Ara

Yeni Araştırma Ortaya Çıkardı: Dinozorlar Asteroid Gelmeseydi Hala Yaşıyor Olabilirdi!

Bilim insanları, dev bir asteroidin Dünya'ya çarparak dinozorları yok ettiğinde, aslında dinozorların neslinin tükenmekte olmadığını söylüyor. Yaklaşık 18 milyon yıllık fosil kanıtlarını inceleyen yeni bir araştırmaya göre, 66 milyon yıl önce asteroid çarpmadan önce dinozor çeşitliliğinin azaldığı fikri, muhtemelen hatalı fosil verilerine dayanıyor.

Geçmişte yapılan fosil keşifleri, Kretase döneminin sonunda asteroid çarpmasından önce dinozorların sayısının ve çeşitliliğinin azaldığına işaret ediyordu. Daha önceki bazı araştırmacılar, bunu dinozorların devasa uzay kayasıyla felaketle sonuçlanan karşılaşmadan önce zaten yok oluş yolunda olduğunun bir işareti olarak yorumluyordu. Ancak bu fikir uzun süredir tartışmalıydı; diğer araştırmacılar, dinozor çeşitliliğinin yok oldukları sırada oldukça iyi durumda olduğunu savunuyordu.

Araştırmacılar, bu konunun otuz yılı aşkın süredir bir tartışma konusu olduğunu belirtiyorlar: Asteroid çarpmadan önce dinozorlar zaten mahkum muydu ve yok olmak üzere miydiler?

Yakın zamanda hakemli bir dergide yayımlanan yeni araştırma, dinozorların yok oluşlarından önceki belirgin nadirliğinin basitçe yetersiz bir fosil kaydından kaynaklanabileceğini öne sürüyor.

Bilim insanları, Kuzey Amerika'dan Kampaniyen çağına (83.6 milyon ila 72.1 milyon yıl önce) ve Maastrichtiyen çağına (72.1 milyon ila 66 milyon yıl önce) ait yaklaşık 8.000 fosil kaydını inceledi. Özellikle dört familyaya odaklandılar: Ankylosauridae, Ceratopsidae, Hadrosauridae ve Tyrannosauridae.

Analizlerinin ilk bakışta gösterdiği şey, dinozor çeşitliliğinin yaklaşık 76 milyon yıl önce zirveye ulaştığı, ardından asteroid çarpmasına kadar azaldığı yönündeydi. Bu eğilim, kitlesel yok oluştan önceki 6 milyon yılda daha da belirgindi; dört familyaya ait fosil sayısı jeolojik kayıtta azalıyordu.

Ancak araştırmacılar, bu azalmayı açıklayacak çevresel koşulların veya başka faktörlerin hiçbir göstergesini bulamadılar. Araştırmacılar tarafından geliştirilen modellere göre, tüm dinozor familyaları yaygın ve yaygındı; dolayısıyla asteroid çarpması gibi felaket bir olay dışında yok olma riski düşüktü.

Bunun yerine, Maastrichtiyen döneminde fosilleşme için daha zayıf jeolojik koşulların olabileceğini öne sürdüler. Bir zamanlar Meksika Körfezi'nden Arktik'e kadar uzanan Batı İç Denizyolu'nun çekilmesi ve yaklaşık 75 milyon yıl önce başlayan Kayalık Dağları'nın yükselişi gibi olaylar, fosilleşmeyi engellemiş veya bozmuş olabilir, bu da o dönemde daha az dinozor varmış ve çeşitlilik daha düşükmüş gibi görünmesine neden olmuş olabilir.

Ekip ayrıca, Kuzey Amerika'nın Maastrichtiyen dönemine ait jeolojik yüzeylerin ya açığa çıkmadığını ya da bitki örtüsüyle kaplı olduğunu buldu. Başka bir deyişle, bu döneme ait dinozor fosilleri barındırabilecek kayaçlar, kalıntı arayan araştırmacılar için kolayca erişilebilir değildi. Bu dönemden bilinen fosillerin yarısı Kuzey Amerika'dan geldiği için, çalışmanın bulgularının küresel etkileri de olabilir.

İncelenen 8.000 fosil kaydı arasında ekip, Triceratops ve akrabaları gibi boynuzlu dinozorları içeren Ceratopsiyanların en yaygın olduğunu buldu. Bunun nedeni muhtemelen Maastrichtiyen döneminde korunma için en uygun olan ova bölgelerinde yaşamalarıydı. Ördek gagalı dinozorlar olan Hadrosaurianlar ise en nadirdi, muhtemelen nehirlere olan düşkünlükleri nedeniyle. Nehir akışındaki azalmaların, bu dinozorları koruyabilecek tortu birikimini azaltmış olabileceğini yazdılar.

Araştırmacılar, Mezozoik'in sonunda (252 milyon ila 66 milyon yıl arası) dinozorların kaçınılmaz olarak yok olmaya mahkum olmadığını belirtiyor. O asteroid olmasaydı, hala memeliler, kertenkeleler ve onların hayatta kalan torunları olan kuşlarla birlikte bu gezegeni paylaşıyor olabilirlerdi.

Önceki Haber
Intel'in Yeni Mobil Canavarı Panther Lake: Önce Tek Model, Tam Çıkış 2026'da!
Sıradaki Haber
Akıllı Robot Sürüsü 'Sıvıdan Katıya' Geçiş Yapıyor: Üzerinde Durulabiliyor!

Benzer Haberler: