Ünlü Ryugu asteroidi, bilim insanlarına geçmişindeki sulak yaşam hakkında kritik bilgiler sunmaya devam ediyor.
Yakın Dünya asteroidinden alınan çok küçük, 80 miligramlık bir numune üzerinde yapılan araştırmalar, kayanın içinde bilim insanlarının düşündüğünden çok daha yakın bir zamanda sıvı suyun varlığına işaret eden kanıtlar ortaya koydu.
Bu bulgular, Ryugu'nun ana asteroidinin sıvı suyu, buharlaşmadan, gaz salmadan veya minerallerle kimyasal reaksiyona girmeden şaşırtıcı derecede uzun bir süre boyunca barındırdığını gösteriyor.
Tokyo Üniversitesi'nden jeokimyacı Tsuyoshi Iizuka, konuya dair yaptığı açıklamada, "Bu gerçek bir sürprizdi! Ryugu'nun su aktivitesinin bozulmamış bir kaydını koruduğunu, akışkanların beklenenden çok daha geç yaşta kayalarının içinde hareket ettiğine dair kanıtlar bulduk" dedi.
Ryugu, oluşumundan önce Güneş Sistemi'nin dış bölgelerinde yaklaşık 4.565 milyar yıl önce bir gezegenin çekirdeği olan bir gezegenimsi nesnenin parçasıydı. Buz ve toz birikiminden oluşan bu donmuş ön gezegenin, oluşumundan bir milyar yıl sonra eridiği düşünülüyor.
Bu erimenin, gezegenimsi nesneyi parçalayarak ve ısıtarak içindeki buzu eritmiş ve suyun akmasına izin vermiş olabilecek bir çarpışmadan sonra meydana gelmiş olması muhtemel. O çarpışma veya sonrasındaki başka bir çarpışma, bu donmuş ön gezegeni bir su balonu gibi patlatarak sıvı dolu asteroidleri Güneş Sistemi'nin iç kısımlarına fırlatmış olabilir.
Eğer bu doğruysa, milyarlarca yıl önce genç Dünya'ya çarpan benzer kayalık cisimler, standart modellerin öngördüğünden iki ila üç kat daha fazla su getirmiş olabilir.
Güneş Sistemi'nin erken dönemlerindeki iç kısımlarındaki belirgin nem eksikliği, Dünya'ya suyu asteroitlerin getirdiği ve gezegenimizin okyanuslarını ve atmosferlerini beslediği hipotezi için uzun süredir bir sorun teşkil ediyordu. Ryugu, bu eksik anahtar olabilir.
Iizuka, "Ryugu benzeri nesnelerin buzu bu kadar uzun süre tuttuğu fikri dikkate değer. Bu, Dünya'nın yapı taşlarının hayal ettiğimizden çok daha sulak olduğunu gösteriyor. Bu durum, gezegenimizin su sisteminin başlangıç koşullarını yeniden düşünmemizi zorunlu kılıyor" şeklinde konuştu.
Ryugu'dan elde edilen kimyasal kayıt, lütesyum-176'nın (¹⁷⁶Lu) hafonyum-176'ya (¹⁷⁶Hf) radyoaktif bozunmasına dayanıyor. Sıvı su var olduğunda, bu bozunmanın gerçekleşme şeklini kesintiye uğratır. Ryugu örneklerindeki ¹⁷⁶Lu'nun ¹⁷⁶Hf'ye oranı, Dünya'ya çarpmış meteoritlerinkinden tamamen farklıydı.
Iizuka, "Bu, diğer olası açıklamaları dikkatlice elememiz gerektiği anlamına geliyordu ve sonunda Lu-Hf sisteminin geç akışkan hareketiyle bozulduğu sonucuna vardık" dedi.
Günümüzde Ryugu tamamen kurumuş olsa da, kimyasal bileşimi erken Güneş Sistemi'ndeki koşullar hakkında önemli bilgiler veriyor. Bu yeni bulgularla birlikte, asteroitlerin Dünya'ya su taşıdığı hipotezi geçerliliğini koruyabilir.