Bu ayın başlarında keşfedilen zümrüt yeşili bir kuyrukluyıldız olan C/2025 F2 (SWAN), Güneş Sistemi'nin iç kısımlarına doğru hızla ilerlerken beklenmedik bir şekilde 'patladı'. Güneş etrafında bir sapan hareketi yapması beklenen gök cisminin bu ani aktivitesi, bilim dünyasında heyecan yarattı.
Kuyrukluyıldızın parlaklığında geçici bir artışa neden olan bu buzlu püskürme, onun 'soğuk bir volkan' olabileceğine dair ipuçları taşıyor. Bu patlamanın, kuyrukluyıldızın ilerleyen zamanlarda çıplak gözle görülüp görülemeyeceği konusunda da etkileri olabilir, ancak kesin bir şey söylemek için henüz erken.
Resmi olarak C/2025 F2 (SWAN) adını alan yeşil kuyrukluyıldız, Nisan ayı başında amatör bir gökbilimci tarafından uzay ajanslarının ortak projesi olan Güneş ve Heliosfer Gözlemevi (SOHO) verileri incelenirken keşfedildi. Kuyrukluyıldızın, 1 Mayıs civarında Güneş'e en yakın noktasına ulaşması ve yıldızımıza yaklaşık 50 milyon kilometre kadar yaklaşması bekleniyor.
Ancak, gökbilimciler tarafından elde edilen yeni görüntüler, kuyrukluyıldızın ilk tespit edildikten kısa bir süre sonra parlaklığında önemli bir artış yaşadığını ortaya koydu. Gökbilimcilere göre bu durum, muhtemelen uzaya buz ve toz püskürten ve Dünya'ya daha fazla Güneş ışığı yansıtan bir patlamanın sonucuydu.
Yapılan analizlere göre, kuyrukluyıldız 3 Nisan ile 6 Nisan arasında büyük bir patlama yaşayarak parlaklığını dört katına çıkardı. Bu ani parlama, gözlemcilerin kuyrukluyıldızı neden son birkaç gündür daha zor gözlemlediğini de açıklıyor; çünkü patlamanın ardından parlaklığı tekrar azalmaya başladı.
Çok az sayıda kuyrukluyıldız 'kriyovolkanik' yani soğuk volkanik özellik gösterir. Bu tür gök cisimleri, Güneş ışığı tarafından ısıtıldıklarında tekrar tekrar patlama yeteneğine sahiptir. Isı, buzlu iç kısımlarının buharlaşmasına neden olur ve sonunda kuyrukluyıldızın kabuğunun veya çekirdeğinin çatlamasına yol açan bir basınç birikimi oluşturur. Bu gerçekleştiğinde, kuyrukluyıldızın 'kriyomagma' olarak bilinen buzlu iç materyali uzaya püskürür ve kuyrukluyıldızın etrafındaki gaz ve toz bulutunu (koma) genişletir. Yansıtıcı materyalin bu şekilde genişlemesi, kuyrukluyıldızın gece gökyüzünde daha parlak görünmesini sağlar.
Son zamanların en ünlü kriyovolkanik kuyrukluyıldızlarından biri, ilk patlamaları sırasında komasında beliren boynuz benzeri yapılar nedeniyle 'şeytan kuyrukluyıldızı' olarak adlandırılan 12P/Pons-Brooks'tu. Bir diğer ilginç örnek ise 29P/Schwassmann-Wachmann kuyrukluyıldızıdır. Bu şehir büyüklüğündeki cisim, yörüngesi onu Güneş'e pek yaklaştırmasa da son birkaç on yıldır sürekli olarak patlamaktadır.
Ancak, SWAN kuyrukluyıldızındaki patlamanın kriyovolkanizma kaynaklı olmayabileceği ihtimali de bulunuyor. Bilim insanları, patlamanın kuyrukluyıldızın yüzeyindeki bir buz cebinin Güneş'in artan ısısıyla açığa çıkıp aniden buharlaşması sonucu meydana gelmiş olabileceğini belirtiyor. Bu durum, parlaklık evresinin neden 12P ve 29P'deki kadar yoğun olmadığını ve sadece birkaç gün sürdüğünü de açıklayabilir.
Sonuç olarak, patlamanın gerçek nedenini ve kuyrukluyıldızın doğasını tam olarak anlamak için gelecekteki gözlemlere ihtiyaç duyulacak.
Bu patlama, SWAN'ın gelecekteki görünürlüğü konusunda da bazı belirsizlikler yaratıyor. Kuyrukluyıldız halihazırda basit bir teleskop veya dürbünle gözlemlenebiliyor, ancak uzmanlar daha önce önümüzdeki haftalarda çıplak gözle de görülebileceğini tahmin etmişlerdi. Ancak bu tahminler, SWAN'ın geçici parlaklığını içeren verilere dayanıyordu, bu da uzmanların nihai parlaklığını abartmış olabileceği anlamına geliyor. Durumun böyle olup olmadığını anlamak için daha fazla gözlem yapılması gerekecek.