Bu satırları yatağınızda, telefonunuzdan mı okuyorsunuz? Yalnız değilsiniz. Özellikle gençler başta olmak üzere pek çok kişi, uyku öncesinde ve hatta uykuya daldıktan sonra bile telefonlarını kullanmaya devam ediyor.
Ancak bu yazıyı bitirdikten sonra telefonunuzu kenara bırakmayı düşünebilirsiniz. Çünkü yatmadan önce veya yatak içerisinde uzun süre ekrana bakmanın uykuyu böldüğüne dair yaygın bir kanı var, ancak bu durumun detayları henüz tam olarak netleşmiş değil.
Yeni bir bilimsel çalışma, bu konuya daha fazla ışık tutmayı hedefledi. Geniş çaplı bir üniversite öğrencisi anketinden elde edilen veriler kullanılarak yapılan araştırma, önemli bulgular ortaya koydu.
Araştırmaya göre, yatakta ekran başında geçirilen süre, uykusuzluk (insomnia) riskini %59 oranında artırıyor ve gece başına ortalama 24 dakika daha az uykuya neden oluyor.
Peki ama ekranları farklı şekillerde kullanıyoruz; bazı aktiviteler uykuyu diğerlerinden daha fazla etkiliyor olabilir mi? Örneğin, televizyon izlemekle sosyal medyada gezinmek arasında uyku kalitesi açısından bir fark var mı?
Daha önceki bazı çalışmalar, sosyal medyanın etkileşimli doğası nedeniyle diğer ekran aktivitelerine kıyasla uyku için özellikle daha zararlı olabileceğini öne sürmüştü. Ancak bugüne kadar farklı ekran aktivitelerini ve bunların uyku üzerindeki etkilerini doğrudan karşılaştıran çok az araştırma yapılmıştı.
Bu yeni çalışma, yaşları 18 ile 28 arasında değişen, önceki çalışmalara göre biraz daha ileri yaş grubundaki üniversite öğrencilerine odaklandı. Öğrencilerin demografik bilgilerinin yanı sıra ekran kullanımı ve uyku alışkanlıkları gibi çeşitli sağlık ve yaşam tarzı faktörleri de incelendi.
Araştırmacılar, "Öğrenciler arasında uyku sorunları oldukça yaygın ve bu durum zihinsel sağlık, akademik başarı ve genel refah üzerinde önemli etkilere sahip. Yatakta ekran kullanımının yaygınlığı göz önüne alındığında, farklı ekran aktiviteleri ile uyku düzenleri arasındaki ilişkiyi araştırmayı amaçladık. Sosyal medyanın etkileşimli doğası ve potansiyel duygusal uyarımı nedeniyle uyku kalitesini daha fazla bozmasını bekliyorduk." şeklinde durumu özetliyor.
Ancak bulgulara göre, sosyal medya kullanımının uyku üzerinde diğer ekran aktivitelerinden daha fazla olumsuz bir etkisi bulunamadı.
Uzmanlar, "Hangi tür ekran aktivitesiyle meşgul olunduğu, yatakta ekran başında geçirilen toplam süre kadar önemli görünmüyor. Sosyal medya ile diğer ekran aktiviteleri arasında anlamlı bir fark bulamadık. Bu da gösteriyor ki, uykunun bölünmesindeki temel faktör ekran kullanımının kendisi. Muhtemelen 'zaman kayması' dediğimiz durum yaşanıyor; yani ekran kullanımı, normalde dinlenmeye ayrılacak zamanı çalarak uykuyu geciktiriyor." diyor.
Katılımcılar, yatakta herhangi bir elektronik cihaz kullanıp kullanmadıklarını ve ne kadar süreyle kullandıklarını bildirdiler. Film veya dizi izleme, sosyal medyayı kontrol etme, internette gezinme, sesli içerik dinleme, oyun oynama veya dersle ilgili içerik okuma gibi aktiviteleri belirttiler.
Araştırmacılar bu aktiviteleri üç genel kategoriye ayırdı: sadece sosyal medya kullanımı, sosyal medya dışı ekran kullanımı ve sosyal medya ile birlikte diğer ekran aktiviteleri.
Ayrıca katılımcılar yatış ve kalkış saatlerini, uykuya dalma sürelerini, uykuya dalma veya uykuyu sürdürme konusundaki zorluk sıklığını, gün içinde ne sıklıkla uykulu hissettiklerini ve uyku sorunlarının süresini raporladılar.
Çalışma, yatma saatinden sonra daha fazla ekran başında zaman geçirenlerin uykusuzluk belirtileri bildirme olasılığının çok daha yüksek olduğunu ortaya koydu.
Belirli aktivitenin türünden ziyade toplam ekran süresinin daha önemli olduğu görüldü. Bu durum, ekran kullanımının kişiyi uyanık tutmaktan ziyade, dinlenme süresini azaltarak uykuyu kısıtladığını düşündürüyor.
Çalışmanın bazı önemli sınırlamaları da bulunuyor. Örneğin, örneklem büyüklüğü geniş olsa da, bulguların farklı kültürler için genellenebilirliğini kısıtlayan bir çeşitlilik eksikliği mevcut. Ayrıca, birçok farklı ekran aktivitesinin bir arada gruplanması, daha dar kategorilerdeki olası ince farklılıkları gizlemiş olabilir.
Unutulmamalıdır ki bu çalışma bir ilişkiyi (korelasyon) gösteriyor, ancak neden-sonuç ilişkisini kanıtlayamaz. Hatta sosyal medyayı kontrol edenlerin genel olarak daha iyi uyku bildirdiği durumlar da gözlemlenmiş, ancak bu etkinin ters yönlü olması da mümkün. Araştırmacılar, "Başka bir yorum da, uykuyla en çok mücadele eden öğrencilerin tercih ettiği aktivitenin sosyal medya olmadığı yönünde olabilir." diye ekliyor. Bazı öğrenciler teknolojiyi bir uyku yardımcısı olarak kullanabilir ve sosyal medyada olumsuz içeriklere maruz kalmak yerine film izlemek veya müzik dinlemek gibi daha sakinleştirici olduğu düşünülen aktiviteleri tercih edebilir.
Uzmanların tavsiyesi ise net: "Eğer uyku sorunları yaşıyorsanız ve ekran süresinin bir faktör olabileceğinden şüpheleniyorsanız, yatakta ekran kullanımını azaltmayı deneyin. İdeal olarak, uyumadan en az 30 ila 60 dakika önce ekranları bırakın. Eğer ekran kullanacaksanız, gece boyunca kesintileri en aza indirmek için bildirimleri devre dışı bırakmayı düşünün."