Teknoloji dünyasının dev çip üreticilerinden TSMC, son dönemde ortaya atılan iddialara net bir yanıt verdi. Bazı medya kuruluşlarında yer alan haberlerde, şirketin Japonya'daki çip üretim tesisinin kurulumunu, ABD'deki (Arizona) yatırımlarına öncelik vermek amacıyla geciktirdiği belirtilmişti. Özellikle ABD hükümetinin Tayvan'da üretilen çipler üzerindeki olası tarifelerini engellemek amacıyla böyle bir yol izlendiği öne sürülmüştü. Ancak TSMC'den yapılan açıklamada, bu iddialar kesin bir dille yalanlandı.
Şirket sözcüleri, küresel üretim genişleme stratejilerinin müşteri ihtiyaçları, iş fırsatları, operasyonel verimlilik, hükümet desteği ve maliyet ekonomisi gibi faktörlere dayandığını vurguladı. Yapılan açıklamada, "TSMC piyasa söylentileri hakkında yorum yapmaz. ABD'deki yatırım planlarımız, diğer bölgelerdeki mevcut yatırım planlarımızı etkilemeyecektir" ifadelerine yer verildi.
TSMC'nin Arizona'daki Fabrikaları
TSMC, bu yılın başlarında Arizona'daki Fab 21 Faz 2 tesisinde yüksek hacimli üretime başlama sürecini hızlandırdığını doğrulamıştı. Müşterilerden gelen güçlü talep, özellikle yapay zeka (YZ) çipleri için artan ihtiyaç, bu hızlandırmanın temel nedeni olarak gösteriliyor. Başlangıçta 2028 olarak belirlenen seri üretim başlangıç tarihinin, birkaç çeyrek öne çekilerek 2027'ye kaydırılabileceği belirtiliyor. TSMC CEO'su ve Yönetim Kurulu Başkanı C.C. Wei, şirketin çeyrek sonuçları konferansında, "3nm süreç teknolojilerini kullanacak ikinci fabrikamızın inşası tamamlandı ve müşterilerimizden gelen güçlü YZ bağlantılı talep doğrultusunda hacimli üretim takvimini hızlandırmak için çalışıyoruz" açıklamasını yaptı. Şirket, ayrıca 2nm ve 1.6nm (A16) süreç teknolojilerini kullanacak olan üçüncü ve dördüncü fabrikaların inşaatına da 2025 yılı içinde başlamayı planlıyor.
TSMC'nin Japonya Operasyonları
Japonya'daki ilk TSMC fabrikası olan Fab 23 Faz 1, Aralık 2024 sonunda seri çip üretimine başlamıştı. Şirket, Fab 23 Faz 2'nin inşasına bu yılın başlarında başlamayı hedeflemişti, ancak yerel altyapı eksiklikleri nedeniyle bu takvimde bir miktar gecikme yaşandığı belirtiliyor. C.C. Wei, bu konuda "İkinci özel fabrikamızın inşaatına, yerel altyapının hazır olmasına bağlı olarak bu yılın sonlarında başlanması planlanıyor" dedi. Bazı raporlar, yerel trafik sorunlarını bu gecikmenin nedeni olarak gösterse de, Japon hükümeti yetkilileri bu durumun genel üretim takvimini ve hedeflerini değiştirmeyeceğine inanıyor. Yarı iletken üretim tesislerinin inşasında arazi hazırlığı ve bina kabuğunun inşası, ekipman donatımına kıyasla çok daha az maliyetli aşamalardır. Bu nedenle, bir şirketin finansal sıkıntısı olmadığı sürece, başka bir projeyi hızlandırmak adına bu aşamaları yavaşlatmasının pek mantıklı olmadığı vurgulanıyor. TSMC'nin ise bu tür bir finansal sıkıntısı bulunmamakta.
TSMC'nin Almanya Operasyonları
Benzer bir durum TSMC'nin Almanya'daki projesi için de geçerli. Bosch, Infineon ve NXP ile ortaklaşa yürütülen Fab 24 projesinin, 2027 sonlarında faaliyete geçmesi bekleniyor. Şirket, Ağustos 2024'te fabrika için arazi hazırlıklarına resmen başlamıştı. Henüz bina kabuğunun inşası resmi olarak başlamamış olsa da, bir fabrikanın inşası, içini ekipmanla donatmaktan daha az maliyetlidir. Bu nedenle, TSMC'nin Amerika'daki devasa yatırım projesi nedeniyle Fab 24'ün inşaat başlangıcını ertelemesi pek olası görünmüyor. C.C. Wei, konuyla ilgili olarak "Dresden, Almanya'daki özel teknoloji fabrikamızı inşa etme planlarımızda yolundayız" dedi ve "Tekrar vurgulamak isterim ki, Japonya veya Almanya'daki planlarımızı yavaşlatmayacağız" ifadelerini kullandı.
Etki Yok
TSMC, inşaat planlarındaki değişikliklere ilişkin söylentiler hakkında yorum yapmaktan kaçınırken, şirket, fabrikalarının müşteri ihtiyaçlarına göre faaliyete geçtiğini ve ABD merkezli tesisine yapılan genişletilmiş yatırımın diğer ülkelerdeki niyetlerini etkilemeyeceğini bir kez daha vurguladı. TSMC sözcüsü, "TSMC piyasa söylentileri hakkında yorum yapmaz. TSMC'nin küresel üretim genişleme stratejisi, müşterilerin ihtiyaçları, iş fırsatları, operasyonel verimlilik, hükümet desteği ve maliyet ekonomisi gibi faktörlere dayanmaktadır. ABD'deki yatırım planlarımız, diğer bölgelerdeki mevcut yatırım planlarımızı etkilemeyecektir" şeklinde konuştu.
