Elon Musk'ın uzay şirketi SpaceX'in, Başkan Donald Trump'ın 'Altın Kubbe' (Golden Dome) projesi kapsamında yaklaşık 2 milyar dolarlık bir anlaşma yapması bekleniyor. Bu projenin, yüksek hızlı hava hedeflerini izleyebilecek 600 uyduya kadar çıkabilen bir sistem içereceği belirtiliyor.
Edinilen bilgilere göre, SpaceX'in bu anlaşması, şirketin Pentagon ile yürüttüğü diğer uydu projelerine ek olarak militarize edilmiş Starshield uyduları ve terminallerini kullanan Milnet iletişim ağı ve yer tabanlı uydu takip sistemi gibi projelerle birlikte önemli bir yer tutacak. Henüz resmi bir açıklama yapılmamış olsa da, Pentagon ve SpaceX konuyla ilgili yorum yapmaktan kaçındı. Ancak, projenin finansmanının, Trump'ın Temmuz 2025'te imzaladığı 'Tek Büyük Güzel Fatura' (One Big Beautiful Bill) kapsamında onaylandığı biliniyor.
Devasa Bir Proje: Altın Kubbe
Altın Kubbe, gelişmiş bir füze savunma kalkanı olarak tanımlanıyor. Sistem, uydu ağı, önleyici füzeler, komuta-kontrol mekanizmaları ve diğer ilgili altyapıları kapsayan sofistike bir yapıya sahip olacak. Projenin maliyetinin en az 175 milyar dolar olacağı tahmin edilirken, bazı uzmanlar toplam harcamanın çok daha yüksek olabileceğini öngörüyor. Bu doğrultuda, SpaceX'in alacağı 2 milyar dolarlık pay, Savunma Bakanlığı'nın devasa bütçesi içinde önemli ancak yine de büyük bir damla olarak kalacak. Projede SpaceX'in tek başına çalışmayacağı, birçok farklı startup ve savunma şirketinin de ürün ve hizmetleriyle yer alacağı düşünülüyor.
Bu büyük projede yer alması beklenen şirketler arasında Anduril Industries ve Palantir Technologies gibi yeni isimlerin yanı sıra Lockheed Martin, Northrop Grumman ve L3Harris gibi savunma sanayii devleri de bulunuyor. ABD Uzay Kuvvetleri Operasyon Şefi Orgeneral Chance Saltzman, 2024'teki bir endüstri etkinliğinde, inovasyonu teşvik etmek için sektörün mümkün olanı göstermesi gerektiğini ve fikirlerini kendileriyle paylaşmalarını beklediklerini ifade etmişti.
Projenin büyüklüğü göz önüne alındığında, ne yasama ne de yürütme organlarının SpaceX gibi tek bir tedarikçiye güvenmek istemediği anlaşılıyor. Senatör Rick Scott, ülkenin füze savunma şemsiyesini inşa ederken tek bir şirkete bağımlı kalmama isteğini dile getirmişti. Pentagon'un Savunma Bilim Kurulu da bu tür tekel durumlarının, inovasyonu engelleyerek ve fiyatları şişirerek pazarın gücünü zayıflatabileceği uyarısında bulunmuştu.
Diğer Füze Savunma Sistemlerinden İlham
Trump'ın füze savunma projesi, ölçeği çok daha büyük olsa da, İsrail'in Demir Kubbe (Iron Dome) önleme sistemiyle benzerlikler taşıyor ve muhtemelen ondan ilham alıyor. Demir Kubbe'nin füze ve havan topu gibi çeşitli tehditleri engelleme konusunda %90'lık bir başarı oranına sahip olduğu bildiriliyor. Ancak, Beyaz Saray'ın planına benzer daha eski bir proje de bulunuyor. 1980'lerde ABD Başkanı Ronald Reagan'ın, Sovyetler Birliği'nden gelen balistik füze tehditlerine karşı lazer ve diğer sistemleri kullanarak ABD'yi korumayı amaçlayan Stratejik Savunma Girişimi'ni (SDI) önermesi buna örnek gösterilebilir. Ancak, SDI'nın etkili çalışması için gereken teknolojinin zamanına göre çok ileri olduğu ve ana rakibinin 1991'de dağılmasıyla projenin unutulduğu belirtiliyor.
Hipertonik füzeler gibi yeni teknolojilerin ortaya çıkmasıyla birlikte, ABD'nin mevcut savunma sistemlerinin bu yeni tehditlerle başa çıkmakta yetersiz kaldığı görülüyor. Altın Kubbe, yalnızca yeni bir füze sistemi olmanın ötesinde, karasal, deniz, uzay ve muhtemelen siber uzay sistemlerini bir araya getiren entegre bir savunma ağı olarak tasarlanıyor. SpaceX ise bu devasa savunma makinesindeki dişlilerden sadece biri olacak.