Sahra Çölü'nün derin bir volkanik kraterinde, uzaydan bakıldığında ürkütücü bir 'kurukafa' görüntüsü dikkat çekiyor. Sanki gezegenimizin taştan derisinden parlayan beyaz bir yüz, bizleri izliyormuş gibi görünüyor.
Bu kozmik illüzyon aslında sadece bir göz yanılması olsa da, doğanın sunduğu büyüleyici bir manzara. İnsan gözü, cansız nesnelerde bile yüzler bulmaya eğilimlidir. Bilim insanlarının 'pareidolia' adını verdiği bu nörolojik eğilim, özellikle ürkütücü bir yüz gördüğümüzde daha da keyifli hale geliyor.
Bu vakada, gezegenimiz oldukça dikkate çekici bir yüz yaratmış durumda. Bu ürkütücü yüz, Çad'da bulunan ve yerel olarak 'büyük delik' anlamına gelen 'Trou au Natron' adlı sönmüş bir volkan tarafından oluşturulmuş. İsminin hakkını veren kraterin derinliği 1000 metreye (3.300 fit) kadar ulaşıyor.
Kraterin beyaz yüzeyi, sıcak su kaynakları ve buharlaşan bacalardan oluşan ve 'natron' adı verilen bir tuz karışımının kabuklarından meydana gelen bir 'soda gölü'nün ürünü. Kraterin adının da buradan geldiği düşünülüyor.
Yüzün çıkıntılı 'gözleri' ve 'burnu' ise volkanik bacaların etrafında oluşan konik tepeler olan 'cüruf konileri'nden ibaret.
Kraterin bulunduğu Tibesti Dağları, Sahra'nın en yüksek sıradağları olmasına rağmen, aşırı uzaklıkları nedeniyle bilim insanları hala bu bölge hakkında çok az bilgiye sahip.
Bu kraterin yaklaşık 14.000 yıl önce bir buzul gölü ile kaplı olduğu düşünülüyor. Artık yıldızlı gece gökyüzünü yansıtmıyor; bunun yerine karanlığa doğru hiddetle bakıyor.