Ara

Yapay Zeka Kullanımı Gerçek Zekayı Köreltiyor mu? İşte Bilim İnsanlarının Dikkat Çekici Bulguları

ChatGPT'nin hayatımıza girmesinden bu yana yaklaşık üç yıl geçti ve yapay zeka (YZ) teknolojilerinin öğrenme üzerindeki etkisi geniş çapta tartışılıyor. Bu araçlar kişiselleştirilmiş eğitim için kullanışlı mı, yoksa akademik dürüstlükten uzaklaşmanın bir yolu mu?

Daha da önemlisi, YZ kullanmanın yaygın bir "aptallaşmaya" veya eleştirel düşünme yeteneğinde bir gerilemeye yol açabileceği endişesi var. Argümana göre, eğer öğrenciler YZ araçlarını çok erken kullanmaya başlarsa, eleştirel düşünme ve problem çözme gibi temel becerileri geliştiremeyebilirler.

Peki durum gerçekten böyle mi? Yapılan yeni bir araştırmaya göre, görünüşe göre öyle. Çalışmayı yürüten araştırmacılar, denemeler yazarken ChatGPT kullanmanın "bilişsel borca" ve "öğrenme becerilerinde muhtemel bir düşüşe" yol açabileceğini belirtiyor.

Peki bu çalışma tam olarak ne buldu?

Yapay Zeka ve Sadece Beyin Kullanımı Arasındaki Fark

Araştırma ekibi, dört aylık bir süre boyunca 54 yetişkinden bir dizi deneme yazmalarını istedi. Katılımcılar YZ (ChatGPT), bir arama motoru veya sadece kendi beyinlerini ("sadece beyin" grubu) kullanarak bu denemeleri yazdılar. Ekip, beyindeki elektriksel aktiviteyi inceleyerek ve denemelerin dilbilimsel analizini yaparak bilişsel katılımı ölçtü.

YZ kullananların bilişsel katılımı diğer iki gruba göre önemli ölçüde daha düşüktü. Bu grubun ayrıca yazdıkları denemelerden alıntıları hatırlamakta daha çok zorlandığı ve deneme üzerinde daha düşük bir sahiplik hissi taşıdığı gözlemlendi.

İlginç bir şekilde, katılımcılar dördüncü ve son deneme için rollerini değiştirdi (sadece beyin grubu YZ kullandı ve tam tersi). YZ'den sadece beyin kullanımına geçen grup daha kötü performans gösterdi ve ilk oturumlarındaki diğer grubun bilişsel katılımından sadece biraz daha iyi bir katılım seviyesi sergiledi. Bu seviye, sadece beyin grubunun üçüncü oturumundaki katılım seviyesinin oldukça altındaydı.

Çalışmanın yazarları, bunun YZ'nin uzun süreli kullanımının katılımcılarda nasıl "bilişsel borç" birikimine yol açtığını gösterdiğini iddia ediyor. Katılımcılar nihayet beyinlerini kullanma fırsatı bulduklarında, diğer iki grubun gösterdiği katılımı sergileyemediler veya onlar kadar iyi performans gösteremediler.

Araştırmacılar, son oturumu sadece 18 katılımcının (her koşuldan altı kişi) tamamladığını belirterek, bulguların ön olduğunu ve daha fazla test gerektirdiğini temkinli bir şekilde not ediyorlar.

Bu Gerçekten Yapay Zeka'nın Bizi Aptallaştırdığını mı Gösteriyor?

Bu sonuçlar, YZ kullanan öğrencilerin mutlaka "bilişsel borç" biriktirdiği anlamına gelmeyebilir. Bazı uzmanlara göre, bulgular çalışmanın özel tasarımından kaynaklanıyor olabilir.

Sadece beyin grubunun ilk üç oturum boyunca gösterdiği nöral bağlantıdaki değişim, muhtemelen çalışma görevine daha fazla aşina olmalarının bir sonucudur. Bu fenomen "aşinalık etkisi" olarak bilinir.

Çalışma katılımcıları görevi tekrar ettikçe, daha aşina ve verimli hale gelirler ve bilişsel stratejileri buna göre adapte olur.

YZ grubu nihayet "beyinlerini kullanmaya" başladığında, görevi sadece bir kez yapıyorlardı. Sonuç olarak, diğer grubun deneyimine ulaşamadılar. İlk oturumdaki sadece beyin grubundan sadece biraz daha iyi bir katılım elde ettiler.

Araştırmacıların iddialarını tam olarak doğrulamak için, YZ'den beyin kullanımına geçen katılımcıların da YZ olmadan üç yazma oturumu tamamlaması gerekirdi.

Benzer şekilde, beyinden YZ kullanımına geçen grubun ChatGPT'yi daha üretken ve stratejik kullanması, muhtemelen dördüncü yazma görevinin doğasından kaynaklanıyordu. Bu görev, önceki üç konudan biri üzerine bir deneme yazmayı gerektiriyordu.

YZ olmadan yazmak daha önemli bir katılım gerektirdiğinden, geçmişte yazdıklarını çok daha iyi hatırlıyorlardı. Bu nedenle, YZ'yi öncelikle yeni bilgi aramak ve daha önce yazdıklarını geliştirmek için kullandılar.

Yapay Zeka'nın Değerlendirmedeki Etkileri Nelerdir?

YZ ile mevcut durumu anlamak için, hesap makinelerinin ilk çıktığı zamana bakabiliriz.

1970'lerde, hesap makinelerinin etkisi, sınavların çok daha zor hale getirilmesiyle düzenlendi. Öğrencilerden hesapları elle yapmak yerine, hesap makinelerini kullanmaları ve bilişsel çabalarını daha karmaşık görevlere harcamaları bekleniyordu.

Etkili bir şekilde çıta önemli ölçüde yükseltildi, bu da öğrencilerin hesap makineleri piyasaya sürülmeden önceki kadar (hatta daha fazla) çalışmasını sağladı.

YZ ile ilgili zorluk, eğitimcilerin büyük ölçüde YZ'yi sürecin gerekli bir parçası haline getirecek şekilde çıtayı yükseltmemesidir. Eğitimciler hala öğrencilerden aynı görevleri tamamlamalarını ve beş yıl önce bekledikleri aynı standartta iş sunmalarını bekliyorlar.

Bu gibi durumlarda, YZ gerçekten zararlı olabilir. Öğrenciler eleştirel öğrenme katılımlarını büyük ölçüde YZ'ye yükleyebilir, bu da "metabilişsel tembelliğe" yol açar.

Ancak, tıpkı hesap makineleri gibi, YZ de önceden imkansız olan ve hala önemli katılım gerektiren görevleri tamamlamamıza yardımcı olabilir ve etmelidir. Örneğin, öğretmen adaylarından YZ kullanarak detaylı bir ders planı hazırlamalarını isteyebiliriz. Bu plan daha sonra sözlü sınavda kalitesi ve pedagojik sağlamlığı açısından değerlendirilir.

Bahsedilen çalışmada, YZ kullanan katılımcılar "aynı eski" denemeleri üretiyorlardı. Beklenen iş standardını karşılamak için katılımlarını ayarladılar.

Aynı şey, öğrencilerden hesap makinesiyle veya onsuz karmaşık hesaplamalar yapmaları istenseydi de olurdu. Hesaplamaları elle yapan grup ter dökerken, hesap makinesi olanlar gözlerini bile kırpmazdı.

Yapay Zeka Kullanmayı Öğrenmek

Mevcut ve gelecek nesillerin eleştirel ve yaratıcı düşünebilmesi ve problem çözebilmesi gerekiyor. Ancak YZ, bu kavramların anlamını değiştiriyor.

Kalem kağıtla deneme yazmak artık eleştirel düşünme yeteneğinin bir göstergesi değil, tıpkı uzun bölme yapmanın artık sayısal yeteneğin bir göstergesi olmadığı gibi.

YZ'yi ne zaman, nerede ve nasıl kullanacağını bilmek, uzun vadeli başarı ve beceri geliştirmenin anahtarıdır. Bilişsel borcu azaltmak için hangi görevlerin YZ'ye devredilebileceğine öncelik vermek, hangi görevlerin gerçek yaratıcılık ve eleştirel düşünme gerektirdiğini anlamak kadar önemlidir.

Önceki Haber
Bilim İnsanları Uyardı: A Kan Grubuna Sahip Kişilerde Erken Yaşta İnme Riski Daha Yüksek Olabilir
Sıradaki Haber
Aşılar ve Thimerosal: Yıllardır Tartışılan Koruyucu Madde Ne Kadar Güvenli?

Benzer Haberler: