Güvenlik alanında yenilikçi yaklaşımlar sürekli olarak karşımıza çıkarken, Teknoscope olarak bu kez oldukça sıra dışı bir teknolojiyle karşınızdayız: SlimeMoldCrypt. Bu yeni sistem, bilgisayar korsanlarının ve hatta kuantum bilgisayarların bile aşamayacağı bir şifreleme motoru geliştirmek için canlı, yapışkan bir organizmayı kullanıyor.
Bu fikir ilk bakışta biraz tuhaf gelebilir. Ancak altında yatan mantık oldukça ilginç: Slime mold adı verilen bu organizmanın kaotik ve öngörülemeyen ağ yapısı, hesaplamalı şifre çözmeye karşı doğal olarak dirençli desenler oluşturuyor. Bu konseptin mucidi, bu yöntemin 'kuantum makineleri tarafından bile şifre çözmeye dirençli' olduğunu iddia ediyor.
Şu an için SlimeMoldCrypt'in ticari bir ürün olmadığını, daha çok deneysel bir proje olduğunu belirtmekte fayda var. Ancak benzer bir mantıkla çalışan, örneğin bulut hizmeti veren bir firmanın 'Entropi Duvarı' adını verdiği lav lambasıyla rastgele desenler üreterek şifreleme gücünü artıran bir sistemi bulunuyor.
SlimeMoldCrypt, Physarum polycephalum adlı canlı bir küfü temel alıyor. Mucidin belirttiğine göre, bu küfün sürekli değişen ağ yapısı, oldukça öngörülemez şifreleme anahtarları için bir başlangıç noktası oluşturabiliyor. Bu, daha önce bahsedilen sisteme benzer bir mantık taşıyor.
Ancak SlimeMoldCrypt'in ilginç bir ek boyutu daha var: Kullanıcının bu canlı küfle duygusal bir bağ kurması gerekiyor. Cihazı kullanan kişinin, şifrelemesinin sağlıklı kalması için küfle ilgilenmesi, onu beslemesi ve çevresel faktörleri (ışık, nem ve besin gibi) kontrol etmesi gerekiyor. Bu durum, adeta dijital evcil hayvan oyunlarını andırıyor.
Tıpkı Tamagotchi'lerde olduğu gibi, küfle yeterince ilgilenilmezse bu canlı organizmayı 'öldürmek' de mümkün. Eğer küfün aktivitesi durursa, şifreleme de duracak ve tüm bilgilerimiz savunmasız kalacak. Bu yönüyle, kullanıcılar şifreleme güçlerini doğrudan küfün yaşamıyla ilişkilendiriyor.
SlimeMoldCrypt'in içinde Raspberry Pi Pico geliştirme kartı bulunuyor. Kullanıcının elde ettiği küf görüntülerinin, cihazın şifreleme algoritmasını güçlendiren rastgele sayı dizileri oluşturmak için kullanıldığı düşünülüyor. Bu da aslında bulut şirketinin lav lambalı sistemiyle benzer bir temel mekanizmaya işaret ediyor.