Geçtiğimiz yıl, RMS Titanik enkazının tamamını kapsayan ilk tam boyutlu 3 boyutlu dijital taramasının yapıldığı duyurulmuştu. Enkazı benzeri görülmemiş bir ayrıntıyla yakalayan bu "dijital ikiz", bir derin deniz haritalama şirketi ve bir yapımcı şirket tarafından altı haftalık bir keşif gezisi sırasında oluşturuldu. Bu proje, uzmanların tam boyutlu tarama üzerindeki analizlerinden elde edilen ilk bulguları detaylandıran yeni bir belgesele de konu oldu.
Titanik, Atlantik geçişinin sadece dördüncü gününde, Newfoundland'ın yaklaşık 600 kilometre güneyinde battı. 14 Nisan 1912'de gemi saatiyle 23:40'ta o meşhur buzdağına çarpan Titanik su almaya başladı ve 16 su geçirmez bölmesinden beşi sular altında kalarak kaderini belirledi. Gemide bulunan 1.500'den fazla yolcu ve mürettebat hayatını kaybetti; sadece yaklaşık 710 kişi kurtulabildi.
Titanik'in Atlas Okyanusu'nun dibindeki enkazı, 1 Eylül 1985'te kaşiflerin yürüttüğü bir keşif gezisiyle bulunana kadar keşfedilememişti. Gemi batarken ikiye ayrılmıştı; pruva (ön kısım) ve kıç (arka kısım) bölümleri yaklaşık yarım kilometre arayla duruyordu. Pruvanın şaşırtıcı derecede sağlam olduğu, kıç kısmının ise okyanus tabanına çarpmanın etkisiyle muhtemelen düzleşerek ciddi yapısal hasar gördüğü belirlendi. Ayrıca, mobilya parçaları, yemek takımları, ayakkabılar, botlar ve diğer kişisel eşyalarla dolu, yaklaşık 5x3 millik bir alana yayılan bir enkaz alanı bulunmaktadır.
Son keşif görevinde, özel denizaltılar kullanılarak enkazın her milimetresi, yaklaşık beş kilometrelik enkaz alanı da dahil olmak üzere haritalandı. Sonuç olarak 16 terabaytlık devasa bir veri, 715.000'den fazla fotoğraf ve 4K video kaydı elde edildi. Bu ham veriler daha sonra 3 boyutlu dijital ikizi oluşturmak için işlendi. Çözünürlük o kadar yüksek ki, pervanelerden birinin üzerindeki seri numarasının bir kısmı bile okunabiliyor.
Konuyla ilgili görüş bildiren derin deniz kaşifleri ve uzmanlar, enkazı daha önce denizaltıdan bizzat görmüş ve önceki keşif gezilerinden elde edilen siyah-beyaz görüntülerden en modern yüksek çözünürlüklü 3 boyutlu görüntülere kadar her şeyi incelemiş olmalarına rağmen, bu yeni dijital modelin muazzam ölçeği ve detayı karşısında büyülendiklerini ifade ediyorlar. Bu detaylı dijital model, geminin batışıyla ilgili yapılan simülasyonların, faciadan kurtulanların ifadeleriyle örtüştüğünü doğrulamada önemli bir rol oynuyor.
