Yeni yapılan tartışmalı bir araştırma, golf sahalarına yakın bölgelerde yaşayan kişilerin Parkinson hastalığına yakalanma riskinin daha yüksek olabileceğini öne sürdü. Bu iddia, bilim dünyasında yeni bir tartışma başlattı.
Araştırmacılar, golf sahalarında yaygın olarak kullanılan pestisitlerin (böcek ilaçları) hava ve su yoluyla yakındaki insanlara ulaşarak bu riski artırabileceği hipotezini ortaya koydu.
Ancak, bu doğrudan bir neden-sonuç ilişkisi anlamına gelmiyor. Parkinson hastalığı, bilinen kesin bir nedeni olmayan karmaşık bir nörolojik durumdur ve genetik yatkınlık gibi birçok faktör etkili olabilir. Sanayi bölgelerinde veya çiftçilikle uğraşanlarda da riskin yüksek olabileceğine dair daha önceki çalışmalar mevcut. Bazı laboratuvar çalışmaları da pestisitlerin beyin hücreleri için toksik olabileceğini gösteriyor.
Pestisitlerin Parkinson riskinde bir faktör olabileceği düşünülse de, kanıtlar henüz kesin değil. Konuyla ilgili daha önce yapılan çeşitli araştırmaların sonuçları farklılık göstermiştir. Genel eğilim, pestisit maruziyetinin durumu geliştirme riskini artırabileceği yönünde olsa da, doğrudan neden olduğu kanıtlanmış değil.
Son yapılan bu araştırma, tartışmaya yeni bir boyut katıyor. Popülasyon tabanlı çalışmada, 419 Parkinson vakası, cinsiyet, yaş ve demografik özellikler açısından eşleştirilmiş 5.113 sağlıklı birey ile karşılaştırıldı.
Çeşitli mahalle özelliklerine göre ayarlamalar yapıldıktan sonra, bir golf sahasına 1.6 kilometre (yaklaşık 1 mil) içinde yaşamanın, 10 kilometreden (yaklaşık 6 milden) daha uzakta yaşayanlara kıyasla Parkinson geliştirme riskinde %126 artışla ilişkili olduğu bulundu.
Dahası, içinde golf sahası bulunan su hizmet alanlarında yaşayan kişilerin, golf sahası olmayan bölgelere kıyasla neredeyse iki kat daha fazla Parkinson geliştirme olasılığına sahip olduğu görüldü.
Bu korelasyonlar, araştırmacıları golf sahalarının potansiyel bir risk faktörü olduğunu ve havadaki veya yer altı sularındaki pestisitlerin bu riske katkıda bulunabileceğini savunmaya yöneltti. Araştırmacılar, golf sahalarındaki pestisitlerden kaynaklanan yer altı suyu kirliliğini ve havadan maruziyeti azaltacak halk sağlığı politikalarının yakındaki mahallelerde Parkinson riskini düşürmeye yardımcı olabileceğini öne sürdü.
Ancak bazı uzmanlar bu konuda ikna olmuş değil. Eleştirmenler, yeni çalışmada golf sahası yakınlarındaki yer altı suyu veya havadaki pestisit seviyelerinin doğrudan test edilmediğini, ayrıca trafik gibi diğer kentsel hava kirliliği kaynaklarının yeterince kontrol edilmediğini vurguluyor. Golf sahaları çevresindeki yer altı suyu verilerinin sınırlı olduğu ve hatta daha yeni bir çalışmanın, bilinçli olarak ilaçlanmış bir sahada bile golf oyuncuları için havadaki pestisitlerin 'sınırlı endişe kaynağı' olduğunu bulduğu da belirtiliyor.
Uzmanlar ayrıca, Parkinson'un teşhis konulmadan 10 ila 15 yıl önce beyinde başladığını ve çalışmada sadece sürekli olarak bölgede yaşayan deneklerin kullanılmadığını ekliyor. Bunun, katılımcıların maruziyetini etkileyebileceği ve Parkinson'un golf sahası yakınına taşınmadan önce başlamış olabileceği anlamına gelebileceği ifade ediliyor.
Bu araştırma, pestisitler etrafındaki mevcut endişeleri artırıyor, ancak kesin bir sonuca varmaktan uzak. Golf sahalarından sızan pestisitlerin yer altı suyuna karıştığını ve yakındaki insanlar için Parkinson riskini artırdığını kanıtlamak için araştırmacıların daha birçok çalışma yapması gerekecek.