Alzheimer hastalığının genetik, ruh sağlığı ve beslenme gibi birçok faktörün karmaşık birleşimiyle tetiklendiği biliniyor. Ancak yeni bir araştırma, meme kanserini atlatan kadınlar için farklı bir bağlantı olduğunu ortaya koyuyor.
Güney Kore'den bir araştırma ekibinin yürüttüğü bu yeni çalışma, meme kanserini atlatan kadınlarda Alzheimer riskinin yüzde 8 daha düşük olduğunu gösterdi. Ortalama 7.3 yıllık takip süresiyle elde edilen bu bulgu dikkat çekici.
Araştırmacılara göre, bu durumun temel nedeni radyoterapi olabilir. Bu bulgular, kemoterapiye bağlı bilişsel sorunlar veya "kemo-beyin" olarak bilinen durumun aksine, kanser tedavilerinin bilişsel yeteneklerde düşüşe yol açtığını öne süren bazı önceki çalışmalarla çelişiyor.
Araştırmacılar, makalelerinde, "Meme kanserini atlatan önemli sayıda kişi, kanser tedavisi sırasında ve sonrasında konsantrasyon ve hafıza zorlukları gibi kanserle ilişkili bilişsel bozukluklar bildirmekteydi," ifadelerine yer verdi.
Ancak meme kanseri atlatanlarda Alzheimer demansı riski hakkındaki mevcut kanıtlar karışıktı ve kesin değildi. Bu riskin teşhis yaşına, alınan tedaviye ve tedaviden bu yana geçen süreye göre değişebileceği düşünülüyordu.
Bu yeni çalışma, meme kanseri teşhisi konmuş ve tedavi görmüş 70.701 hastanın sağlık kayıtlarını inceleyerek, 180.360 sağlıklı kontrol grubuyla karşılaştırmaya dayanıyor. Çalışma süresi boyunca, kanser grubunda Alzheimer görülme sıklığı yüzde 8 daha düşüktü.
Bu fark çok büyük olmasa da önemlidir: Bir yıl boyunca takip edilen her 1.000 kadın için, istatistikler meme kanserini atlatan 2.45 kadında Alzheimer gelişeceğini öngörürken, kanser geçirmemiş kadınlarda bu oran 2.63 olarak belirlendi. Araştırmanın gözlemsel yapısı nedeniyle veriler doğrudan bir neden-sonuç ilişkisini kanıtlamıyor.
Ancak, bu değişen risk seviyesi zamanla ve daha geniş gruplarda birikerek önemli hale gelebilir, özellikle de diğer faktörler eklendiğinde. Risk azalmasındaki en belirgin istatistiksel anlamlılık, yaşlı bireylerde daha fazla Alzheimer vakası görülmesi nedeniyle 65 yaş üstü gruplarda saptandı.
İstatistikler, kanser için radyasyon tedavisi alanlarda risk azalmasının en yüksek olduğunu ve bu azalmanın zamanla ortadan kalktığını gösterdi. Bu durum, radyoterapinin henüz tam olarak anlayamadığımız etkilere sahip olabileceğini düşündürüyor. Daha önce radyoterapinin beyindeki iltihaplanmayı azalttığına dair çalışmalar da bulunuyordu.
Araştırmacılar, "Meme kanseri atlatanlar arasında Alzheimer demansı riski, genel iyilik halinin kritik bir yönüdür," vurgusunu yaptı.
Kemo-beyin sendromu ve meme kanseri tedavisinin biliş üzerindeki uzun vadeli olumsuz etkilerine dair endişeler yaygın olsa da, bu yeni bulgular, bu tedavinin doğrudan Alzheimer demansına yol açmadığını gösteriyor.
Meme kanserinden sağ kalım oranları her geçen gün iyileşmeye devam ediyor. Erken teşhis edildiğinde, on kadından dokuzundan fazlasının hayatta kalması bekleniyor. Bununla birlikte, çoğu ülkede kadınlarda en sık görülen kanser türü olmaya devam ediyor.
Bu son araştırma, meme kanseri ve ilişkili tedavilerinden kaynaklanabilecek sağlık sorunları ve komplikasyonlarına, özellikle de ileri yaşlarda ortaya çıkabilecek durumlar hakkında faydalı ek bilgiler sunuyor. Ayrıca, gelecekte Alzheimer'ın gelişimini engellemenin yolları üzerine de yeni kapılar aralayabilir.
Araştırmacılar son olarak, "Meme kanserini atlatan bireyler, kanser geçirmemiş kişilere kıyasla biraz daha düşük Alzheimer demansı riskine sahip olabilirler; bu durum kanser tedavilerinden etkilenebilir ve bu popülasyonda uzun vadeli nörobilişsel sonuçlar üzerine daha fazla araştırmaya ihtiyaç olduğunu gösteriyor," ifadeleriyle çalışmalarının önemini vurguladı.
Çalışma, bilimsel bir dergide yayınlandı.