Zihinsel fonksiyonları iyileştirdiği iddia edilen ve son yıllarda popülerleşen 'nootropik' ürünler, özellikle mantar bazlı takviyeler, dünya genelinde endişe verici bir tabloyu beraberinde getiriyor. Türkiye'de de giderek yaygınlaşan bu ürünlerin, içeriğindeki belirsizlikler nedeniyle ciddi sağlık riskleri taşıdığı ortaya çıktı.
ABD'de artan zehirlenme vakaları, sorunun ciddiyetini gözler önüne seriyor. 'Akıllı ilaçlar' olarak da bilinen nootropikler, genellikle çevrimiçi platformlarda, aktarlarda ve elektronik sigara dükkanlarında kolayca bulunabiliyor. Ancak bu ürünleri tüketen kişilerde kalp çarpıntısı, mide bulantısı, kusma, kasılmalar ve nöbet gibi ciddi yan etkiler görülebiliyor.
Mantar Microdozlama Trendi ve Riskleri
Son yıllarda psikedelik mantarların mikrodozlanması (çok düşük dozlarda tüketilmesi) yaygınlaşırken, bazı bölgelerde bu tür maddelerin kullanımına yönelik politikaların esnemesi ve ruh sağlığı üzerindeki potansiyel faydalarına dair araştırmaların artması da bu trendi körüklüyor. Microdozlama, normal bir dozun altında, 'trip' etkisi yaratmayacak kadar az miktarda mantar tüketerek ruh halini, yaratıcılığı veya konsantrasyonu artırmayı amaçlıyor.
Peki, Bu Ürünler Neden Tehlikeli Olabilir?
Büyük ölçüde psilosibin ve psilosin içeren psikedelik mantarlar, ABD'de federal düzeyde yasa dışı madde olarak sınıflandırılıyor. Ancak bazı eyaletler ve yerel yönetimler, bu mantarların bulundurulmasını suç olmaktan çıkarmaya başladı. Bu durum, psikedelik olmayan mantar türlerini içeren, ancak zihinsel fonksiyonları iyileştirdiği iddia edilen ürünlerin pazarını genişletti.
Sorun şu ki, bu artan talebi karşılamak için üreticiler, psikedelik veya psikedelik olmayan mantarlar dahil olmak üzere farklı türlere yöneliyor. Bazı Amanita cinsi mantarlar gibi potansiyel olarak daha toksik olan türler de bu ürünlerde kullanılabiliyor. Ancak tüketicilerin bilinçli seçim yapabilmesi için gerekli temel bilgiler genellikle eksik.
Bilimsel Analiz ve Zehirlenme Vakaları
Doğal ürün kimyası üzerine çalışan bilim insanları, bitkilerde ve mantarlarda bulunan molekülleri, insan sağlığına olan faydalarını veya zararlarını araştırıyor. Nootropik ürünlerin potansiyel faydaları olsa da, birçok ticari mantar ürününde şeffaflık eksikliği ciddi sonuçlar doğurabiliyor.
Psikedelik mantarların ana bileşenleri psilosibin ve psilosin, genellikle insanlar için toksik olmayan ve yüksek bir terapötik indekse sahip olarak kabul ediliyor. Ancak, Amanita mantarlarında bulunan muskrin ve ibotenik asit gibi bileşenler, beyinde farklı etki gösteriyor ve daha toksik olarak değerlendiriliyor.
Ürün etiketlerindeki belirsizlikler de büyük bir sorun teşkil ediyor. Özellikle 'proprietary blend' (gizli formül) adı altında satılan ürünlerde, içeriklerin tam olarak hangi mantar türlerini ve hangi miktarlarda içerdiği belirtilmiyor. Bu durum, tüketicilerin ne aldıklarından emin olamamasına ve beklenmedik sağlık sorunları yaşamasına neden oluyor.
Virginia'da yaşanan bir vaka çalışmasında, beş kişi farklı nootropik markalardan aldıkları ve etiketlerinde Amanita mantarlarında bulunan bileşenlerin yer aldığı iddia edilen sakızları tükettikten sonra hastaneye kaldırıldı. Yapılan incelemelerde ise ürünlerin etiketinde belirtilmeyen psilosibin, kafein, efedrin ve kratom gibi maddeler de tespit edildi.
ABD'de 2023 yılında başlayan çok eyaletli bir soruşturma, belirli bir mantar bazlı ürün markasını tükettikten sonra rahatsızlanan 34 eyalette 180'den fazla vakayı ortaya çıkardı. Bu ürünler için 2024 yılında geri çağırma kararı alınmasına ve Gıda ve İlaç Dairesi'nin (FDA) tüketicileri ve üreticileri Amanita mantarlarının tehlikeleri konusunda uyaran bir mektup yayınlamasına rağmen, bu tür ürünler hala piyasada bulunabiliyor.
Türkiye'deki Durum ve Öneriler
Mantar türlerinin görsel benzerlikleri nedeniyle yanlış tanımlanması da önemli bir risk. Farklı mantarların kimyasal yapıları ve toksisiteleri büyük farklılıklar gösterebiliyor. Gıda takviyeleri ve perakende mantar ürünlerinde türlerin doğru tanımlanması konusunda mevcut düzenlemelerin yetersizliği, tüketicileri üreticilerin dürüstlüğüne bırakıyor.
Türkiye'deki tüketicilerin de bu tür ürünleri satın alırken son derece dikkatli olması, içerik bilgilerini detaylıca incelemesi ve bilinçsizce tüketmekten kaçınması büyük önem taşıyor. Herhangi bir olumsuz etki görüldüğünde ise acilen tıbbi yardım alınması gerekiyor.