Dünyanın en büyük çip üreticilerinden TSMC, gelişmiş yapay zeka çiplerinin nihai olarak kimin eline geçtiği konusunda tam kontrole sahip olmadığını belirtti. Bu açıklama, ABD'nin Çin'e yönelik uyguladığı teknoloji ihracatı kısıtlamalarının etkinliği hakkında yeni soru işaretleri doğurdu.
TSMC: Tedarik Zinciri Üzerindeki Kontrolümüz Sınırlı
Daha önce TSMC tarafından üretilen çiplerin Çinli bir teknoloji devinin yapay zeka ürünlerinde kullanıldığına dair haberler gündeme gelmişti. TSMC o dönemde bu çiplerin ilgili düzenlemeler yürürlüğe girmeden önce ihraç edildiğini açıklamıştı. Ancak bu olay, tedarik zincirindeki potansiyel boşlukları net bir şekilde ortaya koymuştu.
Şirketin son yıllık raporunda yer alan bilgilere göre TSMC, ihraç ettiği yarı iletkenlerin son kullanıcıları hakkında bilgi sahibi olma konusunda 'sınırları' olduğunu kabul ediyor. Bu durum, benzer olayların gelecekte de yaşanabileceği sinyalini veriyor.
TSMC, doğrudan son kullanıcılara çip satan bir firma değil. Şirket, NVIDIA veya Apple gibi çip tasarlayan ancak kendi fabrikası olmayan firmalara üretim (dökümhane - foundry) hizmeti sunuyor. Bu firmaların ürettirdiği çiplerin önemli bir kısmı Çin gibi büyük pazarlara ulaşıyor. TSMC, çiplerini doğrudan satmadığı ve tedarik zincirinde aracıların bulunduğu durumlarda, ürünlerin nihai olarak kimin eline geçtiğini takip etmekte zorlanıyor. Çin'in küresel pazardaki yeri ve büyüklüğü, ihracat düzenlemelerinin aşılmasına yönelik girişimlerin sıkça görülmesine zemin hazırlıyor.
ABD yönetimi, Çin'in yapay zeka alanındaki ilerlemesini yavaşlatmak amacıyla katı ihracat kontrolleri uyguluyor. Bu önlemler arasında belirli teknoloji ürünleri için ihracat lisansı şartı getirmek ve belirli ülkelere yapılan satışları sınırlamak bulunuyor. Ayrıca, Singapur, Malezya ve Hindistan gibi ülkeler üzerinden yapılan ihracatları daha sıkı denetleyerek, gelişmiş çiplerin Çin'e veya Çin ile bağlantılı kuruluşlara ulaşmasını engellemeye çalışıyorlar. Bu adımların ihracat kontrollerinin güçlendirilmesinde etkili olması bekleniyor ancak Çin gibi ülkelerin ileri teknolojiye erişimini tamamen kesmenin karmaşık bir süreç olduğu belirtiliyor.