Elektrikli araç devi Tesla, tedarik zincirlerini güvence altına alma konusunda sektörde öne çıkan firmalardan biri olarak gösteriliyor. Şirketin özellikle kritik bileşenlerden biri olan 4680 tipi batarya hücrelerinin üretiminde Çin'e olan bağımlılığını "sıfıra yaklaştırma" yönündeki çabaları dikkat çekiyor.
Peki, 4680 batarya hücreleri ne anlama geliyor? Bu silindirik hücreler, 46 mm çapa ve 80 mm yüksekliğe sahip. En dikkat çekici özelliği ise "tabless" (uçsuz) tasarımı. Geleneksel bataryalarda bulunan uçlar yerine, elektrotlar hücrenin tüm kenarı boyunca uzanıyor. Bu yenilikçi tasarım, akım yoğunluğunu azaltarak ısıl yönetimi iyileştiriyor ve hücrelerin daha verimli çalışmasını sağlıyor. Ayrıca, 4680 hücreler daha yüksek enerji yoğunluğu ve daha düşük genel maliyet avantajları sunuyor.
Piyasa gözlemcileri, Tesla'nın büyük ölçekli batarya üretimini Çin'e aşırı bağımlı olmadan yapmaya çalışan tek otomobil şirketi olduğuna inanıyor. Şirket, batarya üretim ortaklıklarının yanı sıra, Gigafactory Nevada'da yapmayı planladığı büyük ölçekli üretim yatırımlarıyla kendi üretim kapasitesini artırmayı hedefliyor.
Tesla'nın uzun vadeli vizyonu ise daha da iddialı: Kendi katot aktif malzemelerini üretmek, lityumu kendi rafine etmek, kendi anotlarını yapmak, kendi elektrotlarını kaplamak, kendi hücrelerini monte etmek ve nihayetinde kendi araçlarını satmak. Yani, batarya üretiminin her aşamasını dikey olarak entegre etmek.
Analistler, Tesla'nın bu düzeyde bir dikey entegrasyon hedefleyen tek Amerikan şirketi olduğunu belirtiyor. Elbette, Amerikan tedarik zincirlerini kısa vadede Çin merkezli kırılganlıklardan tamamen izole etmenin mümkün olmadığını kabul etmek gerekiyor, ancak Tesla'nın bu yönde kapsamlı bir plana sahip olması takdire şayan bulunuyor.