İngiltere'de yapılan yeni bir araştırma, köpeklerin Parkinson hastalığını koklayarak tespit edebildiğini bilimsel olarak ortaya koydu. Yapılan çift kör deneyde, bir Golden Retriever ve bir Labrador cinsi köpek, Parkinson hastalarından alınan deri örneklerini başarıyla ayırt etti.
Araştırmacılar, yağlı salgıların içerisindeki kendine özgü kokunun, hastalığın ipuçlarını taşıdığını belirtiyor. Bristol Üniversitesi'nden hayvan davranışları uzmanı Nicola Rooney, "Bu çalışmadaki köpekler yüksek hassasiyet ve özgüllük göstererek, Parkinson hastalarına özgü belirgin bir koku imzası olduğunu kanıtladı." ifadelerini kullanıyor. Rooney, "Yüzde 70 ve 80'lik hassasiyet seviyeleri şansın çok üzerinde. Köpeklerin Parkinson hastalarını tespit etmek için hızlı, invaziv olmayan ve uygun maliyetli bir yöntem geliştirmemize yardımcı olabileceğine inanıyorum." diyerek yöntemin potansiyeline dikkat çekiyor.
Şu an için Parkinson hastalığının erken teşhisine yönelik kesin bir yöntem bulunmuyor. Bu nedenle bilim insanları, cilt üzerindeki potansiyel biyobelirteçleri bulmak için büyük bir ilgi gösteriyor. Parkinson hastalığının kişinin vücut kokusunu belirgin şekilde değiştirdiği bilgisi, yaklaşık on yıl önce bir kadının yaşadığı ilginç bir olayla ortaya çıktı.
Eşinin Parkinson teşhisi konulmasından on iki yıl önce, Joy Milne adlı bir hemşire eşindeki farklı bir kokuyu fark ettiğini dile getirmişti. İskoç hemşire Joy Milne, 'süper koklayıcı' olarak biliniyor ve 2016 yılında olağanüstü koku alma yeteneğiyle nörobilimciler arasında tanındı. Yapılan küçük bir pilot çalışmada Milne, sadece tişörtlerin kokusuna bakarak Parkinson hastası olan kişileri doğru bir şekilde tanımlamıştı. Hatta yaptığı tek yanlış tespit bile, bir yıl sonra Parkinson olarak teşhis konulmasıyla doğrulanmıştı.
Bu durum, akıllara şu soruyu getirdi: Eğer Milne gibi insanlar Parkinson'ı teşhisten yıllar önce koklayabiliyorsa, köpekler de bunu yapabilir miydi? Köpeklerin insanlardan çok daha güçlü koku alma duyularına sahip olduğu biliniyor. Daha önceki çalışmalar, evcil dostlarımızın stresimizi, COVID-19 gibi enfeksiyonları ve hatta kanser gibi hastalıkları dahi koklayabildiğini göstermişti. Dolayısıyla Parkinson'a özgü bir koku varsa, köpeklerin bunu da koklayabileceği düşünüldü.
Son on yılda yapılan bazı öncü deneyler bu hipotezi desteklese de, köpeklerin nasıl eğitildiği ve test edildiği konusunda sınırlı bilgi sunuyordu. Ancak Birleşik Krallık'tan gelen bu son çalışma, Medical Detection Dogs programı ile Manchester Üniversitesi'nden nörobilimcilerin bir iş birliğiyle gerçekleştirildi.
Araştırmanın amaçlarından biri de köpeklerin tam olarak neyi kokladığını ve nedenini anlamak. Örneğin, 2019'da Manchester'daki araştırmacılar, Parkinson'ın ayırt edici kokusunu oluşturan koku bileşiklerini tanımlamaya yardımcı olmuşlardı. Bu bulgular daha sonra şans eseri 'süper koklayıcı' olan Milne tarafından da doğrulandı. Birkaç yıl sonra, bu koku bileşikleri, Parkinson için bir teşhis 'swab testi' geliştirmek amacıyla kullanıldı ve şu anda test aşamasında.
İleriye dönük olarak, eğitilmiş köpekler nörobilimcilerin hastalığa özgü daha fazla biyobelirteci belirlemesine yardımcı olabilir. Ancak bu süreçte bazı zorluklar da mevcut. Mevcut denemede, eğitilen 10 köpekten yalnızca 2'si başarılı olabildi ve hiçbirinin performansı mükemmel değildi. Bir köpek, sağlıklı bireylerden alınan koku örneklerinin yüzde 10'unu yanlışlıkla Parkinson olarak işaretlerken, diğeri yüzde 2'den daha az yanlış alarm verdi. Buna rağmen, köpekler genel olarak Parkinson hastalarını şansın çok üzerinde bir doğrulukla tespit ederek yöntemin işe yarayabileceğini gösterdi.
Medical Detection Dogs CEO'su Claire Guest, "Köpeklerin hastalıkları bir kez daha çok doğru bir şekilde tespit edebildiğini söylemekten son derece gururluyuz." dedi. Guest, "Şu anda Parkinson hastalığı için erken teşhis testi bulunmuyor ve semptomlar, belirgin hale gelip kesin tanı konulmasından 20 yıl öncesine kadar başlayabiliyor. Zamanında teşhis çok önemli." diyerek araştırmanın önemini vurguladı.
Bu çalışma, Journal of Parkinson's Disease dergisinde yayımlandı.