Teknoloji dünyasının en dikkat çekici isimlerinden biri olan ve yapay zeka konusundaki eleştirileriyle tanınan Ed Zitron, son dönemde hızla büyüyen üretken yapay zeka sektöründe bir balonun olup olmadığını ve eğer varsa ne zaman patlayacağını değerlendirdi. Bu kritik konular, Teknoscope'un düzenlediği bir canlı yayında masaya yatırıldı.
Yapay Zeka Sektöründe Abartılı Vaatler
Zitron, yapay zeka sektöründeki temel sorunun, mevcut yetenekleri ile pazarlanan vizyon arasındaki büyük uçurum olduğunu vurguladı. Sektörün, yazılım, donanım ve bilişim alanlarında geleceğin mucize çözümü gibi tanıtıldığını ancak gerçekte durumun böyle olmadığını belirtti. Üretken yapay zeka pazarının, mevcut 1 trilyon dolarlık iddiaların aksine, yaklaşık 50 milyar dolarlık bir gelir hacmine sahip olduğunu ifade etti. Üstelik, şirketlerin ortalama kullanıcı başına aylık ne kadar maliyet çıkaracağını dahi öngöremediği abonelik modellerindeki potansiyel bir kusura dikkat çekti.
Zitron, yapay zeka modellerinin genel verimliliğinden de şüpheli. Özellikle otonom ajanların mevcut haliyle var olmadığını ve teknolojinin çoğu zaman abartılı vaatlerle sunulduğunu savundu. Sektöre akan devasa sermayenin, yapay zeka şirketlerinin elde ettiği görece küçük gelirleriyle çeliştiğini belirtti. Hatta büyük bulut sağlayıcıları ve çip üreticilerinin bile bu durumdan etkilendiğini, yeni nesil ekran kartlarının yüksek maliyetleri ve enerji tüketimleri nedeniyle işletme zorlukları yaşanabildiğini söyledi.
Kişisel Kullanımda Fayda, Geniş Kapsamda Soru İşaretleri
Zitron'un genel karamsarlığına karşılık, kişisel deneyimlerden yola çıkarak yapay zekanın bazı alanlarda faydalı olabileceği de dile getirildi. Yapay zeka sohbet botlarının fikir üretme ve farklı açılardan bakma konusunda yardımcı olabileceği, hatta beyin sisi gibi durumlarda hafıza destekleyici olarak kullanılabileceği örnekler verildi. Ayrıca, Birleşik Krallık'ta yapılan bir araştırmada, yapay zeka asistanlarının nöroçeşitli çalışanlar için erişilebilirlik araçları olarak fayda sağladığına dair bulgular paylaşıldı.
Zitron, bu kişisel faydaları kabul etmekle birlikte, bunun büyük ölçekli bir ekonomik model oluşturmayacağını belirtti. Kendi denemelerinde yapay zeka araçlarının beklentileri karşılamadığını ve en temel sorunlarından birinin, aşırı vaatlere rağmen yeterli performansı sunamaması olduğunu ifade etti. Zitron'a göre, mevcut yapay zeka asistanları yeteneklerinin ötesinde pazarlanıyor; insanlar gibi değiller ve güvenilir bilgi kaynakları değiller. Bu nedenle, insan karar alma süreçlerini veya entelektüel emeği tamamen değiştiremezler. Bunun yerine, yapay zeka modellerinin insan yeteneklerini artırıcı araçlar olarak görülmesi gerektiğini savundu.
Bilişim Maliyetleri: Tarihsel Eğilim ve Güncel Gerçeklik
Zitron ve diğer katılımcılar, yapay zeka maliyetleri ve güç gereksinimleri konusundaki eleştirilerde hemfikir olsalar da, bilişim maliyetlerinin tarihsel olarak düşme eğiliminde olduğu ve bu durumun yapay zeka için de geçerli olabileceği yönünde bir iyimserlik dile getirildi. Geçmişteki devasa bilgisayar sistemlerinin günümüzdeki taşınabilir cihazlarla karşılaştırılması, teknoloji geliştikçe maliyetlerin ve enerji tüketiminin azaldığına dair bir argüman olarak sunuldu. Bu görüşe göre, gelecekte yapay zeka araçları da benzer bir maliyet düşüşü yaşayarak bilgisayar işletim sistemlerinin temel bileşenleri haline gelebilir.
Ancak Zitron, bu iyimserliğe karşı çıktı. Ona göre, yapay zeka maliyetleri şu anda ters yönde ilerliyor. Yeni sistemlerin bile daha hızlı sonuç verse de daha ucuza mal olmadığını belirtti. Yapay zekanın işletim sistemlerine entegrasyonunun, teknoloji kârlı hale gelse bile, modellerin deterministik komutlar ve tutarlı davranışlarla mücadele etmesi nedeniyle kullanışlı olup olmayacağı konusundaki şüphelerini dile getirdi.
Enerji Sorunu ve Döngüsel Yatırımlar
Zitron'un en çarpıcı eleştirilerinden biri, yapay zeka projeleri için gereken devasa enerji altyapısı vaatleri üzerine odaklandı. Özellikle, büyük yapay zeka projelerinin hayata geçirilmesi için planlanan veri merkezlerinin, küçük bir şehrin mevcut enerji üretim kapasitesinin çok üzerinde bir güce ihtiyaç duyacağı belirtildi. Zitron, birçok veri merkezi projesinin tamamlanamayacağını, finansal basın ise bu vaatleri sorgulamaya pek istekli olmadığını söyledi.
Zitron, yapay zeka sektöründeki durumun, temelde birbirine bağlı ve birbirini destekleyen döngüsel yatırım şemalarıyla ayakta durduğunu savunuyor. Bir şirketin diğerinin en büyük müşterisi olması ve bu durumun borçlanma ve daha fazla yatırım için kullanılması gibi örnekler verdi. Bu yapının, sektördeki balonun sürdürülmesinde önemli bir rol oynadığını ifade etti.
Balon Ne Zaman Patlayacak?
Zitron, yapay zeka balonunun önümüzdeki bir buçuk yıl içinde patlamasını öngörüyor. Ancak bunun tek bir büyük çöküş yerine, bir dizi olayın zincirleme reaksiyonu şeklinde gerçekleşeceğini tahmin ediyor. Bir yapay zeka girişiminin finansman bulamamasıyla başlayacak bir panik dalgasının, diğer girişimleri ve yatırımcılarını etkileyerek, gelecekteki fon toplama süreçlerini imkansız hale getirebileceğini belirtti.
Bu durumun temelinde ise çip üreticisi Nvidia'nın rolüne dikkat çekti. Nvidia'nın hisse değerinin genel piyasa üzerinde büyük bir etkisi olduğunu ve sektörün bu şirketin büyüme oranlarına bağımlı hale geldiğini söyledi. Eğer Nvidia'nın büyüme hızında bir yavaşlama olursa, bunun balonun patlamasına yol açacağını savundu.
Zitron ayrıca, bu durumun teknoloji sektörü dışında daha geniş yankıları olabileceği uyarısında bulundu. Teknoloji şirketlerinin artık gerçek bir hiper büyüme fırsatı bulamadığını ve yapay zeka ile bunu yaratmaya çalıştıklarını düşünüyor. Bu durumun, genel ekonomik bir durgunluğa yol açabileceği endişesini taşıyor.
Olumlu Bir Bakış Açısı Arayışı
Zitron ile yapılan sohbetin sonunda, olumlu bir bakış açısı aranarak, yapay zeka sektöründeki önemli figürlerden birinin en iyi yönü soruldu. Bu soruya karşı, belirli bir kişinin piyasaların düşüşe geçmesine neden olacağını ve geçmişte defalarca yalan söylediğini belirterek olumsuz bir yanıt verdi. Ancak sonrasında, o kişinin insanları ikna etme ve 'evet' cevabı aldırma konusundaki başarısını takdir ettiğini ekledi.
