T-Mobile, fiziksel mağazalarına olan bağımlılığını azaltarak daha kendi kendine yeten bir modele geçme konusunda kararlı. T-Life uygulamasının benimsenmesi için agresif bir şekilde bastıran şirket, bu süreçte hem müşterilerden tepki topluyor hem de çalışanlarına ağır baskı uyguluyor. Şirketin bu yöndeki adımlarının daha da ileri gideceği yönünde ipuçları veren bir iç yol haritası ortaya çıktı.
T-Life İçin Tüm Enerjiyi Harcamak T-Mobile'ı Yeniden Tanımlayabilir veya Kötü Bir Şekilde Geri Teptebilir
T-Mobile, sorun davet etme eğiliminde olsa da, son hamlesi şirketin şimdiye kadarki en cesur adımı olabilir. Amansız yaklaşımı, neredeyse tüm büyük müşteri işlemlerini T-Life uygulaması üzerinden gerçekleştirmeyi hedefliyor. Bu kapsamda, cihaz yükseltmeleri, hesap aktivasyonları, yeni hat eklemeleri ve hatta dahili kurulum süreçleri de yer alıyor. Bir çalışanın endişeyle paylaştığı iç yol haritası, şirketin bu konudaki takvimini gözler önüne seriyor. Şirket, 2025 Kasım ayına kadar yükseltmelerin %92'sini, yeni hat aktivasyonlarının %85'ini ve yeni hesapların %60'ını uygulama üzerinden gerçekleştirmeyi amaçlıyor. Tam benimseme ise 2026 Ocak ayında bekleniyor.
Kağıt üzerinde dijitalleşme itici gücü mantıklı görünse de, gerçekler bazen farklı olabiliyor. Birçok işletme kablosuz hesaplarını yönetmek için uygulamayı kullanmaya başlamış olsa da, teknoloji meraklıları da perakende kuyruklarında beklemek yerine bu yöntemi tercih ediyor. Ancak, hala fiziksel mağaza deneyimini tercih eden ve bundan vazgeçmek istemeyen bir kitle de mevcut. T-Mobile, uygulama çıktığından bu yana (2024) yaklaşık 75 milyon indirme sayısına ulaşmayı başardı.
Ancak en büyük baskı çalışanlar üzerinde. Mağazalardaki temsilciler, cezalarla veya prim kaybıyla karşılaşmamak için işlemlerin %60 ila %90'ını T-Life üzerinden gerçekleştirmeye zorlayan sıkı kotalarla karşı karşıya kalıyor. Bu durum, çalışanların zaman zaman müşterileri T-Life uygulamasından kaçırmak için bazı geçici çözümler bulmasına neden oluyor. Müşterilerin birçoğu ise sürecin hala zahmetli olduğunu düşünüyor ve memnuniyetsizliklerini online forumlarda dile getirerek başka bir operatöre geçme seçeneğini değerlendiriyor.
T-Mobile CEO'su Mike Sievert'in görevinden ayrılıp 1 Kasım 2025'te Srini Gopalan'ın görevi devralacak olması da bu duruma ayrı bir katman ekliyor. Bu değişiklik, dijital dönüşümü ileriye taşımak ve şirketin büyümesini hızlandırmak amacıyla yapılıyor, bu da operatörün bu adımı geleceğinin temel bir parçası haline getirme konusundaki kararlılığını vurguluyor.
T-Life uygulaması da sorunsuz değil. Kullanıcıların geçişe sıcak bakmamasının yanı sıra, gecikmeler, giriş hataları ve hatta eksik özellikler gibi şikayetler de mevcut. Bazı kullanıcılar, şirketin zorlayıcı bu adımının "Un-carrier" ünvanıyla bilinen bir operatör için çelişkili olduğunu düşünüyor. Dijitalleşme hamlesi iş perspektifinden bakıldığında mantıklı olsa da, müşterileri yabancılaştırmadan, çalışanları hayal kırıklığına uğratmadan ve yıllarca inşa edilen güveni sarsmadan bilinçli bir şekilde ele alınması gerekiyor.