Ara

Şok Tedavi: Mide Ağrısı ve Kusma Yaşayan Hastaya Kola Reçetesiyle Şifa Buldu!

63 yaşındaki bir kadın, şiddetli mide ağrısı, bulantı ve kusma şikayetleriyle acil servise başvurdu. Kadın, doktorlara son bir aydır üst karın bölgesinden başlayıp sağ yanına ve sırtına yayılan yakıcı bir ağrı hissettiğini, buna ek olarak şiddetli bulantı ve kanama içermeyen kusmalar yaşadığını anlattı. Yaptığı hiçbir şeyin ağrısını hafifletmediğini de ekledi.

Doktorlar, hastanın kapsamlı tıbbi geçmişini incelemeye başladılar. Kadının Tip 2 diyabet, evre 2 kronik böbrek hastalığı, opioid kullanım bozukluğu ve gastroözofageal reflü hastalığı (GERD) gibi pek çok rahatsızlığı bulunuyordu. Düzenli kullandığı ilaçların yanı sıra, son bir yıldır kilo verme ilacı olan semaglutid kullandığını ve bu süreçte vücut ağırlığının yaklaşık %19'unu oluşturan 18 kilogram kaybettiğini belirtti.

Bu vakanın detayları, doktorların sorunu nasıl teşhis edip şaşırtıcı derecede basit bir çözümle nasıl tedavi ettiklerini anlatan bir interaktif vaka raporu olarak yayınlandı.

Olasılıklar Değerlendirildi

Doktorlar, hastaya çeşitli laboratuvar testleri ve görüntüleme işlemleri uyguladıktan sonra hastaneye yatırdılar. Karın bilgisayarlı tomografi (BT) taramasında safra yolu genişlemesi ve yarı katı bir kitleyle dolu olduğu anlaşılan şişmiş bir mide görüntülendi. Benzer şekilde, manyetik rezonans görüntüleme (MRI) de midede hava kabarcıkları olabileceği düşünülen lekeli bir kitle tespit etti. Görüntülerde ayrıca, hastanın opioid kullanım geçmişi veya gastrik bezoar ile ilişkili olabilecek safra yolu genişlemesi de görüldü.

Gastrik bezoarlar, midede oluşan kitlelerdir. Oluştuğu materyale göre farklı türleri bulunur. En yaygın olanı, özellikle selüloz gibi sindirilemeyen materyallerin bir araya gelmesiyle oluşan meyve ve sebze parçalarından meydana gelen fitobezoardır. Fitobezoarın önemli bir alt türü ise aşırı miktarda trabzon hurması tüketiminden kaynaklanan diospyrobezoardır. Bu meyvenin kabuğunda bulunan tanenler, mide asidiyle temas ettiğinde yapışkan bir madde oluşturarak tedavi edilmesi zor, sert bir kitle oluşumuna yol açar.

Ayrıca, saç çekme ve yeme bozukluklarıyla (trikotillomani ve trikofaji) ilişkili olan saç tüketiminden kaynaklanan trikobezoarlar da bulunur. Laktozbezoarlar süt ürünleri ve mukustan oluşur ve en sık bebeklerde görülür. Farmakobezoarlar, ilaçlardaki sindirilemeyen bileşenlerden oluşan kitlelerdir. Pika gibi rahatsızlıkları olan kişilerde ise çoğunlukla plastik veya kağıt gibi gıda dışı maddelerden oluşan polibezoarlar görülebilir.

Basit Bir Çözüm

Hastanın bezoarı olup olmadığını anlamak için doktorlar midesine bir endoskop yerleştirdi ve gerçekten de midede mukusla kaplı, büyük, yeşilimsi ve yapışkan görünümlü bir kitle tespit ettiler. Kitle midede bir tıkanıklığa neden olmasa da, belirgin bir hacim kaplayarak sorunlara yol açıyordu.

Bezoarı ortadan kaldırmak için cerrahi müdahale veya endoskopik prosedürlerle kitleyi küçük parçalara ayırarak mideden atılmasını sağlama gibi yöntemler bulunur. Ancak son yıllarda, doktorlar daha nazik bir yaklaşım benimseyerek öncelikle kimyasallarla kitleyi çözmeyi denemeye başladılar. Bu noktada şaşırtıcı bir şekilde tercih edilen kimyasal Coca-Cola oldu.

Geçtiğimiz yıl yayınlanan bir derlemede, Coca-Cola'nın asidik özellikleri ve fitobezoarlardaki lifli materyali parçalamaya yardımcı olabilecek karbonik ve fosforik asitlerin varlığı nedeniyle bezoarlar için kullanıldığı belirtiliyor. Ancak bu vakanın yazarları, Coca-Cola'nın bezoar çözme özelliklerinin tam olarak anlaşılamadığını vurguluyor.

Bununla birlikte, derleme yazarları Coca-Cola'nın bezoarlar için ilk tercih edilen tedavi haline geldiğini ve birçok vaka raporu ile çalışmanın bu kullanımı desteklediğini belirtiyor. 2024 yılında yapılan bir randomize kontrollü çalışma, fitobezoarı olan 160 hastada Coca-Cola'nın zamanında alımının %100 tam çözülme oranı, düşük mide ülseri insidansı, parçalama ihtiyacının olmaması ve maliyet düşüşü gibi önemli faydalar sağladığını ortaya koydu.

Çözüldü

Hastanın bezoarının neyden oluştuğu tam olarak anlaşılamasa da (aşırı miktarda trabzon hurması yediğine dair bir öyküsü yoktu), büyük olasılıkla bir tür fitobezoardı. Bu nedenle doktorlar, hastaya 12 saat içinde 3.000 mililitre (yaklaşık 8.5 kutu) kola içme planı uyguladılar. Hastanın Tip 2 diyabeti olduğu için, diyet kola reçete edildi. Ancak hasta, gazlı içecekleri sevmediğini belirterek bu plana karşı çıktı ve miktar, yaklaşık dört kutuya denk gelen 1.500 ml'ye düşürüldü.

Daha düşük dozda olmasına rağmen, bu yeterli oldu. Ertesi gün hasta, karın bölgesinde ani bir çekilme hissi yaşadığını ve ardından bulantı ile karın rahatsızlığında belirgin bir azalma olduğunu bildirdi. Doktorlar tekrar endoskopla yaptıkları kontrolde bezoarın tamamen yok olduğunu doğruladılar.

Bezoarın ilk etapta nasıl oluştuğuna gelince, doktorlar bunu semaglutid kullanımına bağladılar. Bir GLP-1 kilo verme ilacı olarak, mide boşalmasını yavaşlatma gibi bir etkisi bulunmaktadır. Bu durum da bezoar oluşumu için uygun bir zemin hazırlayabilmektedir.

Sonuç olarak, hasta taburcu edildiğinde belirtilerinden tamamen iyileşmişti ve normal diyetine geri dönmüştü. Semaglutid kullanımını da bıraktı.

Önceki Haber
Uzaydan Kirpi Aramak Yerine, Sivri Böğürtlenleri Bulun: Yapay Zeka ile Habitat Keşfi
Sıradaki Haber
LG'den Kıdemlilere Özel TV: Beklentiler Karşılanıyor mu?

Benzer Haberler: