net bir dille ifade edildi. Şirket, ürün ve hizmetlerinin belirli görüşlere karşı önyargılı olmadığını savunurken, komitenin sağladığı hesap verebilirliği takdir ettiğini belirtti.
Mektuba göre, COVID-19'u iyileştirmek için çamaşır suyu içmek gibi yanlış bilgilendirmeler başlangıçta YouTube'un politikalarına aykırı değildi. Ancak, yönetim yetkililerinin defalarca YouTube'dan harekete geçmesini talep ettiği kaydedildi. YouTube bu taleplere uyarak, seçimlerle ilgili komplo teorilerine yönelik kısıtlamadan bir yıl daha uzun olmak üzere 2024'e kadar COVID-19 ile ilgili yanlış bilgilendirmeleri site genelinde yasakladı. Şirket, günümüzde YouTube'un kurallarının daha geniş bir içerik yelpazesine izin verdiğini ifade etti.
Cumhuriyetçi çoğunluktaki Temsilciler Meclisi Yargı Komitesi ile ilişkileri yumuşatma çabası olarak değerlendirilen bu adımda, YouTube COVID-19 ve seçimlerle ilgili yanlış bilgiler yayan kanalları yeniden açacak. Bu durum, daha önce platformdan uzaklaştırılan ve şimdi FBI'da göreve başlayan bazı muhafazakar isimlerin de geri dönebileceği anlamına geliyor.
Daha Esnek Moderasyon Anlayışı
Daha katı moderasyon politikalarından uzaklaşma eğilimi sadece YouTube ile sınırlı değil. Benzer bir şekilde, Facebook da 2016 seçimlerinden sonra devreye aldığı doğruluk kontrolü sistemini kaldırdı. Bunun yerine Facebook, X platformundaki gibi topluluk notları benzeri bir özelliği kullanmaya başladı. Muhafazakar çevreler, bu moderasyon dışı yaklaşımı sansüre daha az eğilimli ve daha şeffaf olarak değerlendirirken, manipülasyona açık olması gibi eleştiriler de beraberinde geliyor. Google, içerikleri yanlış olarak etiketleme veya doğruluğunu kontrol edenlere yetki verme konusunda karşı olduğunu belirtirken, ABD'de gelecekte genişleyebilecek bir topluluk notları özelliğini test ettiğini açıkladı.
Alphabet, etkilenen hesapların ne zaman ve nasıl yeniden aktif edileceğine dair kesin bir tarih vermedi, ancak yasaklanan kullanıcıların geri dönme "fırsatına" sahip olacağını belirtti. Yanlış bilgilendirme politikalarını ihlal ettiği için YouTube'dan uzaklaştırılan birçok içerik üreticisinin başka platformlarda geniş kitlelere ulaştığı göz önünde bulundurulduğunda, hepsinin geri dönmek isteyip istemeyeceği belirsizliğini koruyor.
Google, yazışmalarını Avrupa'daki yasal düzenlemeler ve özellikle Dijital Piyasalar Yasası (Digital Markets Act) ve Dijital Hizmetler Yasası (Digital Services Act) gibi düzenlemelere ilişkin endişelerini hatırlatarak sonlandırdı. Şirket, bu yasaların ifade özgürlüğünü kısıtlayabileceği iddiasında bulunuyor. Alphabet, bu noktada belirli bir talepte bulunmasa da, Jordan'a istediği her şeyi verdikten hemen sonra Avrupa'daki endişelerini dile getirmesi dikkat çekici bir detay olarak öne çıkıyor.