Ünlü bir oyuncunun kanındaki mikroplastikleri temizletmek için tartışmalı bir prosedürden geçtiğini açıklaması, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Bu işlem, kandan belirli bileşenleri çıkarmak ve vücuttan mikroplastikler ile diğer toksinleri atmak amacıyla kanın vücuttan çekilip, santrifüjlenerek veya filtrelenerek tekrar vücuda verilmesi olarak bilinen aferez tedavisini içeriyor.
Aferez tedavisi genellikle otoimmün hastalıklar veya kandaki anormal derecede yüksek hücre veya protein seviyeleri gibi durumları tedavi etmek için kullanılır. Ancak, mikroplastik detoksu olarak kullanımı bilimsel olarak kanıtlanmamıştır. Oyuncunun bu adımı atmasının nedeni, günlük hayatta maruz kaldığı plastiklerden kaynaklı olarak vücudunun plastik emdiğini düşünmesi ve bunları temizleme isteği olarak belirtildi.
Gerçekten de bilim insanları, mikroplastik adı verilen ve 5 milimetreden küçük plastik parçacıklarının havamızda, suyumuzda, toprağımızda, gıdalarımızda ve hatta insan dokularında bulunduğunu tespit etmiştir. Ancak, kan dolaşımından bu mikroplastikleri temizleme konusu, bilimsel açıdan henüz netlik kazanmış bir alan değil.
Yapılan araştırmalar, diyaliz gibi hayat kurtarıcı tedavilerde bile mikroplastiklerin vücuda girme riskinin bulunduğunu ortaya koyuyor. Diyaliz cihazlarındaki plastik bileşenlerin zamanla bozulması, filtreleme işlemi sırasında kan dolaşımına mikroplastiklerin karışmasına neden olabiliyor. Aferez de benzer şekilde kanın plastik tüpler ve filtreler aracılığıyla dolaşımını içerdiği için benzer bir risk taşıyor.
Mikroplastikler, yüzey temizleyici ürünlerde kullanılan plastik mikroboncuklar gibi kasıtlı olarak üretilmiş olabileceği gibi, daha büyük plastik nesnelerin zamanla güneş ışığı, sürtünme veya fiziksel stres nedeniyle parçalanmasından da oluşabiliyor. Tükettiğimiz gıdalar, giydiğimiz sentetik kumaşlar, hatta lastik aşınması ve plastik kaplarda ısıtılan veya saklanan yiyecekler yoluyla maruz kaldığımız bu tiny parçacıkların vücudumuzdaki etkileri henüz tam olarak anlaşılamamış durumda.
Mevcut durumda, mikroplastiklerin insan kanından etkili bir şekilde filtrelenebileceğine dair yayınlanmış bilimsel bir kanıt bulunmuyor. Bu nedenle, bu tür tedavilerin mikroplastikleri temizlediği yönündeki iddialar, özellikle filtreleme sistemlerinin kendisinin de plastikten yapıldığı düşünüldüğünde, şüpheyle yaklaşılması gereken bir konu. Mikroplastiklerin vücutta nasıl davrandığı, birikip birikmediği, dokularla nasıl etkileşime girdiği ve vücudun bunları nasıl (veya eğer) temizlediği konuları hala araştırılıyor.
Hızlı çözümler veya ünlülerin tavsiye ettiği detoks programlarına yönelmek yerine, mikroplastiklerin vücudumuz üzerindeki etkilerini anlamanın ve bunları vücuttan atmanın yollarını aramanın yanı sıra, bu maddeye maruz kalmayı en aza indirmek daha etkili bir uzun vadeli strateji olabilir. Bu durum, plastiğe olan bağımlılığımızı azaltmak, daha sıkı düzenlemeler yapmak ve bilimsel araştırmalara yatırım yapmak gibi daha kapsamlı çözümleri gerektiriyor.