Bilim dünyası, astronomi alanında devrim niteliğinde bir gelişmeyi konuşuyor. İlk kez, iki kara deliğin birbirine kenetlenmiş yörüngesinde döndüğüne dair görsel kanıt elde edildi. Bu çığır açan görüntü, kara delik çiftlerinin varlığına dair somut bir delil sunuyor.
Yerden ve uzaydan toplanan radyo ışığı dalgalanmalarıyla tespit edilen bu iki kara delik, Dünya'dan yaklaşık 5 milyar ışık yılı uzaklıkta, 12 yıllık bir yörüngede kilitlenmiş durumda. Görüntüde, küçük olan kara delik, ışık hızına yakın parçacıkların dönüşen bir bahçe hortumu veya bir köpeğin sallanan kuyruğu gibi bükülerek fışkıran bir jet oluştururken yakalandı. Daha büyük olan kara delik ise, OJ287 olarak bilinen ve Güneş'ten yaklaşık 18 milyar kat daha fazla kütleye sahip süper kütleli bir devasa kozmik fıskiyenin kaynağı konumunda.
Araştırmacılar, bulgularını 9 Ekim'de bilimsel bir dergide yayımladılar. Çalışmanın baş yazarı ve Finlandiya'daki bir üniversiteden gökbilimci, "İlk kez iki kara deliğin birbirini çevrelediği bir görüntüsünü elde ettik. Görüntüde, kara delikler yaydıkları yoğun parçacık jetleriyle tanımlanıyor. Kara deliklerin kendisi tamamen siyahtır ancak bu parçacık jetleri veya delikleri çevreleyen parlayan gaz sayesinde tespit edilebilirler" açıklamasında bulundu.
Kara delikler, devasa yıldızların çökmesiyle oluşur ve gaz, toz, yıldızlar ve diğer kara delikleri yutarak büyür. Bu uzay-zaman yırtıklarının bazıları için, içine spirallenen malzemenin sürtünmesiyle ısınması ve teleskopların tespit edebileceği ışık yayması, onları 'aktif galaksi çekirdeği' olarak adlandırılan durumlara getirir.
En aşırı aktif galaksi çekirdekleri, Güneş'ten milyarlarca kat daha ağır olan ve gaz kabuklarını parlak yıldızlardan trilyonlarca kat daha parlak ışık patlamalarıyla fırlatarak attıkları süper kütleli kara delikler olan kuazarlardır. Bu jetler Dünya'nın görüş alanına doğru yöneldiğinde, 'blazar' olarak bilinirler.
Gökbilimciler daha önce Samanyolu'muzun merkezindeki ve yakın Messier 87 galaksisindeki süper kütleli devleri görüntülemişlerdi. Ayrıca, kütleçekimsel dalga tespitlerinde kara delik ikililerinin ve birleşmelerinin varlığına dair de bolca kanıt bulunmaktaydı. Ancak, OJ287'nin yörüngede bir çift barındırdığına dair uzun süredir devam eden şüphelere rağmen, teleskoplar onları tek bir noktadan ayıracak çözünürlüğe sahip değildi.
OJ287'nin gözlemleri, kara deliklerin varlığı henüz bilinmeden öncesine dayanıyor; sistemin yarı periyodik parlama ve sönme olayları, 19. yüzyılın sonlarında yakındaki kozmik nesneleri incelemek için yapılan fotoğraf plakalarında yer alıyordu. Bu plakaların verilerinin ve takip gözlemlerinin yeniden incelenmesi, gökbilimcileri 1980'lerde sistemin düzenli kararıp aydınlanmasının iki yörüngedeki kara delikten kaynaklandığı spekülasyonlarına yöneltmişti.
Görsel kanıta ulaşmak için gökbilimciler, 2011-2019 yılları arasında faaliyet gösteren Rus bilimsel uydusu Spektr-R'yi içeren bir ağ tarafından elde edilen radyo görüntüsünü kullandılar.
Uyduyu kullanan araştırmacılar, "Uydunun radyo anteni Ay'a kadar uzanıyordu, bu da görüntünün çözünürlüğünü büyük ölçüde artırdı. Son yıllarda yalnızca yer tabanlı teleskopları kullanabiliyorduk ve bunların görüntü çözünürlüğü o kadar iyi değildi" dedi. Araştırmacılar, görüntüdeki özellikleri önceki hesaplamalarla karşılaştırarak, her bir kara deliğin jetlerine karşılık gelen ve teorinin öngördüğü tam yerlerde görünen iki bileşen ayırt ettiler.
Ancak bazı belirsizlikler de devam ediyor: Araştırmacılar, görüntüdeki iki jetin örtüşebileceği konusunda uyarıyorlar, bu da yalnızca bir tane olma ihtimalinin henüz tamamen dışlanamayacağı anlamına geliyor. Gelecekte, RadioAstron'un sağladığına yakın bir çözünürlük elde edildiğinde, ikincil kara deliğin "kuyruk sallamasını" doğrulamanın mümkün olacağını belirttiler.