Dünyanın en büyük üç Bitcoin ve kripto para madencilik cihazı üreticisi, ABD'nin Çin'e uyguladığı tarifelerden ve yaptırımlardan kaçınmak amacıyla üretim tesislerini ve tedarik zincirlerini ABD'ye taşıyor. Küresel madencilik cihazı pazarının %90'ından fazlasını elinde bulunduran bu Çin merkezli şirketler, artan jeopolitik gerilimler nedeniyle artık ABD'de faaliyet göstermeye yöneliyor.
Bu durumun, Bitcoin'in tedarik zincirlerinde yüzeysel değil, yapısal değişiklikleri tetiklediği belirtiliyor. Uzmanlar, bu hareketin sadece tarifelerin ötesine geçen, 'politik olarak kabul edilebilir' donanım kaynaklarına yönelik stratejik bir dönüş olduğunu vurguluyor.
Bu şirketlerden biri, ABD başkanlık seçimlerinin ardından Aralık 2024'te yerel üretime başlayan ilk firma oldu. Bir diğeri ise, ABD'nin ithal edilen her şeye en az %10 gümrük vergisi getiren yeni tarifelerini duyurmasının ardından deneme üretimine başladı. Ancak, ticaret durumunun değişkenliği nedeniyle bu sürecin hala keşif aşamasında olduğu ifade ediliyor. Üçüncü büyük üretici de ABD'de yerelleşme stratejisi uyguladığını ancak detay vermediğini bildirdi.
ABD'de faaliyet gösteren bir madencilik cihazı üreticisine göre, küresel Bitcoin madenciliğinin %30'u Kuzey Amerika'da gerçekleşiyor. Bu şirketlerden bir yetkili, Çinli madencilik cihazlarının ABD için bir güvenlik riski oluşturduğunu ve yüz binlercesinin ABD elektrik şebekesine bağlı olduğunu iddia etti. Ancak karşıt görüşler, madencilik cihazlarının Bitcoin veya kripto para madenciliği dışında başka bir uygulama için kullanılamayacağını savunuyor.
Tarifeler, bu üreticileri doğrudan etkiliyor. Çin'den ABD'ye yapılan ihracatta şu anda %30 tarife uygulanırken, dünyanın geri kalanı için bu oran %10 civarında. Bu nedenle şirketlerin ABD'de yerel olarak üretim yapması mantıklı hale geliyor. Ayrıca, bazı Bitcoin ve kripto para madenciliği için kullanılan özel çipler (ASIC'ler), doğrudan hedef alınmasa da yaptırımlardan etkileniyor olabilir. İddialara göre, bazı modeller yaptırım uygulanan Çinli bir firmanın yapay zeka çiplerini içerdiği için sorun yaşıyor. Tedarik zincirlerini ABD'ye taşıyarak, bu şirketlerin bu kısıtlamaları aşması ve tarifelerin getirdiği ek maliyetlerden kaçınması bekleniyor.