ABD Başkanı Trump'ın, Güney Kore ziyareti sırasında NVIDIA CEO'su Jensen Huang ile bir araya gelmesi, teknoloji dünyasında dikkatle karşılandı. Bu görüşme, özellikle ABD ve Çin arasındaki ticaret anlaşması çerçevesinin belirlendiği bir dönemde gerçekleşmesiyle öne çıkıyor.
Trump, NVIDIA'yı ABD'de İlk Blackwell Çip Üretimi İçin Tebrik Edecek
Trump ve Huang arasındaki bu görüşmenin zamanlaması, ABD ve Çin'in gerginliği azaltması beklenen bir ticaret anlaşması çerçevesinde anlaşmaya varmasıyla 'büyük bir tesadüf' olarak değerlendiriliyor. Trump, Japonya'nın Tokyo kentinde iş dünyası liderleriyle yaptığı konuşmada, bu hafta içinde Jensen Huang ile görüşeceğini duyurdu. İlginç bir şekilde, NVIDIA CEO'sunun kısa bir süre sonra Washington'da kritik bir açılış konuşması yapması bekleniyor.
Görüşmenin gündemi henüz netleşmemiş olsa da, yapılan haberlere göre Trump'ın, NVIDIA'nın ABD'deki TSMC'nin Arizona tesisinde ilk Blackwell çip yongasını üretmesi nedeniyle şirketin CEO'sunu tebrik edeceği belirtiliyor. Bu, Amerikan üretimi için geleceğe yönelik büyük bir başarı olarak görülüyor. Jensen Huang'ın, ABD'nin kendi topraklarında yeterli üretim hatları kurmasının önemini bildiği için bu gelişme sadece NVIDIA için değil, aynı zamanda ABD yönetimi için de büyük önem taşıyor.
ABD ve Çin arasındaki ticaret ilişkilerinin normalleşme yönünde ilerlemesiyle birlikte NVIDIA'nın Çin pazarında yeni bir atılım yapabileceği yönünde söylentiler olsa da, henüz bu konuda resmi bir açıklama bulunmuyor. Jensen Huang daha önce, Çin'deki işlerini bıraktıklarını ve pazar paylarının "yüzde 95'ten sıfıra" düştüğünü belirtmişti. Bu durum, NVIDIA'nın Çin operasyonları için ABD'den destek almasının 'Team Green' ve gelir rakamları için önemli bir adım olacağını gösteriyor. Ancak şimdilik, Trump-Jensen görüşmesinin yerel üretimdeki atılımlara odaklandığı bildiriliyor.
Şirketin pazar payını geri kazanma isteği göz önüne alındığında, NVIDIA'nın Çin pazarındaki geleceğinin nasıl şekilleneceğini görmek ilginç olacak. Daha da önemlisi, Çin'deki yapay zeka pazarlarında yerel rekabetin artmasıyla birlikte, Jensen'ın geçmişte dile getirdiği gibi, Amerika'nın teknoloji yığınının hakimiyetinin tehlike altında olduğu belirtiliyor.