Dünyanın en büyük çip üreticilerinden TSMC, Avrupa'daki ilk çip tasarım merkezini Almanya'nın Münih kentinde açmaya hazırlanıyor. Şirket, bu hamlenin Avrupalı çip geliştiricilerinin tasarımlarını TSMC'nin ileri üretim teknolojileriyle en verimli şekilde optimize etmelerine yardımcı olmayı amaçladığını duyurdu.
Münih'teki yeni tesis, çip tasarımlarının TSMC'nin süreç teknolojilerine entegrasyonunu kolaylaştırmak ve sistem seviyesi tasarım konularında ortaklara destek olmak gibi çeşitli işlevleri yerine getirecek. Merkezin yetkinlik alanı oldukça geniş olacak; otomotiv sektörü için olgun teknolojilerle üretilen küçük mikrodenetleyici (MCU) birimlerinin geliştirilmesine yönelik temel yardımdan, yapay zeka (AI) ve yüksek performanslı hesaplama (HPC) uygulamaları için en ileri üretim düğümlerine dayanan gelişmiş işlemcilerin tasarımını, üretim süreciyle birlikte en iyi performansı ve verimi elde etmek için ortaklaşa optimize etmeye (DTCO) yönelik çalışmalara kadar destek sunulacak.
Bu yeni merkez, TSMC'nin dünya genelindeki 10. tasarım tesisi olacak ancak Avrupa'daki ilk olma özelliğini taşıyor. Bu durum, Avrupa'daki çip geliştirme ekosisteminin ve genel yarı iletken endüstrisinin yeniden canlanışına verilen önemi gösteriyor. TSMC'nin Kanada, Çin, Japonya, Tayvan ve ABD'de zaten dokuz çip tasarım merkezi bulunuyordu.
TSMC, aynı zamanda Bosch, Infineon ve NXP gibi ortaklarıyla birlikte Avrupa'daki ilk üretim tesisini (fab) de inşa ediyor. N12 ve N16 (12nm ve 16nm sınıfı) teknolojileriyle çip üretecek olan bu tesis, öncelikli olarak MCU'lara odaklansa da farklı türde çipler de üretebilecek. Günümüz çiplerinin en iyi performansı ve verimi elde etmek için, standart tasarım yazılımlarının sunduğunun ötesinde optimizasyonlara ihtiyacı bulunuyor. TSMC'nin Avrupa'da bir tasarım merkezine yatırım yapmasının temel nedenlerinden biri de bu ihtiyacı karşılamak ve müşterilere daha yakın destek sağlamak.
TSMC yetkilileri, teknolojiyi bir bölgeye getirmenin tek başına yeterli olmadığını, sürekli iyileştirme için son müşterilerle yakın işbirliğinin şart olduğunu vurguluyor. Avrupa'daki yarı iletken endüstrisinin merkezinde bir tasarım ekibine sahip olmanın, müşterilerle teknoloji üretim süreçlerini daha etkin bir şekilde bir araya getireceğini belirtiyorlar.