Ara

Skandal Termal Macun: Üretici Zehirli Etkisini Yıllardır Biliyordu!

Bilgisayar donanımlarını soğutmak için kullanılan termal macunlar, işlemci ve soğutucu arasındaki ısı transferini optimize eder. Ancak, son zamanlarda piyasaya çıkan ve kötü kokusuyla dikkat çeken bir termal macunun, bileşenlere ciddi zararlar verdiği ortaya çıktı. Bu ürünün üretimini yapan şirket, sorunun en az 2024'ün Ekim ayından beri farkında olmasına rağmen, üretimi durdurmayarak piyasaya sürmeye devam etti.

Piyasada Amech SGT-4 olarak bilinen bu termal macun, adeta bir kimyasal reaksiyon bombası gibi davranıyor. Isındığında keskin, sirke benzeri bir koku yayan macun, içeriğindeki asidik buharlar nedeniyle bakır yüzeyleri aşındırıyor. Bu aşınma, işlemci ve soğutucu arasındaki bağlantı noktasında kalıcı hasarlara yol açabiliyor. Dahası, macun zamanla sertleşerek soğutucunun işlemciye adeta 'yapışmasına' neden oluyor. Bu durum, soğutucunun sökülmesini imkansız hale getirirken, hem soğutucunun hem de pahalı işlemcilerin kalıcı olarak zarar görmesi riskini taşıyor.

Durumun vahameti, üretici şirketin durumu örtbas etmeye çalışması ve yaşananları iftira olarak lanse etmesiyle daha da kötüleşti. Şirket, olayı ortaya çıkaran araştırmacıların itibarını zedelemeye yönelik bir karalama kampanyası başlattı. Oysa yapılan incelemelerde, şirketin 2024 Ekim ayında söz konusu termal macunun kimyasal dengesizliği ve aşındırıcı etkileri hakkında net bir şekilde uyarıldığına dair e-posta yazışmaları ortaya çıktı.

Araştırmacılar, termal macunun ısıtıldığında belirgin bir şekilde kötü koktuğunu, bağlantı kalınlığının sıcaklık değişimleriyle arttığını ve az sayıda döngüden sonra sertleştiğini gözlemledi. Şirketin bu uyarılar karşısındaki cevabı ise, macunun yüksek sıcaklıklara kadar stabil kaldığına dair sınırlı veriler sunmaktan ibaret oldu. Kokunun kaynağı veya yapısal değişimlerin nedeni hakkında ise ikna edici bir açıklama getirilmedi. Güvenlik veri formları (SDS) talep edildiğinde ise, şirketin sunduğu belgelerin sadece genel geçer sertifikalar olduğu ve ürünün içeriği veya güvenliği hakkında somut bilgi içermediği anlaşıldı.

Üretici şirket, kötü kokunun Almanya'dan temin edilen ve amino grupları içeren bir katkı maddesinden kaynaklandığını iddia etti. Ancak bu katkı maddesinin güvenli olarak etiketlenmesi, sadece belirli toksikoloji kategorileri için geçerliydi; metal oksit yüzeylerle uyumluluğu anlamına gelmiyordu. Isı ve nem altında bu tür amino-fonksiyonlu siloksanlar, bakır ve nikel oksitlerle reaksiyona girerek aşınmayı tetikleyebiliyor ve bu durum, bakır tuzlarına özgü yeşilimsi veya mavimsi bir tortu oluşumuyla kendini gösteriyor.

Şirketin sunduğu RoHS ve REACH sertifikalarının da aslında işe yaramaz olduğu anlaşıldı. Bu sertifikalar, belirli zararlı maddelerin varlığını veya yokluğunu teyit ederken, ürünün kimyasal stabilitesi veya aşındırıcı özellikleri hakkında hiçbir bilgi sunmuyor. Dolayısıyla, ürün yasal olarak uyumlu görünse de, bileşenler için yıkıcı olabiliyordu.

Bu skandalın daha da endişe verici boyutu ise, bu termal macunun tek başına bir sorun olabileceği ihtimali. Üretici firma, küçük ölçekli, manuel üretim yapan ve yeterli dokümantasyon imkanından yoksun bir atölye olduklarını iddia etse de, araştırmacılar bu durumun tam tersi olabileceğini düşünüyor. Şirketin aslında hazır bir maddeyi başka bir tedarikçiden alıp yeniden paketlemesi ihtimali, piyasada benzeri tehlikeli termal macunların bulunabileceği endişesini doğuruyor.

Önceki Haber
AMD Geri Adım Attı: Eski Ekran Kartları İçin Oyun Optimizasyonları Devam Edecek!
Sıradaki Haber
Kuzey Kore'de Görüntülenen Lüks Oyun Salonu: "38. Paralelin Üstündeki Pyongyang PC Bang"

Benzer Haberler: