Ara

Tarihin Gizemli Buluşması: Atalarımız Bilinmeyen Bir İnsan Türüyle Aynı Zamanda mı Yaşadı?

İnsanlık tarihinin dallı budaklı yapısı, yeni keşiflerle birlikte daha da karmaşık hale geliyor. Etiyopya'nın kuzeydoğusunda bulunan bir bölgede, aynı yerde iki farklı antik insan soyuna ait diş fosilleri bulundu. Bu keşif, ilk insan türümüz ile Doğu Afrika'daki Australopithecus türlerinin arasındaki zaman ve coğrafi mesafeyi ortadan kaldırarak, muhtemelen aynı dönemde yan yana yaşadıklarını gösteriyor.

Bu yeni araştırma, zihinlerde oluşan maymundan Neandertal'e oradan da modern insana uzanan düz bir evrim çizgisi anlayışının doğru olmadığını ortaya koyuyor. Evrim, doğrusal bir süreç değil, pek çok kolu olan bir ağaç gibidir; bu ağacın bazı dalları da zamanla yok olmuştur.

Ünlü 'Lucy'nin de ait olduğu Australopithecus cinsi, Neandertallerden veya kendi atalarımızdan çok daha önce var olmuştu ve dik yürüyen ilk homininlerden biriydi. Elde edilen yeni bulgular, bu soyun 2.5 milyon yıldan daha uzun bir süre önce, kendi insan cinsimizin evrimleştiği dönemde Doğu Afrika'da var olduğunu gösteriyor. Belki de topraklarımızı paylaştık, belki de kaynaklar için mücadele ettik. Ne kadar yakın yaşadığımızı veya ne sıklıkla karşılaştığımızı henüz tam olarak bilmiyoruz.

İki soyun yüz binlerce yıl boyunca yan yana evrimleşmiş olabileceği düşünülüyor. Bu dikkat çekici keşif, daha önce Homo cinsinin en eski kanıtı olan, 2.78 milyon yıl öncesine tarihlenen bir çene kemiğinin bulunduğu Ledi-Geraru bölgesinde yapıldı. Yakınında yapılan kazılarda, 2.59 milyon yıl öncesine ait başka bir Homo türüne ait dişler ve 2.63 milyon yıl öncesine ait bir Australopithecus diş fosili bulundu. Bu Australopithecus dişleri, o dönemde Doğu Afrika'da bu maymun benzeri cinse ait tek kesin kanıtı oluşturuyor.

Lucy de Etiyopya'da bulunmuştu ve onun türü (Australopithecus afarensis), Homo atalarımızın ayrıldığı soy olabilir. Ancak atalarımız Doğu Afrika'da ortaya çıktıkça, A. afarensis için fosil kanıtları azalıyor. Ledi-Geraru'dan çıkarılan yeni diş fosilleri, atalarımızı Australopithecuslara hem zamansal hem de mekansal olarak hiç olmadığı kadar yaklaştırıyor.

Bilim insanları, yeni bulunan Homo dişlerinin ve Australopithecus dişlerinin hangi türe ait olduğunu henüz tam olarak belirleyemedi, ancak bulunan Australopithecus dişleri Lucy'nin veya benzerlerinin örnekleriyle eşleşmiyor. Yarım milyon yıl içinde pek çok şeyin değiştiği anlaşılıyor.

En erken Homo türlerinin diş ve alt çene yapısını bildiklerini ancak bunun ötesine geçemediklerini belirten araştırmacılar, Australopithecus ve Homo arasındaki farkları ve fosil kayıtlarında nasıl aynı yerde örtüşebildiklerini anlamak için ek fosil bulmanın kritik önem taşıdığını vurguluyor.

Bilim insanları, bu iki erken insan soyunun zaman içinde örtüştüğünü daha önce tahmin ediyordu ancak arkeolojik kanıtlar ancak şimdi ortaya çıktı. Ledi-Geraru'da bulunan antik dişler, 2.5 ila 3 milyon yıl arasındaki fosil kayıtlarındaki önemli bir boşluğu doldurmaya yardımcı oluyor. Doğu Afrika'da yaşayan bilinen hominin sayısı şimdi dörde yükseldi: iki farklı Australopithecus türü, Paranthropus adı verilen sağlam bir Australopithecus kolu ve erken Homo cinsi.

Araştırmacılar, hominin fosil kayıtlarının daha önce bilindiğinden daha çeşitli olduğunu belirtiyor. Bu hikaye daha yeni başlıyor…

Araştırma, Nature dergisinde yayımlandı.

Önceki Haber
Termodinamik Hesaplama Çipiyle Yapay Zeka Eğitiminde Devrim: CN101 Duyuruldu!
Sıradaki Haber
ULA'nın Vulcan Roketi Başarıyla Görevde: Yeni Dönemin İlk Adımı ve Önündeki Zorluklar

Benzer Haberler: