SoftBank'ın CEO'su Masayoshi Son, iyimser ve iddialı fikirleriyle tanınıyor. Son olarak, 1 trilyon dolarlık devasa bir projeyle TSMC gibi büyük oyuncularla iş birliği yapmak istediği ortaya çıktı.
ABD'de Yapay Zeka ve Çip Üretiminin Kalbi Olacak Bir Merkez Kurulabilir mi?
Çip üretimi, ABD ve Çin gibi ülkeler için bir "ulusal güvenlik" meselesi haline geldi. Bu alanda rekabet gücünü korumak için önemli kaynaklar aktarılıyor. Bu durum, Masayoshi Son gibi yatırımcılar için de fırsatlar yaratıyor. Son'un hedefi, ABD'de TSMC ve NVIDIA gibi şirketlerin de destekleyebileceği, yapay zeka üstünlüğünü pekiştirecek dev bir üretim merkezi kurmak. "Proje Kristal Ülke" (Project Crystal Land) olarak adlandırılan bu girişim, Arizona'da bir kompleks inşa etmeyi ve yapay zeka altyapısının geliştirilmesini içeriyor. Projenin maliyetinin 1 trilyon doları bulması bekleniyor.
Japon yatırımcı, daha önce de devasa yatırım önerileriyle gündeme gelmiş, ancak bunların birçoğu hayata geçmemiştir. Örneğin, önceki ABD Başkanı döneminde ABD'ye çeşitli projeler aracılığıyla 200 milyar doların üzerinde yatırım yapacağını duyurmuştu. Şimdi ise SoftBank CEO'su, Çin'in Shenzhen ile başardığı gibi, ABD'nin yapay zeka, insansı robotlar ve çip üretimi gibi alanlarda kendine yeterli olmasını sağlayacak bir üretim merkezi yaratmayı planlıyor.
Son'un ABD'de bir sanayi parkı kurma vizyonu, geçmişteki iddialı ancak finansal kısıtlamalar nedeniyle hayata geçmeyen planları göz önüne alındığında şüpheyle karşılanıyor. SoftBank'ın Arizona projesi için federal hükümetten teşvik ve yatırım alma konusunda görüşmeler yaptığı bildiriliyor. Şirket ayrıca TSMC ve NVIDIA ile ortaklık kurarak büyük teknoloji şirketlerini projeye dahil etmeyi hedefliyor.
Planların tam detayları henüz açıklanmadı, sadece bir üretim merkezi olacağı biliniyor. Ancak TSMC'nin ABD'deki mevcut büyük yatırımları göz önüne alındığında, Tayvanlı devin SoftBank ile ortaklık kurmak konusunda tereddüt edebileceği belirtiliyor. Şimdilik Son'un Kristal Ülke vizyonu sadece bir plan aşamasında ve geçmiş deneyimler ışığında bu tür duyurulara ihtiyatlı yaklaşmak gerekiyor.