Çin, bir roket fırlatması sırasında teknik bir sorun yaşadı. Bu sorun nedeniyle iki uydu, hedeflenen yörüngeye ulaşamadı. Yanlış bir yörüngede kalan uydular için aylar süren kurtarma denemeleri yapıldı. Hatta uyduların atmosfere girerek yanması bile düşünüldü.
Ancak 123 gün sonra Çinli mühendisler dahiyane bir çözüm buldu: "kütle çekim sapanı" (gravitational slingshot) manevrası. Bu teknikte, uyduların hızını ve yönünü değiştirmek için Dünya, Ay ve Güneş'in kütle çekim kuvvetleri ustaca kullanıldı. Bu yöntem sayesinde uydular doğru yörüngelerine yönlendirildi. Operasyon, yalnızca görevi kurtarmakla kalmadı, aynı zamanda derin uzay navigasyonu için çığır açıcı olabilecek bir manevrayı da başarıyla sergiledi. Bu uydular, gelecekte uzay araçlarının otonom (insansız) pilotluğunu mümkün kılacak bir uydu ağının parçası.
Fırlatma sırasındaki aksaklık, görevi yürüten ekipleri şaşırttı. Yapılan incelemelerde, iki uydunun planlanandan çok daha yakın bir yörüngede kaldığı ve kontrolden çıkmış şekilde döndüğü belirlendi. Fırlatma sırasında kısmen hasar gören uydular, düzeltme manevraları için yeterli güneş enerjisini de alamıyordu. Ancak mühendisler pes etmedi.
Projeyi yöneten ekipten bir araştırmacı, ilk başta fırlatma hatasının şokunu yaşadıklarını, görevin ve yıllarca süren emeğin boşa gitme tehlikesiyle karşı karşıya kaldıklarını belirtti. Şans eseri, durumun düşündükleri kadar kötü olmadığını fark ettiler. Mühendisler iki gruba ayrıldı: Bir grup, uyduların iticilerini kullanarak kontrol dışı dönmeyi yavaşlatmaya çalıştı. Diğer grup ise uyduları doğru yörüngeye geri taşımak için en uygun rotayı hesapladı.
Kurtarılan DRO-A ve DRO-B uyduları, daha önce fırlatılan DRO-L uydusuyla birlikte bir uydu ağı oluşturdu. Bu ağın temel amacı, uzay araçları için hassas navigasyon hizmetleri sunmak. Araştırmacılar, bu yeni sistem sayesinde bir uzay aracının konumunun günlerce süren mevcut yöntemlerin aksine yalnızca üç saat içinde belirlenebileceğini vurguluyor. Ayrıca bu uyduların, insansız uzay araçlarının uzaktan veya otonom pilotluğunu mümkün kılacağı da belirtildi.
Bu başarılı operasyon ve kurulan uydu ağı, Çin'in Dünya ve Ay çevresindeki varlığını artırma planlarının önemli bir parçası. Otonom pilotluk yeteneği, Çin'in 2030 için planladığı insanlı Ay görevleri ve önerilen Uluslararası Ay Araştırma İstasyonu gibi gelecekteki projeleri için de kritik öneme sahip olacak.