Venedik'in San Marco Meydanı'nın ortasında uzun yıllardır duran, görkemli bronz kanatlı aslan heykelinin kökenine dair yeni bir bilimsel çalışma, heykelin aslında uzak bir diyardan, Çin'den geldiğini ortaya koyuyor. Araştırmacılara göre heykel, 1000 yılı aşkın süre önce mezar koruyucusu olarak Çin'de yapıldı ve 13. yüzyılda İpek Yolu aracılığıyla İtalya'ya getirilmiş olabilir.
Padova Üniversitesi'nden arkeolog Massimo Vidale, yaptığı açıklamada, "Venedik gizemlerle dolu bir şehir ama bunlardan biri çözüldü: Aziz Mark'ın 'Aslanı' Çinli ve İpek Yolu'nda yürümüş." ifadelerini kullandı.
Perşembe günü Antiquity dergisinde yayımlanan çalışmada Vidale ve meslektaşları, Venedik'in ikonik aslanını oluşturan bronzun kaynağını belirlemek için kütle spektrometrisi yöntemini kullandı. Bronz gibi metal alaşımlarının (bakır ve kalayın karışımı) küçük miktarda kurşun içerdiğini belirten araştırmacılar, kurşun atomlarındaki farklılıkların bakırın jeolojik kaynağını gösterebileceğini belirtti.
Venedik aslanından elde edilen kurşun izotop oranlarını dünya referans veritabanlarıyla karşılaştıran araştırmacılar, bronzun kaynağını günümüz Çin'inde, Yangtze Nehri'nin alt havzasında tespit etti. Doğu Çin'in bu bölgesi, demir, bakır, çinko ve altın gibi çeşitli önemli cevherlerin büyük yataklarına ev sahipliği yapıyor. Daha önceki bir çalışma, MÖ 1600-1050 yılları arasındaki Shang Hanedanlığı'ndan kalma bir eserin de Venedik aslanıyla aynı kurşun izotopu sinyaline sahip olduğunu göstermişti.
Bronzun Çin kökenli olduğunun ortaya çıkması, Venedik aslanındaki bazı stilistik tercipleri açıklayabilir. Zira heykel, 11. ila 14. yüzyıllar arasına ait Avrupa'daki diğer ortaçağ aslan heykellerine benzemiyor. Buna karşılık, Venedik aslanı, Tang Hanedanlığı'na (MS 618-907) ait Çin sanatıyla, özellikle de "mezarlık koruyucuları" (zhènmùshòu) olarak bilinen heykellerle bazı benzerlikler taşıyor. Bu anıtsal heykeller, genellikle aslan benzeri burun, yele, sivri kulaklar, boynuzlar ve kalkık kanatlara sahip hibrit yaratıkları tasvir eder. Venedik aslanı da bu özelliklerden bazılarını taşıyor ve muhtemelen boynuzlarının söküldüğü metal izlerine sahip.
Araştırmacılar, olası bir senaryo olarak Venedikli tüccarlar Niccolò ve Maffeo Polo'nun (Marco Polo'nun babası ve amcası) rolüne işaret ediyor. 13. yüzyılda bu kardeşler, İpek Yolu'nu kullanarak günümüz Pekin'ine kadar ulaştı ve Kubilay Han'ın sarayında dört yıl geçirdi. Araştırmacılar, Polo kardeşlerin orada karşılaştıkları bir "mezarlık koruyucusu" heykelini, kendilerinin aslan tasavvuruna uyacak şekilde Venedik'e getirebileceklerini öne sürüyor. 13. yüzyılda Venedik Cumhuriyeti'nin Doğu ticaret yollarını kontrol ettiği dönemde, simgesi genellikle kanatlı, patisinde Venedik'in hamisi Aziz Mark'ın İncil'ini tutan bir aslandı. Bu sembolizm, Venedik'in denizler üzerindeki hakimiyetini simgeliyordu.
Araştırmacılar, "[Venedik] Cumhuriyeti'nin yeni güçlü simgesini yayma çabası içinde, Polo kardeşler uzaktan bakıldığında makul görünecek bir Kanatlı Aslan heykelini uyarlama fikrini akıl etmiş olabilirler" diyerek, tüccarların heykeli parçalar halinde Venedik'e getirmiş olabileceğini ve yerel bir metal işçisine Aziz Mark ile ilişkilendirilen sembole dönüştürme işini emanet etmiş olabileceklerini belirtiyor. Araştırmacılar, bunun yalnızca tarihsel ve arkeometalürjik verilerin kesişimine dayanan bir senaryo olduğunu ve kesinliğin tarihçilere kaldığını ekliyor.