Bir doktora öğrencisi tarafından paylaşılan bir fotoğraf, Londra Doğu Üniversitesi'nin hazırladığı bir reklamı gösteriyor. Reklamda yer alan "Wi-Fi ağaçlarda yetişmez. Ekran başında geçirdiğiniz zaman iklimi mahvediyor." ifadeleri, kablosuz ağların çevreye zarar verdiği yönünde bir algı oluşturuyor. Ancak metni daha dikkatli incelediğimizde, asıl vurgunun Wi-Fi sinyallerinden ziyade telefon, tablet, akıllı televizyon ve bilgisayar gibi cihazlar karşısında geçirilen zamana yapıldığı anlaşılıyor.
Bu dikkat çekici mesaj, üniversitenin ezber bozan ve sorgulamayı teşvik eden "Bir Daha Düşün" kampanyasına yönlendiriyor. Kampanyanın web sitesini ziyaret ettiğinizde, sosyal medya kullanımının küresel ölçekte veri merkezlerinin emisyonlarını artırdığı ve bu miktarın küresel havayolu endüstrisinin ürettiği emisyonlardan daha fazla olduğu gibi konulara değinildiğini görüyorsunuz. Üniversitenin, veri merkezlerini daha sürdürülebilir hale getirmek ve sosyal medya kullanımının çevreye olan olumsuz etkilerini azaltmak için araştırmalar yürüttüğü de belirtiliyor.
Üniversitenin reklamı, Wi-Fi'nin çevreye zarar verdiğini doğrudan söylemiyor; sadece ağaçlarda yetişmediğini vurguluyor. Ancak bu reklam, birçok insanın Wi-Fi'nin güvenli olduğu yönündeki yaygın bilgisiyle çeliştiği için büyük ilgi çekmiş durumda. Reklamın bu açıdan oldukça etkili olduğu söylenebilir. Yine de, özellikle kablosuz teknolojiyi (5G gibi) tehlikeli olarak gören ve insanları alüminyum folyo şapkalar takmaya teşvik eden komplo teorisyenleri tarafından yanlış anlaşılabileceği de bir gerçek.
Bununla birlikte, ilgili paylaşımın altına yapılan bazı esprili yorumlar da dikkat çekiyor. Kullanıcılar, devasa bir Wi-Fi yönlendiricisi tasarlayarak yüksek enerjili mikrodalgalarla çevreye zarar vermenin mümkün olup olmadığını tartışıyor. Bazıları ise Birleşik Krallık'taki her bir prize takılı Wi-Fi cihazının enerji tüketimini hesaplamak isterken, kimileri de verilerin dalgalar aracılığıyla iletilen fiziksel ağırlığını merak ediyor.