Yapay zeka dünyasının önde gelen isimlerinden Sam Altman, son dönemde yapay zekanın iş gücü üzerindeki etkisine dair dikkat çeken açıklamalarda bulundu. OpenAI'nin düzenlediği bir etkinlikte konuşan Altman, yapay zeka alanındaki gelişmelerle birlikte ortadan kaybolabilecek birçok işin aslında 'gerçek iş' olarak nitelendirilemeyeceğini savundu.
Altman, günümüz çalışma düzenini 50 yıl öncesinin çiftçisi perspektifinden değerlendirerek, çiftçinin kendi işini ve mevcut pek çok ofis işini karşılaştırdığında, ofis çalışanlarının yaptıklarını 'gerçek iş' olarak görmeyebileceğini belirtti. Bu durumun kendisini hem daha az endişelendirdiğini hem de bazı açılardan daha fazla endişelendirdiğini ifade eden Altman, çiftçiliğin insanların temel ihtiyaçlarını karşıladığını ve bu nedenle 'gerçek iş' olduğunu vurguladı.
Altman'ın bu yorumu, sosyal medyada geniş yankı buldu ve birçok kişi tarafından acımasız veya distopik olarak nitelendirildi. Ancak, bu tür bir düşünce yapısının yeni olmadığını belirtmekte fayda var. Antropolog David Graeber, bundan on yıl önce yayımladığı ve daha sonra kitaplaşan 'Saçmalık Meslekler Üzerine' adlı eserinde, birçok çalışanın kendi işlerinin anlamsız olduğuna dair gizli düşüncelere sahip olduğunu savunmuştu. Graeber, ekonominin belirli sektörlerinin sadece kağıt üzerinde kalan ve toplumsal bir değeri olmayan bürokratik süreçlere dayandığı argümanını öne sürmüştü.
Bu noktada Altman'ın dile getirdiği görüşün temelsiz olmadığını düşünenler olsa da, mevcut veriler bu iddiaları tam olarak desteklemiyor. Yapılan bir araştırmaya göre, insanların yalnızca yaklaşık yüzde beşi işlerini anlamsız bulurken, benzer bir ABD araştırmasında bu oran yüzde yirmi civarında. Her iki çalışmada da araştırmacılar, bu tür hislerin işin kendisinden ziyade, kötü yönetim ve çalışma kültüründen kaynaklandığı sonucuna vardılar. Yani, bir işin değerli olmasına rağmen, yetersiz yönetim ve aksayan iş akışları nedeniyle anlamsız hissedilebileceği belirtildi.
Altman'ın yorumunun dikkate değer yanı, doğrudan ifade etmese de ima ettiği noktalar. Çoğu iş gerçek olsa da, pek çoğunun içinde yapay zeka tarafından otomatikleştirilebilecek gereksiz katmanlar birikmiş durumda. Bunlar arasında, kimsenin okumadığı raporlar, yalnızca toplantıları özetleyen ve daha hızlı bir şekilde dijital mesajlaşma uygulamalarıyla halledilebilecek e-postalar yer alıyor. Yapay zeka dil modellerinin zaten bu tür 'oyunlaştırma' benzeri işlerde başarılı olduğu görülüyor. Altman'ın, bu modellerin sadece rolleri değil, görevleri ortadan kaldıracağına dair ifadesi, muhtemelen bu tür işleri hedef aldığını gösteriyor ve bu konuda haklılık payı olabilir.