Pek çoğumuz için güne başlamak, ilk yudum kahveyi alana kadar mümkün olmaz. Kahve, rahatlatıcı, enerji verici ve dünya çapında en çok tüketilen içeceklerden biri.
Ancak sabah keyfiniz, masum gibi görünse de, bazı ilaçlarla etkileşime girerek onların etkinliğini azaltabilir veya yan etki riskini artırabilir.
Sıradan soğuk algınlığı ilaçlarından antidepresanlara kadar, kafeinin vücut üzerindeki etkisi sadece hızlı bir enerji artışından çok daha fazlasıdır. Çay da kafein içerir, ancak kahvedeki kadar yoğun değildir ve insanları aynı şekilde etkilemiyor gibi görünmektedir.
Kahvenin ilaçlarınızla nasıl etkileşime girebileceği ve güvende kalmak için bilmeniz gerekenler aşağıda listelenmiştir.
1. Soğuk Algınlığı ve Grip İlaçları
Kafein bir uyarıcıdır, yani merkezi sinir sistemini hızlandırır. Sudafed gibi soğuk algınlığı ve grip ilaçlarında bulunan psödoefedrin de bir uyarıcıdır. Birlikte alındığında etkileri artabilir, bu da titreme, huzursuzluk, baş ağrısı, kalp atış hızında artış ve uykusuzluğa yol açabilir.
Birçok soğuk algınlığı ilacı zaten ek kafein içerir, bu da riskleri daha da artırır. Bazı çalışmalar, kafein ve psödoefedrini birleştirmenin kan şekerini ve vücut sıcaklığını artırabileceğini de göstermektedir, bu özellikle diyabetli kişiler için önemlidir.
Kafeini amfetamin gibi DEHB ilaçlarıyla veya teofilin gibi astım ilaçlarıyla (kafeinle benzer kimyasal yapıya sahip) birleştirdiğinizde de uyarıcı etkiler endişe vericidir. Bunları birlikte kullanmak, hızlı kalp atışı ve uyku bozukluğu gibi yan etki riskini artırabilir.
2. Tiroid İlaçları
Tiroid bezinin az çalışmasının standart tedavisi olan levotiroksin, zamana karşı oldukça hassastır ve sabah kahveniz ilacın önünde engel teşkil edebilir. Araştırmalar, levotiroksin aldıktan kısa bir süre sonra kahve içmenin emilimini %50'ye kadar azaltabileceğini göstermektedir.
Kafein, bağırsak hareketliliğini hızlandırarak (yiyecek ve atıkların sindirim sistemi boyunca hareketi), ilacın emilmesi için daha az zaman bırakır ve ayrıca midede ilaca bağlanarak vücudun onu almasını zorlaştırabilir. Bu etkiler ilacın biyoyararlanımını azaltır, yani ihtiyaç duyulduğu kan dolaşımına daha az ulaşır. Bu etkileşim, tablet formundaki levotiroksin ile daha yaygındır ve sıvı formülasyonlarla daha az olasıdır.
Emilim bozulursa, hipotiroidizm belirtileri (yorgunluk, kilo alımı ve kabızlık dahil) ilacınızı doğru alıyor olsanız bile geri dönebilir.
Aynı zamanlama kuralı, bifosfonatlar adı verilen bir osteoporoz ilaç sınıfı (alendronat ve risedronat dahil) için de geçerlidir; bu ilaçlar da boş mideyle ve yemek veya içecek alımından yaklaşık 30-60 dakika önce alınmalıdır.
3. Antidepresanlar ve Antipsikotikler
Kafein ile ruh sağlığı ilaçları arasındaki etkileşim daha karmaşık olabilir.
Sertralin ve sitalopram gibi seçici serotonin geri alım inhibitörleri (SSRI'lar), depresyon, anksiyete ve diğer psikiyatrik durumları tedavi etmek için yaygın olarak kullanılan bir tür antidepresan ilaçtır. Laboratuvar çalışmaları, kafeinin midede bu ilaçlara bağlanarak emilimi azaltabileceğini ve potansiyel olarak onları daha az etkili hale getirebileceğini düşündürmektedir.
Amitriptilin ve imipramin gibi trisiklik antidepresanlar (TCA'lar), beyindeki nörotransmitter seviyelerini etkileyerek çalışan daha eski bir antidepresan sınıfıdır. SSRI'lar gibi yeni antidepresanlara kıyasla daha fazla yan etki potansiyeli ve daha yüksek doz aşımı riski nedeniyle günümüzde daha az kullanılmaktadırlar.
TCA'lar, kafeini de metabolize eden CYP1A2 adlı bir karaciğer enzimi tarafından parçalanır. İkisi arasındaki rekabet, ilacın parçalanmasını yavaşlatarak yan etkileri artırabilir veya kafeinin temizlenmesini geciktirerek normalden daha uzun süre titrek veya gergin hissetmenize neden olabilir.
Bir antipsikotik olan klozapin de CYP1A2 tarafından işlenir. Bir çalışma, iki ila üç fincan kahve içmenin klozapinin kan seviyelerini %97'ye kadar artırabileceğini, potansiyel olarak uyuşukluk, konfüzyon veya daha ciddi komplikasyonlar gibi riskleri artırabileceğini göstermiştir.
4. Ağrı Kesiciler
Aspirin veya parasetamol içeren bazı reçetesiz ağrı kesiciler ek kafein içerir. Kahve, midenin boşalma hızını hızlandırarak ve mideyi daha asidik hale getirerek (bu, aspirin gibi bazı ilaçların emilimini artırır) bu ilaçların ne kadar hızlı emildiğini hızlandırabilir.
Bu, ağrı kesicilerin daha hızlı çalışmasına yardımcı olsa da, özellikle diğer kafein kaynaklarıyla birleştirildiğinde mide tahrişi veya kanama gibi yan etki riskini de artırabilir. Ciddi vakalar bildirilmemiş olsa da, yine de dikkatli olunması tavsiye edilir.
5. Kalp İlaçları
Kafein, tüketimden sonra genellikle üç ila dört saat süren geçici bir kan basıncı ve kalp atış hızı artışına neden olabilir. Kan basıncı ilacı veya düzensiz kalp ritimlerini (aritmi) kontrol eden ilaçlar alan kişiler için bu, ilacın amaçlanan etkilerini engelleyebilir.
Bu, kalp rahatsızlığı olan kişilerin kahveden tamamen kaçınması gerektiği anlamına gelmez; ancak belirtileri üzerindeki etkilerini izlemeli ve gerekirse alımı sınırlamayı veya kafeinsiz kahveye geçmeyi düşünmelidirler.
Ne Yapabilirsiniz?
Kahve günlük rutininizin bir parçası olabilir, ancak aynı zamanda vücudunuzun ilacı nasıl işlediğini etkileyebilecek güçlü bir kimyasal bileşiktir. Etkileşimi önlemek için şunları yapabilirsiniz:
- Levotiroksin veya bifosfonatları boş mideyle su ile alın ve kahve içmeden veya kahvaltı yapmadan önce 30-60 dakika bekleyin.
- Soğuk algınlığı ve grip ilaçları, astım tedavileri ve DEHB ilaçları konusunda dikkatli olun, çünkü kafein yan etkileri artırabilir.
- Antidepresan, antipsikotik veya tansiyon ilacı kullanıyorsanız, kafein alışkanlıklarınızı doktorunuzla konuşun.
- Huzursuzluk, uykusuzluk veya kalp çarpıntısı gibi yan etkiler yaşıyorsanız alımı azaltmayı veya kafeinsiz seçeneği tercih etmeyi düşünün.
- Herkes kafeini farklı şekilde metabolize eder; bazı insanlar üç fincan sonra iyi hissederken, diğerleri sadece bir fincan sonra yan etki yaşar. Vücudunuzun nasıl tepki verdiğine dikkat edin ve herhangi bir anormallik hissederseniz eczacınız veya doktorunuzla konuşun.
İlacınız ve kahvenizin iyi bir uyum sağlayıp sağlamadığından asla emin değilseniz, eczacınıza veya doktorunuza danışın. Kısa bir konuşma, haftalarca sürecek yan etkilerden veya tedavi etkinliğinde azalmadan sizi kurtarabilir ve kahvenizin keyfini gönül rahatlığıyla çıkarmanıza yardımcı olabilir.