Kaliforniya'da düzenlenen Open Sauce festivali, çılgın mucitleri, her türden maker'ları ve yüzlerce teknoloji tutkunu YouTube fenomenini bir araya getiren, uygulamalı sergiler, canlı gösterimler ve topluluk etkileşiminin hakim olduğu bir hafta sonu etkinliğiydi. YouTuber William Osman tarafından kurulan bu etkinlik, 3D baskıdan yapay zekaya, robotikten müzik aletlerine kadar 500'den fazla projeye ev sahipliği yaparak yetişkinler için bir bilim fuarı niteliğindeydi.
Open Sauce'u diğer festivallerden ayıran en önemli özelliklerden biri, YouTube dünyasının bu denli etkin olmasıydı. Etkinliğe katılan YouTube içerik üreticileri, 3D baskı, bilim eğitimi, animasyon, prototipleme, roket bilimi gibi pek çok konuda paneller ve sunumlar gerçekleştirdi. Ayrıca, başarılı birer YouTuber olmanın yollarını da katılımcılarla paylaştılar. Sahne dışında kalan zamanlarında ise hayranların favorisi olan yaratıcılar, sergileri gezerken ve hayranlarıyla buluşurken görülebiliyordu. Sunumlar, sanal bir Open Sauce deneyimi için canlı yayınlanırken, daha sonra bu içerikler özel bir platform üzerinden izlenebildi.
Bu heyecan verici festivalin kurucusu, mühendis ve tanınmış bir YouTuber olan William Osman ile yaptığımız söyleşide, festivali neden başlattığını sorduk. Osman, “Topluluk için yaptım,” diyerek şöyle devam etti: “YouTube'un ilk zamanları, tuhaf hobileri olan insanların bir araya gelip video çekmek için işbirliği yaptığı bir yerdi.”
Osman, bu eski topluluk ruhunu geri getirmek ve kendisi gibi teknoloji meraklılarına herkesin gelip vakit geçirebileceği, projelerini ve 'çılgın icatlarını' paylaşabileceği bir alan sunmak istediğini belirtti. Open Sauce'un, maker'ların projelerinde profesyonel kaygılar gütmeden özgürce hareket edebilecekleri bir yer olduğunu da ekledi. Osman, Open Sauce'un insanlara, özellikle de çocuklara bilimin ve mühendisliğin erişilebilir ve eğlenceli olduğunu gösterdiğini düşünüyor.
“Aslında insanların çoğu bilim ve mühendislikte pek iyi değil,” diyen Osman, “Oldukça kötüler ve bir şeyler yapana kadar sürekli hata yaparlar. Open Sauce'a gelenlerin görmesini istediğim şey bu süreç, gerçek mühendislik süreci. İnsanların yaptıkları projelere bakıp 'Ben de bunu yapabilirim' hissini yaşamalarını ve mükemmel olmanın değil, bir şeyler işe yaraana kadar denemenin önemli olduğunu anlamalarını istiyorum.”
Osman, YouTube'un yaratımlarını paylaşmak için maker topluluğu için önemli bir platform olduğunu vurguladı. Gerçek dünyada birçok insanın çevrimiçi bulabildikleri türden benzer düşünce yapısına sahip yaratıcılardan oluşan bir topluluğa erişimi olmadığını söyledi.
“YouTube, yeni nesil mühendislere ilham vermek için çok önemli çünkü eğlenceli ve ilgi çekici mühendislik projelerini sergilemenin en kolay yolu. Bu yüzden Open Sauce'ta 150 YouTuber'ı, STEM'i, bilimi ve yaratıcılığı yüksek sesle, çevrimiçi olarak iletmek için bulunduruyoruz.”
Etkinlik boyunca 3D baskı maker'larını ve Open Sauce'a getirdikleri projeleri yakından inceleme fırsatı buldum. Tanınmış 3D baskı YouTuber'larından bazıları da etkinlikteydi. Bir standda, başka bir içerik üreticisi tarafından PETG malzemesiyle 3D baskı yöntemiyle üretilmiş mekanik cosplay kanatlarını incelerken bir YouTuber ile karşılaştım. Bu inanılmaz kanatlar, adreslenebilir LED şeritlerle aydınlatılmış ve sırt çantalarına takılan pillerle çalışıyordu.
Festivalde ayrıca, ziyaretçilerin deneyebileceği 3D baskı oyunlar ve ESP32-S3 çipleriyle çalışan, OTTO robot tasarımına dayalı küçük, açık kaynaklı dans eden robotlar da sergilendi. Bu robotların gövdeleri de yine 3D baskı yöntemiyle üretilmişti.
Festivalde ayrıca, yakında piyasaya sürülecek olan 16K çözünürlüklü ve 14 inç LCD ekrana sahip bir reçine 3D yazıcı da tanıtıldı.
Bazı projeler o kadar ustaca yapılmıştı ki, ilk bakışta 3D baskı kullanıldığını anlamak mümkün değildi. Bunlardan biri, devasa boyutlarda üretilmiş, tam fonksiyonel bir dizüstü bilgisayardı. Bu bilgisayarın klavye tuşları yaklaşık 10 cm genişliğindeydi ve taşınması zor bu cihazın ağırlığı yaklaşık 170 kilogramı buluyordu. Boyutu adeta bir yemek masası kadardı.
Bazı 3D baskı projeleri, adeta birer sanat eseriydi. Bunlardan biri, 3D kalem ve zımpara aleti kullanılarak üretilmiş bir ejderha iskeletiydi. Bu eser, etkinlikteki Creator Museum'da sergilenen diğer projeler arasında yer alıyordu.
Tamamen zıt bir uçta ise, "38 saniyede adınızı 3D yazdırın" başlıklı bir proje vardı. Bu projede, eski bir 3D yazıcı kullanılarak herhangi bir isim yaklaşık 38 saniye içinde yazdırılıyordu. Projeyi getiren kişi, 3D baskı göstermenin normalde çok uzun sürdüğünü ve bu nedenle bu projeyi seçtiğini belirtti.
Daha önce 3D baskı gitarlar, kemanlar ve davullar görmüştüm, ancak ilk kez 3D baskı bir "pirinç" enstrümanına tanık oluyordum. Bir baba ve oğlu, insanların deneyimlemesi için birkaç bugle, bir doğal korno (Fransız kornosunun atası) ve bir trombon getirmişti. Ziyaretçiler, 3D baskıdan yapılmış ve üzerlerinde baskılı ağızlıkları bulunan bir çeşit orta çağ kornosunu deneyebildiler. Kornolar, segmentler halinde baskılandıktan sonra yapıştırılıp hava geçirmez hale getirildi. Hatta bir metal ağızlıkla çalındığında oldukça iyi bir ses veriyorlardı.
En ilgi çekici stantlardan biri, plastik geri dönüşümü konusunda dünya çapında açık kaynaklı bir topluluk olan Precious Plastic'in yerel bir şubesine aitti. Grup, plastiğin nasıl parçalanıp eritilerek ürünlere dönüştürülebileceğini gösterdi. Bu yöntemi, CNC makinesiyle oyulmuş bir kalıp kullanarak Open Sauce için özel bardak altlıkları üreterek sergilediler. Stantta geri dönüştürülen ürünler şişe kapakları olsa da, bu yöntemin 3D yazıcı artıklarından da yararlanabileceği belirtildi.
Katılımcıların birçoğu, iş kurma amacıyla projelerini sergiliyordu. Bunlardan biri, ateşe dayanıklı kağıt ve 3D baskı parçaların birleşiminden oluşan yapay çiçeklerini tanıttı. Bu çiçekleri ilk olarak kendi karavanını dekore etmek için yapmıştı.
Eğer bu harika projeler hakkında daha fazla bilgi almak isterseniz, bir başka teknoloji meraklısı arkadaşımın ikinci kanalındaki videosunu inceleyebilirsiniz.
