Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump'ın aldığı karar, küresel e-ticaret dünyasında önemli bir yankı uyandırdı. Trump yönetimi, değeri 800 dolar ve altında olan düşük değerli gönderiler için uygulanan gümrüksüz 'de minimis' muafiyetini dünya genelinde askıya aldığını duyurdu. Bu adımın, özellikle Türkiye gibi dış ticaret yapan ülkelerde faaliyet gösteren e-ticaret platformları ve tüketiciler üzerinde etkileri olması bekleniyor.
Yapılan bir araştırmaya göre, bu ticaret açığının kaldırılmasının ABD'li tüketicilere maliyetinin 10,9 milyar ila 13 milyar dolar arasında olabileceği tahmin ediliyor. Bu durumun, daha fazla ucuz ithalat ürünü satın alan düşük gelirli ve azınlık tüketicilerini orantısız bir şekilde etkilemesi öngörülüyor.
Fiyat artışlarının bu sonbaharda başlaması bekleniyor, zira ticaret açığı 29 Ağustos'ta kapatılacak. Özellikle bayram alışveriş sezonu öncesinde bu önemli ticaret politikası değişikliğinin ABD'li tüketicilerin cüzdanlarını nasıl etkileyeceği merak konusu. Geçtiğimiz aylarda Trump, Çin'den yapılan tüm ithalatlar için 'de minimis' muafiyetini kaldırmıştı. Bu karar, Çin merkezli perakendecilerin ürün fiyatlarını artırmasına neden olmuştu. Hatta yapılan bir inceleme, Shein'deki giyim ürünlerinin ortalama olarak yüzde 23 daha pahalı hale geldiğini ortaya koydu. Ekonomistlerin tahminleri, muafiyetin kaldırılmasının ABD ticaret politikasını zenginleri kayıran bir yöne çevirebileceği yönünde.
ABD'deki pazar yerlerinde satıcıların önemli bir kısmının Çin'de bulunmasına rağmen, bazı analistler Amazon gibi büyük platformların Çin ithalatındaki bu düşüşten fayda sağlayabileceğini öne sürüyor. Ancak, tüm ülkeler için 'de minimis' muafiyetinin kaldırılmasıyla Amazon'un tedarik zincirini değiştirmekte zorlanabileceği de belirtiliyor. Öte yandan, bu haftaki karardan eBay, Etsy, TikTok Shop ve Walmart gibi Çin dışındaki şirketlerin de etkilenmesi muhtemel görünüyor.
Trump, 'de minimis' muafiyetini “büyük bir aldatmaca” ve “tarife kaçışına yol açan, Amerikan işçilerine ve işletmelerine zarar veren ölümcül sentetik opioidler ile güvensiz veya piyasa altı ürünlerin ülkeye sokulmasını sağlayan feci bir açık” olarak nitelendiriyor. Amerikan ticaretini ve halk sağlığını tehdit ettiğini düşündüğü bu durumları ele almak için muafiyeti acilen askıya aldığını ve 2027 yılına kadar dünya genelinde kalıcı olarak sonlandırmayı planladığını belirtti.
Amerikalı gezginler, 200 dolara kadar kişisel eşyalarını ve 100 dolar değerindeki gerçek hediyeleri gümrüksüz olarak getirebilecek. Ancak Trump, Amerika'nın kilit ticaret ortaklarıyla yeni ticaret anlaşmaları müzakere edene kadar, doğrudan tüketicilere yapılan birçok sevkiyattan ürün başına 80 ila 200 dolar arasında sabit bir tarife uygulanacağını açıkladı. Bu müzakerelerin tamamlanmasıyla birlikte, sevkiyatlar menşe ülkelerinin tarife oranlarına göre vergilendirilecek. Şu ana kadar sadece Avrupa Birliği, Japonya ve Güney Kore ile anlaşmalar yapılmış durumda.
Beyaz Saray'dan yapılan açıklamada, 'de minimis' gönderilerinin 2024 yılındaki 115 milyondan 2025'te 309 milyona fırladığı belirtildi. Ele geçirilen kargoların yaklaşık yüzde 90'ının bu gönderilerden kaynaklandığı, uyuşturucu ve silah parçaları gibi tehlikeli veya yasa dışı ürünlerin yüzde 98'inin de bu gönderiler yoluyla ülkeye girmeye çalıştığı vurgulandı.
Trump, 'de minimis' muafiyetinin küçük Amerikan işletmelerine zarar verdiğini savunuyor. Bazı küçük işletme sahipleri bu duruma itiraz etse de, federal bir mahkemenin Çin yasağını onaylaması, Trump'ın ticaret politikası değişikliğine karşı çıkmanın zor olabileceğine işaret ediyor. Araştırmacılar, bu açığın kaybedilmesinin ekonomik etkileri hakkında sınırlı veri olduğunu ve politikanın Amerikan halkının refahını nasıl etkileyeceğinin belirsizliğini koruduğunu belirtiyor. Uzmanlar, birçok yabancı satıcı ve denizaşırı depolara sahip Amerikan şirketlerinin, maliyetleri ve fiyatları düşük tutmak amacıyla Ağustos son teslim tarihinden önce mallarını ABD'ye ulaştırmaya çalışacağını düşünüyor. Sonuç olarak, bazı markaların “ultra düşük fiyatların ötesinde değer tanımlamak” zorunda kalabileceği veya en büyük pazarlarında “kaybolma” riskiyle karşı karşıya kalabileceği tahmin ediliyor.
