Samsung, geçtiğimiz aylarda tanıttığı Galaxy S25 serisine yeni bir model ekledi: Galaxy S25 Edge. Söylentileri bir süredir dolaşan bu model, şirketin şimdiye kadar ürettiği en ince akıllı telefon olarak dikkat çekiyor. Ancak bu rekor incelik, bazı önemli fedakarlıkları da beraberinde getiriyor gibi görünüyor.
Galaxy S25 Edge, 6.7 inç büyüklüğünde, 120 Hz tazeleme hızına sahip, 1440x3120 çözünürlüklü keskin bir OLED ekranla geliyor. Tıpkı S25 Ultra modelinde olduğu gibi titanyum çerçeveye sahip olan telefonun arkasında Gorilla Glass Victus 2, önünde ise çizilmelere karşı daha dayanıklı Gorilla Glass Ceramic 2 cam kullanılmış. Ekranın etrafındaki çerçeveler neredeyse yok denecek kadar ince. Cihazın asıl ayırt edici özelliği ise 5.8 mm'lik inanılmaz inceliği. Bu değer, 7.3 mm kalınlığındaki S25+ modeline kıyasla oldukça büyük bir fark yaratıyor. Kısacası, bu telefonun varoluş sebebi inceliği.
Premium kamera modüllerini incecik bir kasaya sığdırmak mühendislik açısından büyük bir zorluk. Katlanabilir telefonlara benzer şekilde, S25 Edge'in ultra ince yapısı tam teşekküllü bir kamera sistemine yeterli alanı sunamamış. Bu nedenle telefonun arkasında yalnızca iki kamera modülü bulunuyor: S25 Ultra ile aynı olduğu düşünülen 200 MP ana kamera ve 12 MP ultra geniş açılı lens. Ön tarafta ise 12 MP'lik bir selfie kamerası mevcut. Standart S25 modelinde bile bulunan telefoto lensin bu modelde yer almaması dikkat çekici.
Bu derece ince bir tasarımın getirdiği bir diğer önemli kısıtlama ise batarya kapasitesi. Kaynaklarda 'oldukça küçük' veya 'yetersiz' olarak nitelendirilen bataryanın, yoğun kullanımda bir günü çıkarmakta zorlanabileceği belirtiliyor. Tasarım uğruna bataryadan bu denli feragat edilmesi, kullanıcılar için önemli bir dezavantaj olabilir. Yaklaşık 1099 dolar gibi bir fiyat etiketiyle ön siparişe açılan telefon, inceliği önceliklendiren ancak batarya ve kamera tarafındaki eksiklikleri göz ardı edebilecek bir kitleye hitap ediyor.
