Psilosibin, halk arasında bilinen adıyla sihirli mantarların ana psikoaktif bileşeni, tek bir dozun ardından en az beş yıl boyunca depresyonu hafifletebilir. Yeni bir araştırma, bu maddenin majör depresif bozukluk (klinik depresyon) yaşayan hastalar üzerindeki potansiyelini gözler önüne seriyor.
Ciddi bir duygu durum bozukluğu olan majör depresif bozukluk, kalıcı bir üzüntü hissi ve eskiden keyif alınan aktivitelere karşı ilgi kaybı ile karakterizedir. Bu rahatsızlığın en yaygın tedavileri arasında konuşma terapisi ve seçici serotonin geri alım inhibitörleri (SSRI) gibi ilaçlar bulunur, ancak bu tedavilerin fayda göstermesi genellikle uzun zaman alabilir.
Psilosibinin antidepresan olarak potansiyeline dair ilk ipuçları ortaya çıktığında, bir grup araştırmacı şiddetli depresyon tedavisinde bu psikedelik maddenin kullanımını incelemek üzere şimdiye kadarki ilk randomize klinik deneyi gerçekleştirdi. Çalışmaya 24 hasta dahil edildi. Hastaların yarısı çalışmanın hemen başında psilosibin alırken, diğer yarısı aynı dozu sekiz hafta sonra, yani 'bekleme listesi' grubu olarak aldı. Her hasta ayrıca 11 saat psikoterapi desteği aldı.
Sadece kısa bir süre içinde bile, hemen tedavi edilen grupta depresyonda bekleme listesindeki gruba kıyasla belirgin bir azalma görüldü.
Tüm hastalar dört haftalık çalışmayı tamamladıktan sonra, psilosibinin geleneksel antidepresan ilaçlara göre dört kat daha etkili olduğu gözlemlendi. Tedaviden bir ay sonra, 17 hastanın semptomları hafiflemişti, bunlardan 14'ü tamamen depresyondan kurtulmuştu. Hastaların psilosibine yanıtı da geleneksel antidepresanlara kıyasla çok daha hızlıydı.
Ancak psilosibinin bu faydaları kalıcı mı?
Depresyon için psilosibin üzerine bugüne kadar çok az uzun vadeli çalışma yapıldı. Uzun vadeli çalışmaları yapmak oldukça zor çünkü hastalar tedaviyi bırakabiliyor veya psikedelik maddenin faydası ile terapi veya yeniden başlanan antidepresanların etkisini ayırt etmek güçleşiyor.
Araştırmacılar, psilosibinin faydalarının kalıcı olup olmadığını ve hastaların herhangi bir yan etki yaşayıp yaşamadığını incelemek için orijinal denemeye katılan hastalarla birkaç yıl sonra tekrar iletişime geçerek bir takip çalışmasına katılmalarını istediler. Yirmi bir hasta bu çalışmaya katıldı. Klinik uzmanları, katılımcıların orijinal tedavi öncesine kıyasla mevcut depresyon seviyelerindeki değişiklikleri değerlendirdi.
Hastalar ayrıca bir dizi çevrimiçi anket doldurdular ve günlük görevlere katılma yeteneklerini, anksiyete seviyelerini ve genel ruh sağlıklarını belgelemek için klinik uzmanlarla görüştüler. Araştırmacılar, takip çalışmasına katılmayan üç hastanın ve anketleri tamamlamayan üç hastanın remisyonda kalmadığını varsaydılar.
Buna rağmen, araştırmacılar, yarım on yıl önce depresyon yaşayan katılımcıların %67'sinin tek bir psikedelik terapi seansından sonra hala remisyonda olduğunu buldular. Bu hastalar ayrıca daha az anksiyete ve günlük yaşamda daha az zorluk yaşadıklarını bildirdiler. Genel olarak, iyi yanıt veren hastaların üçte ikisi, zihniyetlerinde, duygusal sağlıklarında ve ilişkilerinde kalıcı olumlu değişiklikler bildirdi.
Araştırmacılar, bu müdahalelerin sadece depresyonu azaltmanın ötesinde, hastaların yaşamlarının daha derin yönlerini etkilemesinden heyecan duyduklarını belirtiyorlar.
Hastaların çoğu, orijinal tedaviden sonra kendilerini anlamak ve yaşamın zorluklarıyla başa çıkmak için öz yansıtma ve terapi süreçlerine katıldıklarını paylaştılar. Araştırmacılar, psikedelik deneyimin daha derin bir terapi sürecini hızlandırdığını varsayıyor ve gelecekte psilosibin ile psikoterapinin depresyonu hafifletmedeki göreceli etkilerini karşılaştıran çalışmalar yapmayı planlıyor.
Bu çalışmanın en büyük sınırlılığı küçük örneklem boyutu ve orijinal denemenin, daha sonraki daha büyük çok merkezli çalışmalardan daha büyük antidepresan etkiler göstermesi olarak belirtiliyor. 233 katılımcı ile yapılan çok merkezli bir klinik çalışmada, 25 mg tek doz psilosibin alan 79 katılımcının %37'si, psikoterapi ile birlikte, majör depresyondan remisyona girdi.
Bu denemeler daha az yaygın antidepresan etkiler bildirse de, psilosibinin depresyonu etkili bir şekilde tedavi edebileceği fikrini destekliyor. Araştırmacılar, çok merkezli denemelerin bulgularının tedavi sonrası beş yıl içinde nasıl kalıcılık göstereceğini görmeyi merakla bekliyorlar.