Çin'in nadir toprak elementleri ihracatına yönelik genişlettiği kısıtlamalar, teknoloji dünyasında tedarik zincirleri üzerinde potansiyel etkileri hakkında tartışmalara yol açarken, Tayvan'dan konuya ilişkin açıklama geldi. Tayvan Ekonomi Bakanlığı, ülkenin çip sektörünün bu yeni adımlardan "önemli ölçüde etkilenmeyeceğini" bildirdi. Bu açıklamalar, Pekin'in holmiyum, erbiyum, tulyum, europiyum ve itriyum gibi nadir toprak elementlerini ve ilgili işleme teknolojilerini kapsayan yeni ihracat lisanslama düzenlemelerini yürürlüğe koymasının ardından geldi.
Tayvanlı yetkililer, bu spesifik metallerin TSMC'nin wafer üretiminde kullanılmadığını ve Tayvan'ın nadir toprak türevi ihtiyaçlarının büyük çoğunluğunu Avrupa, Japonya ve Amerika Birleşik Devletleri gibi müttefiklerinden karşıladığını vurguladı.
Ancak, bu elementler doğrudan çip üretiminde yer almasa da, özellikle yüksek performanslı mıknatıslar gibi teknolojik ürünlerin geniş ekosisteminde önemli bir rol oynuyor. Bu durum, çip üretiminin ana sürecinde bir aksama yaşanmasa bile, dolaylı yollardan etkilerin hissedilebileceği endişesini taşıyor.
Ekim ayının başında yürürlüğe giren yeni kurallar, Çin'in nadir toprak tedarik zincirleri üzerindeki kontrolünü sıkılaştırma çabalarının bir parçası olarak görülüyor. Pekin yönetimi, bu kısıtlamaların ulusal güvenlik ve çıkarlarını korumayı amaçladığını belirtse de, bu adımlar daha önceki dönemlerde ABD'nin ihracat kısıtlamalarına karşı bir misilleme olarak yorumlanmıştı.
Önceki kısıtlamaların neodimyum ve disprozyuma odaklanmasının aksine, bu yeni düzenlemeler daha niş ama stratejik öneme sahip elementleri hedef alıyor. Örneğin, europiyum hala bazı yüksek verimli ekran fosforlarında kullanılırken, itriyum gibi elementler özel lazerler ve soğutma sistemlerinde rol oynuyor.
Daha da önemlisi, yeni lisanslama kuralları sadece ham ihracatı değil, aynı zamanda türev ürünleri, teknik dokümantasyonu ve hassas olarak işaretlenen her türlü nihai kullanımı da kapsayabiliyor. Bu durum, yapay zeka çipleri, kuantum teknolojileri ve gelişmiş savunma donanımları gibi alanları da etkileyebilir. Çin, lisansların hala verileceğini belirtse de, ek evrak işleri ve keyfi uygulamalar sürecin yavaşlamasına neden olabilir.
Tayvan'ın ekonomik bakanlığının çip üretiminin ön yüzüne yönelik tehdidi küçümsemesi şaşırtıcı değil. Ancak kişisel bilgisayarlar yalnızca silikonla çalışmıyor. Örneğin, sabit diskler yüksek performanslı mıknatıslar üzerine kurulu ses bobini aktüatörlerine ve mil motorlarına dayanıyor. Bu mıknatıslar, yüksek sıcaklıklarda zorlanma direncini korumak için genellikle ağır nadir toprak katkı maddelerine ihtiyaç duyuyor. Çin, ihracat üzerinde baskısını artırdıkça, sabit disk ve bileşen üreticilerinin de bu baskıyı hissetmesi muhtemel.
Dolayısıyla, Tayvan'daki fabrikaların bu spesifik Çin ihracat kısıtlamaları altında derhal zarar göreceğine dair bir işaret olmasa da, Çin'in tedarik zincirlerini sarsmak için doğrudan çip üreticilerine saldırmasına gerek yok. Lisanslama gecikmeleri biriktikçe ve uygulamalar genişledikçe, alt tedarik zincirlerinde sürtüşmelerin artması bekleniyor.
