Mars'tan Dünya'ya getirilecek ilk kayaç örneklerinin ABD yerine Çin'e ulaşması senaryosu, artık bilim kurgu olmaktan çıkıyor. Gezegen biliminde en önemli önceliklerden biri olarak kabul edilen ve 'Perseverance' adlı keşif aracının topladığı jeolojik örnekleri Dünya'ya getirmeyi amaçlayan ABD öncülüğündeki Mars Örnek Döndürme (MSR) görevi, beklenmedik zorluklarla karşı karşıya kaldı.
Başlangıçta 2030'ların başlarına hedeflenen bu program, karmaşıklığı, bütçe aşımları ve siyasi engeller nedeniyle yavaşlamış durumda. Bu sırada, Mars tozunda en az 30 adet kapatılmış örnek tüpü bulunuyor. Bu tüpler, Dünya dışı yaşamın ilk somut kanıtlarını içerebileceği düşünülüyor.
Diğer yandan, Çin'in Tianwen-3 görevi, daha az sayıda ve daha özenle seçilmiş örnek toplamayı hedefleyen daha sade bir yaklaşımla 2028'de fırlatılmayı ve 2031'de Dünya'ya dönmeyi planlıyor. Başarılı olması durumunda, Pekin gezegen bilimi alanındaki en önemli kazanımlardan birini, NASA'dan yıllar, hatta on yıllar önce elde etmiş olacak. Uzmanlara göre, Çin'in fırlatma tarihi yaklaşırken, NASA'nın öne geçme şansını kaçırmış olabileceği belirtiliyor.
Arizona Üniversitesi'nden bir astronom, bu durumun bir yarıştan çok, NASA'nın görevinin mevcut sorunları ve bütçe sıkıntıları nedeniyle zaten zorlu bir süreçte olduğunu vurguluyor. NASA'nın mevcut planından sapmasının artık mümkün olmadığını ekliyor.
Mars örneklerinin Dünya'ya getirilmesinin bilimsel önemi büyük. Bu örnekler, atom ve molekül düzeyinde analizler yapılmasına, organik bileşiklerin aranmasına ve hatta fosilleşmiş mikroorganizmaların taranmasına olanak tanıyacak. Bu çalışmalar, Mars'ın geçmişte yaşam barındırıp barındırmadığını kanıtlayabilir veya her zaman cansız olduğunu gösterebilir ve bu sonuçlar gezegen bilimi alanında devrim yaratacaktır. Ancak uzaydaki birçok ilk gibi, bilimsel başarı kadar jeopolitik önem de bu tür görevlerin merkezinde yer alıyor.
NASA Yetişebilir mi?
2020'den bu yana, NASA'nın 'Perseverance' adlı aracı, eski bir göl yatağı olan Jezero Krateri'nde onlarca örnek topladı ve 'Mars'ta şimdiye kadar bulduğumuz en net yaşam belirtisi' olarak nitelendirilen keşifler yaptı. Bu dikkatlice seçilmiş kayalar, Kızıl Gezegen'in bir zamanlar yaşam barındırıp barındırmadığını belirlemede insanlığın en iyi şansı olarak görülüyor.
Ancak bu örnekleri Dünya'ya getirme süreci zorlu geçiyor. Avrupa Uzay Ajansı ile ortaklaşa yürütülen ABD öncülüğündeki MSR görevi, karmaşık aşamalardan oluşuyordu: 'Perseverance'ın topladığı örnekler bir iniş aracı tarafından alınacak, robotik bir kol ile bir Mars Yükselme Aracına aktarılacak ve oradan da Dünya'ya dönecek bir uzay aracı tarafından yörüngede yakalanacaktı.
Daha sonra 'toplama aracı' planından vazgeçilip yerine iki küçük helikopter kullanılmasına karar verilse de, bu karmaşık operasyon astronomik derecede pahalıya mal oldu. Maliyetlerin 11 milyar doları aşması ve görev tarihlerinin 2040'a kaymasıyla, NASA 2024'te planın sürdürülemez olduğunu açıkladı.
Bu yılın başlarında NASA, iki daha küçük ölçekli alternatif plan sundu. Her iki seçenek de programa devam edebilmek için Kongre'den acil 300 milyon dolarlık bir finansman gerektiriyor. Planlanan fırlatma tarihi yaklaşık 2030 ve örneklerin Dünya'ya dönüşü ise 2035 ile 2039 yılları arasına denk geliyor. Buna rağmen, bazı uzmanlar NASA'nın zaman kaybını telafi edemeyebileceğini düşünüyor.
Çin'in Tianwen-3 görevi ise, 2020'de Chang'e-5 ve 2024'te Chang'e-6 ile Ay'dan örnekler getirerek başarıyla kanıtladığı bir planı temel alıyor. Tianwen-3 görevi, sondaj yapan, robotik kolu ve helikopteri olan bir iniş aracı ile yörüngeye dönen bir uzay aracını taşıyan iki ayrı fırlatma öngörüyor. İniş aracı örnekleri topladıktan sonra, Mars yörüngesinde bekleyen dönüş aracıyla buluşacak ve yaklaşık 500 gram malzemeyi Dünya'ya getirecek.
Çin görevi, Jezero Krateri'ne kıyasla daha düz ve jeolojik açıdan daha az çeşitli bir iniş bölgesi hedefliyor. Bu durum, toplanan örneklerin bilimsel değeri açısından Jezero'dakiler kadar zengin olamayabileceği anlamına geliyor. Ancak Tianwen-3'ün Çin'in uzun vadeli, iyi finanse edilmiş ve Ay'dan örnekler getirme, bir uzay istasyonu inşa etme ve 2035'e kadar bir Ay üssü kurma gibi hedefleri olan uzay stratejisinin bir parçası olması nedeniyle zaman çizelgesine uyma olasılığının daha yüksek olduğu belirtiliyor.
Yeni Bir Sputnik Anı mı?
NASA'nın karşılaştığı engeller sadece teknik değil. Beyaz Saray'ın NASA'nın bilim bütçesini neredeyse yarı yarıya azaltma ve toplam finansmanını %24 düşürme teklifi, kurum tarihinde görülen en sert yıllık kesinti olacak. Bu kesintiler hayata geçerse, MSR görevinin yanı sıra diğer birçok aktif gözlem ve gezegen projeleri de risk altına girebilir.
Uzmanlara göre, eğer Çin Mars örneklerini ilk getiren ülke olursa, bu durum 1957'deki Sputnik fırlatmasının yarattığı etkiyi yeniden canlandırabilir. Sputnik'in ABD'de yarattığı şok, NASA'nın kurulmasına, bilim ve mühendislik eğitimine yapılan yatırımların artmasına ve nihayetinde Ay'a inişle sonuçlanan uzay yarışının hızlanmasına neden olmuştu.
Mars'ın geçmişte yaşam barındırıp barındırmadığı sorusunu yanıtlamak isteyen bilim insanları, ABD öncülüğündeki Mars Örnek Döndürme görevinin tamamen iptal edilmesinden ziyade, gecikmelerle de olsa başarılı olmasını umuyorlar. Ancak tek bir görevin bu karmaşık soruyu tek başına yanıtlaması garanti değil. Her iki ülkenin de örnek döndürme planlarının başarılı olması, Mars'ın sırlarını çözme yolunda önemli adımlar olacaktır.