Ara

Sivilce İlacı Aknetrent Erkek Kısırlığına Umut Olabilir mi? Erken Araştırmalar Heyecan Veriyor

Uzun yıllardır akne tedavisinde kullanılan ve ülkemizde Aknetrent olarak bilinen ilaç, erkek kısırlığı tedavisinde yeni bir umut ışığı olabilir. Yapılan küçük çaplı bir araştırma, sperm üretimini artırarak infertilite sorunu yaşayan erkekler için cerrahi dışı bir alternatif sunma potansiyeli taşıdığını gösteriyor.

Sperm sayısı aşırı düşük olan veya hiç sperm bulunmayan erkekler için mevcut tıbbi seçenekler arasında, sperm elde etmek amacıyla testislerden cerrahi yöntemle sperm toplama ve ardından tüp bebek (IVF) gibi yöntemlerle gebelik denemeleri yer alıyor. Ancak bu tür cerrahi işlemler, rahatsızlık verici olmasının yanı sıra enfeksiyon gibi potansiyel riskler ve uzun bir iyileşme süreci barındırıyor. Ayrıca, cerrahi girişimlerle sperm elde etme başarı oranı da genellikle yüzde 50 civarında kalıyor.

Şimdi ise araştırmacılar, bu duruma bir alternatif olarak isotretinoin adlı ilacı mercek altına almış durumda. Yıllardır ciddi akne tedavisinde kullanılan bu ilaç, yapılan yeni bir araştırmaya göre, menisinde hiç sperm bulunmayan veya çok az sperm bulunan bazı erkeklerde sperm üretimini tetikleyebiliyor. Araştırma sonuçları, bilimsel bir dergide yayımlandı.

Bu çalışmaya dahil olmayan ve cerrahi alanında uzman bir doktor, erkeklerde sperm üretimini uyaran bu ilacın, sperm üretimi ciddi şekilde bozulmuş erkekler için cerrahi dışı bir tedavi seçeneği sunması açısından heyecan verici olduğunu belirtti. Ancak, çalışmanın küçük çaplı ve öncül nitelikte olduğuna dikkat çekerek, gerçek bir gelişme olarak kabul edilmeden önce daha büyük ve kontrollü çalışmalarda tekrarlanması gerektiğini vurguladı.

Aynı şekilde, çalışmaya dahil olmayan başka bir kısırlık uzmanı da, hastaların ameliyatın getireceği ağrı, iyileşme süresi ve duygusal stresten kaçınabilme ihtimalinin kendileri için büyük bir heyecan kaynağı olduğunu dile getirdi. Ancak bu durumun sihirli bir çözüm olmadığını ve daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulduğunu da ekledi.

Peki, bir cilt ilacı erkeklerde sperm üretimine nasıl yardımcı olabilir? Daha önceki çalışmalar, kısırlık sorunu yaşayan erkeklerin testislerinde retinoik asit seviyelerinin daha düşük olabildiğini ortaya koymuştu. A vitamini türevi olan bu molekül, sperm hücrelerinin normal gelişimi için kritik öneme sahip. Olgunlaşmamış kök hücrelerin olgun sperm hücrelerine dönüşümünü kontrol ediyor ve olgun spermlerin testislerdeki seminifer tüplere salınmasını sağlıyor. Bu bağlantıdan yola çıkan bilim insanları, doğal retinoik asiti taklit eden bir bileşik olan isotretinoini, sperm üretimini başlatma potansiyeli taşıyan bir yöntem olarak test etmeye karar vermişler.

Bu araştırma kapsamında, menisinde sperm bulunmayan (nonobstruktif azospermi) 26 erkek ve menisinde çok az sperm bulunan (kriptozoospermi) 4 erkek olmak üzere toplam 30 erkek katılımcı yer aldı. Tüm katılımcılar, en az altı ay boyunca günde iki kez 20 miligram isotretinoin kullandılar. Bu süreçte kan değerleri, hormon seviyeleri ve menileri düzenli olarak takip edildi.

Çalışmaya katılan 30 erkeğin 11'inde, tedavi sonrasında hareketli sperm üretimi gözlendi. Bu durum, bu erkeklerin ve eşlerinin ameliyatla sperm toplama ihtiyacı duymadan tüp bebek tedavisine başlamalarını sağladı. Tedaviye yanıt veren grupta, daha önce hiç sperm bulunmayan 7 erkek ve kriptozoospermi tanısı konulan 4 erkeğin hepsi yer alıyordu.

Tedavi sonrasında menisinde hala sperm bulunamayan erkekler için ise ameliyatla sperm toplama işlemi gerçekleştirildi. Ancak isotretinoin tedavisi sonrasında bu işlemin süresi ortalama 63 dakikaya düştü; bu süre öncesinde ise 105 dakika civarındaydı. (Raporda, tedavinin ardından cerrahi işlemin neden daha verimli hale geldiğine dair net bir açıklama yer almadı.)

Araştırmacılar, tedavi sonrası toplanan spermlerle yapılan 9 tüp bebek denemesinde sağlıklı embriyolar elde edildiğini, devam eden gebelikler olduğunu ve şu ana kadar bir canlı doğum gerçekleştiğini bildirdi.

Ancak tedavi yan etkisiz de değildi. Tüm 30 erkekte cilt kuruluğu ve dudak çatlaması görüldü. Yaklaşık yarısı ise tedavi sonrası sinirlilik hissettiğini bildirdi. Bazı erkeklerde deri döküntüleri ve kolesterol ile trigliserit seviyelerinde yükselme gözlendi. İlacın bu seviyeler ve karaciğer fonksiyonları üzerindeki etkileri nedeniyle, tedavi süresince hastaların düzenli kan testlerine tabi tutulması gerektiği belirtildi. Aknetrent akne tedavisinde kullanıldığında da doktorlar düzenli kan testleri öneriyor, ancak bu testlerin ne sıklıkla yapılması gerektiği konusunda tam bir fikir birliği bulunmuyor.

Uzmanlar, erkek kısırlığı tedavisinde isotretinoinin optimal dozu, süresi veya uzun vadeli güvenliği hakkında henüz yeterli bilgiye sahip olmadığımızı vurguluyor. Ayrıca, tedaviye yanıt oranlarının bilinmediğini ve birçok erkeğin hiç fayda görmeyebileceğini de ekliyorlar. Daha büyük çalışmaların verileri ortaya çıkana kadar, isotretinoinin klinik denemeler dışında erkek kısırlığı tedavisinde kullanılmaması gerektiği konusunda uyarıda bulunuluyor.

Kadınlarda ise isotretinoin gebelik dışında güvenle kullanılabilse de, gebelik sırasında ciddi doğum kusurlarına yol açabileceği için oldukça tehlikeli kabul ediliyor. Bu risk o kadar büyük ki, ilaç için özel bir uyarı sistemi bulunuyor ve tedavi sırasında sıkı doğum kontrolü yöntemleri uygulanması zorunlu tutuluyor.

Ancak erkeklerde durumun farklı olduğu belirtiliyor. İlacın sperm DNA'sına zarar vermediği veya üreme partnerleri ya da doğacak çocuklar için risk oluşturmadığı görülüyor. Hatta, yeni araştırmanın belirli erkeklerde sperm üretimini artırarak paradoksal bir fayda sağlayabileceği öne sürülüyor. Bu durum, erkek ve kadın üreme sistemleri arasındaki biyolojik farklılıklara işaret ediyor.

Geleceğe yönelik olarak araştırmacılar, hangi erkek kısırlığı hastalarının isotretinoinden en çok fayda görebileceğini, tedavinin zamanlaması ve dozajının nasıl optimize edilebileceğini ve ilacın sperm kalitesini ve gebelik sonuçlarını iyileştirip iyileştiremeyeceğini belirlemeyi hedefliyor.

Basit bir oral tedavi süreciyle bazı erkeklerde sperm üretimini yeniden sağlayabilme ihtimalinin, erkek kısırlığına yaklaşımımızda büyük bir değişim anlamına geleceği ifade ediliyor. Bu, sadece sperm bulma umudunu değil, aynı zamanda doğal bir biyolojik fonksiyonu yeniden kazanma umudunu da beraberinde getiriyor.

Önceki Haber
Uzaydan Gelen Ziyaretçi: 3I/ATLAS Kuyrukluyıldızı Yeşil Renk mi Alıyor?
Sıradaki Haber
Yapay Zeka Dünyasına Bomba Gibi Düşen Gelişme: SQL ile Kodlanmış, 30FPS Oynanabilir DOOM!

Benzer Haberler: