Oyun dünyasının kendine özgü isimlerinden Suda51 ve Grasshopper Manufacture stüdyosu, daha önce No More Heroes serisi, Shadow of the Damned gibi unutulmaz yapımlara imza attı. Bu yılın başlarında stüdyonun yeni oyunu Romeo is a Dead Man duyuruldu ve ilk gösteriminden bu yana, stüdyonun imzası niteliğindeki benzersiz görsel kimliğini ve yüksek tempolu oynanışını vaat ediyor.
Geçtiğimiz hafta Gamescom 2025'te Romeo is a Dead Man'i deneme fırsatı buldum. 30 dakikalık demo, Suda51'in yeni oyununun neden en iyilerden biri olabileceğine dair önemli ipuçları verdi. Oyunun, FBI ajanı Romeo'nun bir ölüm kalım durumundan çıkıp uzay-zaman ajanı olarak suçlularla mücadele ettiği ve kayıp kız arkadaşı Juliet'i aradığı hikayesini anlatan çizgi roman tarzı ara sahneleri, kullanıcı arayüzündeki 8-bit detayları ve çeşitli yakın dövüş silahları, silahlar ve gelişmiş yeteneklerle dolu, sınırsız bir dövüş sistemine sahip olması, tamamen Grasshopper ve Suda51'in izlerini taşıyor. Hack-and-slash türünün temel mekaniklerine sahip olsa da, basit düşmanların yanı sıra savunma ve kaçınma gerektiren daha zorlu rakiplerle dolu olması, oyunun üstün sunumu ve tarzı sayesinde oldukça heyecan verici bir deneyim sunuyor.
Romeo is a Dead Man'in Gamescom 2025 demosunda, düşmanları alt etmenin yanı sıra, oyunun benzersiz konseptinin seviye tasarımına nasıl etki ettiği de gözlemlendi. Hedefine ulaşmak için Romeo'nun, görsel olarak dikkat çekici bir alternatif boyut olan Subspace'e girmesi ve burada basit bulmacaları çözmesi gerekiyor. No More Heroes serisindeki açık dünya yapısından farklı olarak, daha sıkı ve doğrusal bir ilerleme sunan bu tercih, demo için basit bir açık alan sunan ve kendi başına pek ilgi çekici olmayan bataklık temalı “gerçek dünya” mekanlarıyla birleşince oldukça hoş bir çeşitlilik katıyor.
Suda51'in de belirttiği gibi, Romeo is a Dead Man'in oynanışı daha çok yakın dövüşe odaklansa da, silahların da önemli bir rol oynayacağı açıkça görülüyor. Özellikle devasa ve deforme olmuş bir yaratık kılığındaki Juliet'e karşı verilen boss savaşı, menzilli silahlarla düşmanların zayıf noktalarına atış yapmanın oyuna getirdiği derinliği gösterdi. Bu mekaniklerin, oyunun genel olarak tatmin edici ancak diğer aksiyon odaklı oyunların gerisinde kalan dövüş sisteminin karmaşıklığını artırmak için kullanılması umut verici.
Romeo is a Dead Man, yalnızca bir Grasshopper Manufacture ve Suda51 oyunu olmakla kalmıyor, aynı zamanda oyunları olabildiğince gerçekçi yapma eğiliminin aksine, basit bir video oyunu olmaktan çekinmeyen bir yapım. Kişisel bir dokunuş, Suda51 tarzı karanlık mizah ve kanlı şiddeti harmanlayan çılgın bir hikaye ve en başından itibaren eğlenceli hissettiren bir deneyimle, Romeo is a Dead Man'in Grasshopper Manufacture'ın bugüne kadarki en iyi oyunlarından biri olma potansiyeline sahip olduğuna inanıyorum ve 2026'nın dolu oyun takviminde sabırsızlıkla beklediğim yapımlardan biri olduğunu söyleyebilirim.
