Yapay zeka (AI) devriminin ardından veri merkezleri adeta altın madenine dönüştü. Ancak, mevcut inşaat yöntemleri ve enerji tüketimi göz önüne alındığında, bu tesislerin hızla artan talebi karşılaması ve çevresel etkilere yol açması endişe veriyor. İşte tam da bu noktada, uzayın sunduğu sonsuz kaynaklar ve güneş enerjisinin sınırsız potansiyeli dikkat çekiyor.
Rendezvous Robotics firması, uzayda kendi kendini monte edebilen modüler sistemleriyle bu alanda önemli bir adım atıyor. Firma, önümüzdeki ay NVIDIA H100 GPU'lu, yapay zeka destekli bir uyduyu uzaya gönderecek olan Starcloud ile iş birliği yaparak devasa, 5 gigawatt'lık bir veri merkezi kurmayı hedefliyor. Rendezvous Robotics'in kurucu ortağı Phil Frank, "Uzayda kullanışlı şeyler inşa etme misyonundayız" diyerek bu heyecan verici projeyi özetliyor.
Uzayda veri merkezi kurmanın en büyük zorluğu, bu tesislerin doğası gereği sabit olması ve dünyadaki gibi geniş inşaat alanlarına ihtiyaç duymasıdır. Bu sorunu çözmek için Rendezvous Robotics, elektromanyetik kilitlerle birbirine kenetlenen, kendi bileşenlerine sahip (pil, işlemci vb.) bir dizi bağımsız modül geliştiriyor. Bu modüller, bir uzay aracından ayrıldıktan sonra kendi kendilerini monte ederek büyük yapılar oluşturabiliyor.
Bu teknoloji, MIT Media Lab'in TESSERAE projesinden esinlenerek geliştirildi. NASA tarafından test edilen bu sistemin ticari bir ürüne dönüştürülmesi hedefleniyor. Starcloud ve Rendezvous Robotics arasındaki anlaşma, özellikle 5 gigawatt'lık veri merkezi için modüllerin uyarlanmasını kapsıyor.
Starcloud'un veri merkezinin, yaklaşık 4 kilometre genişliğinde ve uzunluğunda devasa güneş ve soğutma panelleri kullanacağı belirtiliyor. Bu ölçek, Uluslararası Uzay İstasyonu'nun güneş panellerinden bile çok daha büyük. Bu nedenle, geleneksel inşaat yöntemleri yerine otonom montaj sistemleri zorunlu hale geliyor.
Konuyla ilgili olarak, bir zamanlar uydu interneti için benzeri bir vizyon ortaya koyan bir isim de bu gelişmelere dikkat çekerek, kendi şirketinin de benzer teknolojiler üzerinde çalıştığını belirtti. Mevcut uydu sistemlerinin veri aktarım hızlarını önemli ölçüde artırma potansiyeli göz önüne alındığında, gelecekte uzayda devasa veri merkezlerinin kurulması sürpriz olmayacak.
