Popüler bağlı TV işletim sistemlerinden birinin sağlayıcısı olan Roku, reklam stratejisi konusunda hassas bir denge üzerinde ilerliyor. Roku'nun işletim sistemi, uygun fiyatlı akıllı TV'lerde, yayın çubuklarında ve projektörlerde bulunuyor. Donanımdan elde edilen düşük kâr marjlarını telafi etmek için Roku, ekran koruyucuları ve ana ekran dahil olmak üzere işletim sisteminin çeşitli yerlerinde reklam satışına büyük ölçüde bağımlı.
Reklamlar Gerçekten "Müdahaleci Değil" Mi?
Bu iş modeli, Roku'yu kullanıcıların toleransını zorlayan yeni reklam gösterme yolları denemeye itiyor. Şirket, platformundaki reklamların müdahaleci olarak algılanmasını istemediğini iddia etse de, bu söyleme şüpheyle yaklaşmak için nedenler mevcut. Bir şirket yöneticisi, Roku'nun sadece izleyicileri kesintiye uğratmayan reklamlar sunmaya çalıştığını belirtiyor. Reklamverenlerin de iyi bir deneyimin parçası olmak istediğini ve müdahaleci olmak istemediklerini ifade ediyor. Yönetici, Roku'nun her zaman yeni reklam formatlarını test ettiğini, kendi A/B testlerini yürüttüklerini ve müşteri geri bildirimlerini dikkate aldıklarını ekliyor. Kullanıcı deneyimi için en faydalı olanı sürekli olarak ayarlamaya ve bulmaya çalıştıklarını söylüyorlar.
Ancak birçok yayın izleyicisi için reklamlar ve daha iyi bir kullanıcı deneyimi birbiriyle çelişen kavramlar. Aslında, pek çok kişi için yayın deneyimini iyileştirmenin en basit yolu daha az reklam ve içeriğe daha kolay erişimdir. Bu nedenle, reklam entegrasyonu olmayan ve farklı yayın servislerindeki içeriği başarılı bir şekilde birleştiren bazı cihazlar teknoloji tutkunları arasında popülerdir. Reklamlardan kaçınma isteği, milyonlarca kişinin reklamsız yayın abonelikleri için ek ücret ödemesinin de temel nedenidir.
