Yıldızına bağlı olmadan uzayda süzülen minik bir gezegen, şimdiye kadar kaydedilen en yüksek büyüme hızlarından birini sergiliyor. Cha 1107-7626 adlı bu gezegen, yalnızca 5 ila 10 Jüpiter kütlesine sahip olmasına rağmen, yıldızların ve kahverengi cücelerin büyüme aşamalarında görülen davranışları sergiliyor.
Gökbilimciler, bu objenin bir yılda yaklaşık 10⁻⁷ Jüpiter kütlesi, yani saniyede yaklaşık 6 milyar metrik ton madde biriktirdiğini ölçtüler. Bu olağanüstü büyüme hızının en az iki ay sürdüğü belirtildi.
Bu keşif, gezegen kütlesine sahip objeler için şimdiye kadar kaydedilen en güçlü birikim (akresyon) bölümü olarak kayıtlara geçti. İnsanlar gezegenleri sessiz ve stabil dünyalar olarak düşünebilir, ancak bu keşifle uzayda serbestçe dolaşan gezegen benzeri kütlelerin de heyecan verici yerler olabileceği görülüyor.
Yıldızsız gezegenler, resmi olarak serbest yüzen gezegen kütlesindeki objeler (FFPMO'lar) olarak biliniyor ve gelişen teknoloji sayesinde varlığı yeni yeni anlaşılan gizemli cisimler. İsimlerinden de anlaşılacağı gibi, bu objeler Jüpiter'in 13 katından daha az kütleye sahip gezegen benzeri kütlelere sahipler, ancak bildiğimiz 6.000'den fazla gezegenin aksine, kendilerine ait bir yıldızları yok.
Bu durum, bu göçebe dünyaların nasıl oluştuğuna dair ilginç spekülasyonları tetikledi: Bir yıldızın etrafında mı oluştular ve yerçekimi etkileşimleriyle uzaya mı fırlatıldılar? Yoksa kendi başlarına, bir yıldız gibi mi oluştular, ancak bir yıldız boyutuna ulaşacak kadar çevrelerinde yeterli madde mi yoktu?
Chamaeleon yıldız oluşum kompleksinde bulunan ve 620 ışık yılı uzaklıktaki Cha 1107-7626 üzerindeki yeni gözlemler, en azından bu merak uyandıran objelerin bir kısmının ikinci kökenine işaret ediyor. Cha 1107-7626, 2008 yılında keşfedildi ve etrafında dönen bir diskten madde biriktirerek büyüme eğilimi göstermesiyle gökbilimcilerin dikkatini çekti.
Son yapılan gözlemler, Cha 1107-7626'nın birikiminin normal oranının altı ila sekiz katına çıktığını ve bu tür patlamaların tekrarlanabileceğini düşündürüyor. Bu olay gözlemler sona erdiğinde bile devam ediyordu.
Bu gezegenin, bebek yıldızların etrafında görülen diskler gibi silikatlar ve hidrokarbonlar içeren geniş bir madde diskiyle çevrili olduğu gözlemlendi. Parlama sırasında, görünür ışıkta üç ila altı kat daha parlak hale geldi. Bu davranış, Cha 1107-7626'nın Chamaeleon kompleksindeki bir bulutta, yıldızların oluşma biçimine benzer şekilde, yerçekimi altında çöken yoğun bir madde düğümünden yalnız başına oluştuğunu gösteriyor. Yine de gezegenin bir yıldız etrafında oluşmuş olması ihtimali de dışlanmasa da, bu durumun stabil ve kimyasal olarak aktif bir diski koruması zor görünüyor.
Bu muazzam sonuç, sadece FFPMO'lar hakkındaki anlayışımızı değil, evrenin onu dolduran nesneleri yaratabileceği farklı yolları da önemli ölçüde geliştiriyor. Bir gezegen nesnesinin bir yıldız gibi davranabileceği fikri ilham verici ve kendi dünyamızın ötesindeki dünyaların gençlik evrelerinde nasıl olabileceğini merak etmeye davet ediyor.