Hepimizin bildiği “sonsuz kimyasallar” olarak da adlandırılan PFAS (perfloroalkil ve polifloroalkil maddeler), çevreye ve ne yazık ki insan vücuduna inanılmaz derecede dayanıklı olmalarıyla biliniyor. Bu sinsi bileşikleri temizleyebilen bazı bakteriler olduğu bilinse de, kendi mikrofloramızda böyle bir yetenek olup olmadığı uzun süredir merak konusuydu.
Uluslararası bir araştırmacı ekibi tarafından yürütülen yeni bir çalışma, insan bağırsağındaki çeşitli bakteri türlerinin PFAS'ı nasıl emip depolayabildiğini ortaya koydu. Potansiyel olarak, vücudumuzdaki bu tür bakterilerin sayısını artırmak, bu kimyasalların sağlığımızı olumsuz etkilemesini durdurabilir.
Araştırmacılar, insan bağırsağındaki belirli bakteri türlerinin, çeşitli konsantrasyonlarda PFAS'ı ortamlarından emme ve bunları hücrelerinin içinde topaklar halinde depolama konusunda dikkate değer derecede yüksek bir kapasiteye sahip olduğunu belirtiyor. Bu topaklanma sayesinde bakterilerin kendileri, kimyasalların toksik etkilerinden korunuyor gibi görünüyor.
Detaylı laboratuvar testleri sonucunda, araştırmacılar lif parçalayıcı bakteri Bacteroides uniformis başta olmak üzere, çeşitli konsantrasyonlarda sonsuz kimyasalları emebilen toplam 38 farklı bağırsak bakterisi türü tespit etti. Ekip, Escherichia coli ile yapılan deneylerde, bakterilerin PFAS'ı daha fazla veya daha az etkili bir şekilde almasını sağlayabilecek belirli mekanizmaları da keşfetti. Bu bulgu, gelecekte bu emilimin biyomühendislikle geliştirilmesi durumunda oldukça faydalı olabilir.
Araştırmacılar, PFAS'ın bu kimyasalları işleyebilen bakterilerde etkili bir şekilde kilitlendiğini, bakterilerin yüzey alanlarını azaltacak ve muhtemelen mikroorganizmaları zarardan koruyacak şekilde bir araya toplandığını buldu. Bağırsaklarına bu bakteri türlerinden dokuzunun aşılandığı fareler üzerinde yapılan ek testler, mikropların PFAS'ı hızla emebildiğini ve farelerden dışkı yoluyla atıldığını gösterdi. Sonsuz kimyasalların seviyesi arttıkça, mikroplar bunları emmek için daha fazla çalıştılar.
Araştırmacılar, PFAS'ın halihazırda çevremizde ve vücudumuzda bulunduğunu, bu nedenle sağlığımız üzerindeki etkilerini hafifletmeye çalışmamız gerektiğini vurguluyor. Henüz PFAS'ı yok etmenin bir yolunu bulamamış olsalar da, bu bulgular, vücudumuzda en çok zarar verdikleri yerden onları dışarı atmanın yollarını geliştirme olasılığını açıyor.
PFAS, kozmetik ürünlerden içme suyuna, gıda ambalajlarına kadar birçok üründe bulunuyor ve o kadar çok üretim sürecine dahil olmuş durumda ki, onlardan tamamen kaçınmak neredeyse imkansız hale geldi. Vücudumuza ne kadar zarar verdikleri tam olarak net olmasa da, daha önce böbrek hasarı da dahil olmak üzere bir dizi sağlık sorunuyla ilişkilendirilmişlerdir.
Bakterilerin PFAS'ı insan vücudundan uzaklaştırma yeteneğinin tam olarak nasıl işleyeceği henüz netlik kazanmadı. Araştırmacılar, doğru bağırsak mikropları karışımını artırmak ve PFAS'ı sistemimizden güvenli bir şekilde temizlemeye yardımcı olmak için probiyotik besin takviyelerinin geliştirilebileceğini belirtiyor.
Sonsuz kimyasarların neden olduğu sorunun boyutu ve özellikle insan sağlığı üzerindeki etkileri göz önüne alındığında, bu maddelerin vücudumuzdan uzaklaştırılması konusunda çok az şey yapılıyor olması endişe verici. Bu araştırma, Nature Microbiology dergisinde yayınlandı.